Fıkralar

PASTA 1789 Fransız ihtilalinde Fransa kraliçesi MARIE ANTOINETIE' e -"Kraliçe hazretleri halk aç, yemek için ekmek bile bulamıyorlar, ne yapalım" diyen yetkiliye, kraliçeden; - "O halde pasta yesinler" yamtını alan yetkili, duruma açıklık kazandırmak için kraliçeye şu soruyu yöneltmiş: - "Pasta yaş mı, kuru mu olsun efendim?" Bu konuşmadan az sonra kraliçe MARIE ANTOINETIE saraydan alınarak giyotine götürülmüş ve başı kesilmiş. Fıkralar ve Hikayeler(Pasta)...Devamını Oku »

LAKAP Adamın köy yerinde lakabı EŞEK imiş. Herkes ona Eşek Ilumdi der dururmuş. Eşek Hamdi aşağı, eşek Hamdi yukarı. Bir gün karısının tepesi atmış, bana bak Hamdi demiş; - "Git ağaya yalvar, yakar ne yaparsan yap senin bu lakabını ılıığiştirsin bıktım artık!" Adam köyün ağasına gitmiş, döndüğü vakit sevinç içinde. - "Müjde hanım" demiş. - "Ağa benim lakabımı değiştirdi” - "Ne yaptıı" - "Sıpa yaptı artık kimse bana eşek Hamdi demeyecek." Kadın yüzünü buruşturarak, tüh demiş. "Sen yine büyür EŞEK olursun. Fıkralar ve Hikayeler(Lakap) ...Devamını Oku »

ÖTEKİ KARDEŞLER Fatih Sultan Mehmet istanbul'u gezmeye çıktığı bir gün, karşısına gelen bir derviş ondan sadaka ister. Padişahın verdiği bir altını az bularak sitemle şöyle der: "Padişahım, bir hükümdar, kardeşine neden bu kadar az ihsanda bulunur?" Fatih hayret ederek sorar, "Kardeşliğinıiz nereden geliyor." Derviş şöyle der; "Padişahım ikimizde, Hazreti Adem'in çocukları değil miyiz?" Bu sözler üzerine Fatih dervişin kulağına eğilip; "Sakın ha! Öteki kardeşlerinıiz bunu duymasın, yoksa bu bir altın bile hissene düşmez". Fıkralar ve Hikayeler(Öteki Kardeşler)...Devamını Oku »

DALKAVUKLAR Karmyarığı çok beğenen ve seven padişan yamndaki dalkavuğa; "Patlıcan da çok lezzetli imiş" der. Dalkavuk da hemen cevap verir; "Hakkınız var hünkanm çok lezzetli bu patlıcanlar" Padişah biraz sonra dalkavuğa döner yine; "Ama nedense biraz sert" Dalkavuk başı ile onaylar. "Çok doğru söylediniz sultanım patlıcanlar gerçekten sert". "Hem biraz da acı gibi değil mi molla" "Hakkınız var padişahım üstelik acı" Onun bu sözlerini duyan biri yahu hani patlıcanlar şahaneydi, lezzetliydi. Padişah beğenmedi diye sen neden fıkrini değiştirdin diye sorunca, Dalkavuk; "Ben patlıcanın değil padişahın dalkavuğuyum" cevabını verır. Fıkralar ve Hikayeler(Dalkavuklar)...Devamını Oku »

ADALETIN BÖYLESİ Aslan, ayı, tilki dağda buluşarak aralarında bir dernek kurarlar. Aslan reis, diğerleri aza olurlar. Avlanmaya çıkarlar. Reis bir yaban eşeği, bir ceylan, tilki de bir tavşan yakalayarak evvelki yerlerine gelirler. Hepsi neşeli ve mağrur fakat aç. Aslan ayıya derki; "Hadi bakalım şunları paylaşalım. İlkin bu hususta fikrinizi söyleyiniz." Ayı cevap verir; "İş meydanda efendim yaban eşeği sizin, ceylan benim, tavşanda tilkinin" Reis birden bire hiddetlenir. Ayının üstüne atılır. Kellesini uçurur. Tilkiye, "Ne cahil arkadaşın var. Sen söyle" der. Kurnaz tilki söyler; "Efendim hak meydanda eşek öğle yemeğiniz, ceylan akşam, tavşan da çerezinizdir" Aslan bu fıkri çok beğenir ve der ki; "Ne büyük isabet, ne yüksek fıkir, bu hukuku nereden Krendiniz" Tilki cevap verir.' "Gövdesinden ayrılan ŞU BAŞTAN" Fıkralar ve Hikayeler(Adalatin Böylesi) ...Devamını Oku »