Fıkralar

75 YIL Zamanında Cenab-ı Allah bütün canlılara bir bayram günü sabahı ömür dağıtacağım ilan ettirmiş. O bayram günü geldiğinde bütün canlılar (ağaçlar, hayvanlar) gelmişler kim ne ömür ıstedi ise verilmiş. Yalmz insan uyuya kalmış ve geç gelmiş. Sen ne kadar istersin diye sorulduğunda 75 sene ömür istemiş ama bütün dağıtımdan sonra elde yalnız 25 yıl mevcut kalmış. Insan da, "Bana bu 25 yıl kafi değildir" deyince, "git dolaş fazla ömür alanlardan talep et. Şayet veren olursa al getir, onun ömründen eksiltip seninkine ekleyelim" demişler. Ve insan bütün canlıları dolaşınış. Ancak at ve maymun 25' er yıl verelim diye razı olmuşlar. Beraberce huzura gelmişler. Önce attan 25 yıl alıp insana eklemişler 50 olmuş. Sonrada maymundan 25 yıl alıp eklemişler. Ve İnsan ömrü 75 yılolmuş. Onun için şimdi insan; 25 yıl İnsanlığını yaşar, 25 yıl at gibi koşturur, çalışır ve son 25 yılda maymun gibi yaşar. 75 yıl eder. Fıkralar ve Hikayeler(75 YIL) ...Devamını Oku »

CÖMERT Padişah Sultan Süleyman ve sadrazamları avdan hiçbir av avlayamadan geriye dönerken yolda çok acıkırlar. Dağ başında bir evin kapısını çalarlar. Karnınıız çok aç, tanrı misafıri kabul edermisiniz diyerek eve girerler. Evin sahibi fakir, garip köylü Recep, karısı, kızı, oğlu hemen seferber olurlar. Misafırleri ağırlamak için avluda bir koyun kesip, ateşte pişen etleri sultana ve sadrazamlarına ikram ederler. Sultan Süleyman pişen etleri büyük bir iştahla yerken "E bende koyunun böbreğini çok severim" der. Hem etleri yer, hem de garip Recep' e ne iş yaptığını, kaç çocuğu, kaç koyunu olduğunu sorar. Recep'te iki çocuğu, 7 koyunu olduğunu söyler. Aradan yarım saat geçer, sofraya sürekli böbrek ızgara gelmeye başlar. Bunları afiyetle yiyen Sultan Süleyman gitmek üzere avluya çıktığında bir de ne görsün 7 tane kesilmiş koyun. Yerde kesilmiş koyunları gören Sultan Süleyman garip Recep'in bütün koyunlarını kendisİne böbrek ikram etmek için kestiğini anlar ve görür. Bu duruma çok du...Devamını Oku »

YARIŞ Ford otomobil fabrikasının sahibi Mr. Ford'la Amerika'ya görüşmeye giden Türkiye Mümessili, Fabrika'ya vardığında Mr. Ford'un fabrikanın imalat bölümünde acil bir işte çalıştığını ancak kendisi ile orada görüşebileceğini söylerler ve Mümessili Mr. Ford'un yanına götürürler. Mümessil bir de ne görsün Mr. Ford sırtındaki tulumu ile bir arabanın altına yatmış mühendislerine bir şeyler tarif ediyor. Misafırin geldiği Mr. Ford'a bildirilince tulumu ile arabanın altından çıkıp gelen Mr. Ford'la hoşbeşten sonra takılan Mümessil; "Hadi ben size ulaşmak için çalışıyorum ya siz niçİn bu kadar çalışıyorsunuz" deyince, "Bende sizin bize ulaşmamanız için çalışıyorum" der. Fıkralar ve Hikayeler(Yarış)...Devamını Oku »

KÖŞKER Gaziantep'te Yemem diye bir ayakkabı vardır. Bunu yapıp satana KÖŞKER denir. Zamanında Gaziantep'te 25 yaşlarında ÖKKEŞ isminde ermiş bir KÖŞKER varmış. Bu ERMİş KÖŞKER sabahları erken kalkar namzaını kılar evden sefertasında hazırladığı öğle yemeğini alır ve mendile su doldurur, mendilinin ağzını düğümler gelip dükkamın açarmış. Suyun olduğu mendili de karşısındaki çengele asar, başlarmış yemeni yapmaya, çalışmaya. Öğlen olunca hem yemeğini yer hem de mendilinden su içermiş. Bu hal böyle 28 yıl devam etmiş ve ÖKKEŞ 53 yaşına geldiği günlerden birinde Çengele astığı mendil su damlatmaya başlamış. ERMİŞ KÖŞKER mendilin su damlatmasına hayretler içinde kalımş, şaşırmış. Bir anlam verememiş ve sebebini düşünmüş, düşünmüş, düşünmüş ve sonunda çözmüş. Nihayet o sabah'çok çok güzel alınan turisti bir kadın ve kocası yemeni alm:aya gelmişler. Turist kadının sarı saçları, kaşı, yeşil gözleri yanaldarı, vücudu, beli, bacaldan, endamı, bakışları o kadar çok güzel, o kadar çok düzgünmüş ...Devamını Oku »

ÜSTÜNE NE VERECEK? Çok zengin fabrikatör olan Yahudi Hayyim'in İlkokulu yeni bitirip yaz tatiline çıkan 11 yaşındaki oğlu Simon iş öğrenmek üzere babası ile beraber sabahleyin yazılıaneye gelir. Baba Hayyim oğlu Simon'a: "Kalk bakalım bugün seninle ilk dersi yapalım" diye çarşıya çıkarlar. Çarşıda bir kumaşcı dükkanının vitrininde duran elbiselik kumaşı almak için Simon'a babası Hayyim; “Oğlum içeri kumaşın fiyatını sor” der. Simon magazaya gırer ve dükkan sahibine; "Amca şu vitrindeki kumaşın fiyatı nedir?" diye sorar. Adam 40 milyon diye cevap verir. Simon; "1 dakika sorayım" diyerek gelip vitrinin önünde duran babasına sorar. Hayyim oğluna; "Gir sor yansına olmaz mı?" der. Simon mağazacıya sorar, mağaza sahibi Şaban Bey "olur" deyince, Simon gidip babasına sorar. Baba Hayyim tekrar; "Fiyatın yarısı der". Gene Simon gelip mağazacıya "10 milyon olur mu?" diye sorar, adam razı olunca tekrar babasına gelir. Babası: "Onunda yarısı olmaz mı?" deyince, (Yani 5 milyon) Simon mağazacıy...Devamını Oku »