Fıkralar

MEZARLıK KUMARCISI Kumar hakkında bir kitap yazıp insanlara faydalı olmayı kafasına koyan yazar Cemil, kumarı en iyi bilen kişiyi araştırır ve kumarcıların piri yani en uatasının altmış sekiz yaşındaki Memduh dede olduğu, şehrin dışında olan mezarlıkta yaşadığım öğrenince mezarlığa gider ve Dede'yi bulur. Mezarlıkta, bir mezara arkasını dayanıp. bir hasır üzerinde oturan Dede'ye konu anlatır. kumar konusunda kendisine bilgi verip aydııılatmasını rica eder hem de Mevaptır der. Memduh Dede olur deyip kabul eder, önünde duran bir çift eline alıp mezarın arka tarafına atar ve, "git bak düşeştir" der. Cemal büyük bir hayret içerisinde ayağı kalkıp mezarın arkasına gider, bakar ki birde ne görsün, zar düşeş. Bu işe Cemil çok şaşırır ve dona kalır, zan yerden alır dedenin yanına gelir. Memduh Dede; "Işte ben bu kumarı oynamasını bu kadar iyi bilirim, ama bu dünyada üstüne oturdup;um bu hasırdan başka bir şekil! yok, kumarbazlığın sonu budur. Bundan ne anladıysan git yaz" der. Fıkralar ve H...Devamını Oku »

RÜYA Adamın biri bir rüya görür tabirciye gider rüyasını anlatır. - "Efendim ALLAH hayır etsin. Bu gece rüyamda kale kapısından dışan çıkmıştım. Bir baktım ki ucu bucağı görünmeyen, bir yeşillik; - "çayır mı desem, bağ mı desem, bahçemi desem... Onu geçtim gördüm ki bir su; - Göl mü desem, çay mı desem, ırmak mı desem... Onu geçtim bir ağaç; - ÇINar mı desem, kavak mı desem, kestanemi desem... İşte gördüğüm rüya budur." Zarif tabirci şu cevabı verir. - "ALLAH senin belam verecek ama; Bu gün mü desem, yann mı desem, öbür gün mü desem..." Fıkralar ve Hikayeler(Çınar)...Devamını Oku »

MİMAR Cenab-ı ALLAH tarafından, eskiyen Cennette ve Cehennemde tamirat, tadilat ve yenilikler yapılsın diye ilgililere emir verilmiş. llgililer işe başlamışlar. Ama; Cehennemde aşırı, hummalı, sıkı, gayretli, acele, bir çalışma varken, aksine Cennette çok yavaş, sakin, rölantide çalışılıyormuş. Cenab-ı ALLAH bunun sebebini sordurmuş. Cehennemden gelen cevap ise şöyle olmuş: - "Efendim zelzelelerde yıkılan binalara eksik demir, çimento, malzeme koyarak binlerce İnsanın ölümüne sebep olan ne kadar günahkar müteahhit, mimar, mühendis varsa. hepsi burada. işi çok iyi biliyorlar bundan dolayı böyle acele yürüyor. Ama; - "Biz burada yıkılmasın diye başlarında durup eksik malzeme koydurmuyoruz. Sağlam yaptırıyoruz ki burası da çökmesin diye!.. Fıkralar ve Hikayeler(Mimar)...Devamını Oku »

İTİMAT Padişah Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethinden sonra, her ay Istanbul' da bulunan bütün Avrupa devletlerinin sefirlerini yani (konsoloslarını ve büyük elçilerini) saraya yemeğe davet edermiş. Kendilerine en kıymetli, en pahalı hediyeleri verirmiş ve; Devletin daha iyi olınası için neler yapılabilir1 Avrupa devletleri ile daha iyı olınamız için ne tür diyaloglara ihtiyaç var! Başka neler yapmamız gerekir. Tavsiyelerıniz nelerdir" dermiş. Konuklarıyla her konuda uzun uzun istişare eder, dinler, fikirlerini alırmış. Konuklar saraydan ayrılınca Padişah kendi ilgililerini çağırır bunların tavsiye1erinin tam tersini yapmalarını emreder yaptırırmış. Fıkralar ve Hikayeler(İtimat)...Devamını Oku »

RÜŞVET Iki davacıdan birisi kadıya bir testi süt, diğeri sıpa verir. Hıpayı veren davayı kazanır. Süt getiren kadıya yavaşça, - "Benim sütüm ne oldu" der. Kadı da, "Sıpa içti" cevabını verir. Adam taşı gediğine koyar; "Bir testi sütü sıpa içemez mutlaka koca bir eşek içmiştir Fıkralar ve Hikayeler(Rüşvet)...Devamını Oku »