Fıkralar

TECRÜBE Büyük bir şirketin yetkilileri ressam Salvador Dali' den konseptlerine uygun bir resim yapmasını isterler. Salvador Dali bunun için bir milyon dolar ister ve anlaşarak kontrat inızalarlar. Kontratı imzaladıktan sonra Dali bir kağıt getirtir ve hemen oracıkta bir dakika içinde istenilen resmi yapar. Bunu gören şirket yetkilileri; Ama istenileni bir dakikada yaptınız ve bir milyon dolar istiyorsunuz. Bu kadar fiyat deyınce Salvor dali; "Hayır yanılıyorsunuz beyler. Bu resmi yaptığım süre sadece bir – 2 dakika değıl 93 YIL,8 AY, 1 HAFTA, 4 SAAT + 1 DAKIKA'dır.." Fıkralar ve Hikayeler(Tecrübe)...Devamını Oku »

SELAM Peygamberimiz Hz. Muhamed evinden ikindi namazını kılmak için çıkip camiye giderken, yolda duvarın dibinde boş boş oturup giineşlenen bir şalisa rastlar. Bu kişiye selam vermeden önünden geçer ve gider. Peygamberimiz cami dönüşünde aynı duvarın dibinde oturan aynı şahsa yine rastlar, bu defa selam verir. Peygamberin kendisini ilk gördüğün de selam vermediği halde, cami dönüşünde neden Kendisine selam verdiğini anlayamayan şahıs, peygamberin arkasından koşup bunun sebebini sorar. Peygamberimiz cevap olarak, "Ben camiye giderken sen duvarın dibinde boş boş oturuyordun, ama cami dönüşümde eline bir çöp almış toprağı kanştırıyordun, yani çalışıp bir şeyler yapıyordun, hareket halindeydin, boş durmadığın için sana ikinci defada selam verdim" der. Fıkralar ve Hikayeler( Selam )...Devamını Oku »

NALİNİ DE SEN ÇIKARTTIR Suriye'nin Halep şehrinin Andon köyüne tayini çıkan İmam Sait köye gelir. Köyde ufak bir cami vardır. Ancak Camide namaz kılan hiç cemaat yoktur. Bu durumu gören İmam köy halkının toplandığı kahveye gider ve köylülere camiye neden gelmediklerini, mçin namaz adıklarını sorar. Köylüler de hocaya, "Köyümüzde su yok, çok uzakta ufak bir kuyu var oradan ancak içecek suyumuzu karşılıyoruz. Abdest alacak suyumuz yok, üstelik cami çok soğuk, hahsı, kilimi, sobası yok, ayaklarımız üşüyor." derler. Bu sebepleri dinleyen Sait Hoca köylülere, "Köyün merkezine bir kuyu kazalım, kuyuyu kazmcaya kadar namazımzı abdestsiz kılın, Allah kabul eder" der. Cemaat, "Peki soğuğa ne demeli, nasıl edelim?" diye sorar. İmam da, "Beraber odun toplayahm hemen soba kurar, yakar ısınırız" der. Yalmz tabana serilecek halı, kilim meselesini halledemeyince köylüler namazı nalinle kılmaya başlarlar. Gayretli ve çalışkan İmam Sait kısa zaman içensinde köyün ortasına bir kuyu kazdırır, cemaatin a...Devamını Oku »

KURU FASULYE Çok eskiden bir seyahatimde Adana' da idim. İş için yanına gittiğim arkadaşım Ramiz öğle vakti, "Bugün seni yemeğe Adana'nın en meşhur kurufasulye yapan Hasan Usta'nın lokantasma götüreceğim ama çok kuyruk olur, biraz beklememiz gerekir" dedi. Ve beni aldı salaş bir mahalleye, aynı derecede salaş ufak bir lokantaya götürdü. Gerçekten de lokanta hınca hınç doluydu ve insanlar ayakta sıra bekliyorlardl. Bizde kuyruğa girdik. Lokantanın sahibi aynı zamanda aşçıbaşı olan göbekli Hasan Usta elimizdeki kalaylı derince olan tasa büyük birer kepçe kurufasulye koydu. Masaya oturup kuru soğan ile birlikte yedik. Ancak kurufasulyeyi yerken diğer fasulyelerden hiçbir farkı yoktu. Tam arkadaşım Ramiz hesabı ödüyordu ki dayanamadım "Yahu bu kurufasülyenin farkı, meşhur oluşu nedir, diğerlerinden hiç bir fark bulamadım, göremedim" dedim. Raıniz de bana başka yerlerde 2 lira olan bu kuru, burada beştebir fiyatına 40 kuruşa dedi ve ikimiz için 80 kuruş ödedi. Bende anladım ki meğer o lokan...Devamını Oku »

KORUYUCU MELEK Bir iş gezisi için Baki bey 37 yıllık çok zalim, çirkin, huysuz karısı Tülay Hanım ile beraber ıstanbul'dan Kayseri'ye gitmek için otobüs terminaline gelmiş. Tam bileti kestireceği anda omuzuna dokunan elin sahibi, "Aman dur sakın bu otobüse binmeyin, otobüs yolda kaza yapacak siz de ölürsüz" diye uyarınış. Bu sözlerden rahatsızlık duyan Baki Bey doğruca tren garma gitmiş. Gişeden tam bilet alacağı anda yine aynı el gene omuzuna dokunmuş ve, "Aman dur sakın bu trene binmeyin, bu tren yolda başka bir tren ile çarpışacak sizde ölürsüz" demiş. Baki Bey bu adam bu işleri nereden biliyor, acaba doğrumudur diye şüpheye düşmüş. Trene binmekten de vazgeçmiş. Doğruca havaalanının yolunu tutmuş. Uçak için bilet kestireceği sırada aynı el yine omuzunu tutmuş. "Aman dur sakın bu uçağa da binme bu uçak da düşecek". Baki beyin sabrı taşmış adama dönüp, "Sen kim oluyorsun, ne biliyorsun ki sürekli beni ikaz edip duruyorsun" deyince karşısındaki adam "Ben senin koruyucu meleğinim seni h...Devamını Oku »