Fıkralar

ZlRLARSAN HOPLARıM Ahırdan kaçan bir eşek ve bir deve ormana yerleşir rahat rahat yayılıp yaşamaya başlarıar. Günün birinde ormanın kenarındaki yoldan yetmiş develik bir kervanm geçtiğini gören deve; "Eşek kardeş, aman ses etme bizi görmesinler şayet bizi görürlerse yakalar kervana katarlar ve ömür boyu Qalıştırırlar" der. Deveyi dinlemeyen eşek; "Benim zırlamam tuttu" diye başlar anırmaya. Hesi duyan kervan sahibi gelip deve ile eşeği yakalar. Diğer dovelerin yükünü hafilletip bizim deve ile eşeğe yükler. Yolda deve eşeğe; "Hen sana demedim mi senin zırlaman başımıza ne işler açtı" dor. Yola devam ederken önlerine bir ırmak gelir, ırmağı geçmek grerek ama ırmağın derinliği eşeğin boyundan daha yüksek olduğundan eşek suda boğulmasın diye kervan sahibi sudan woçinceye kadar eşeği de devenin üstüne yükler. Yılkünün üstüne yük gelen deve sokrana sokrana ırmağa girer. Imıağın tam ortasında deve sırtındaki eşeğe; "IGışek kardeş şimdide benim huplamam zıplamam tuttu" der. Aman deve kardeş,...Devamını Oku »

VAZGEÇTİM Bir ihbar sonucu iftiraya uğrayıp cezaevine düşen Recep, Şaban, Ramazan adlı üç arkadaş tahliye olduklarında şunlan yapmak üzere yemin ederler. Recep; "Köyümün meydanına bir çeşme yaptıracağım" der. Şaban; "Köyümün ortasına bir kuyu kazdıracağım ki hem insanlar hem hayvanlar yararlansınıar" der. Ramazan; "Bizler bir namussuzun ütirasına kurban gittik bende bir namussuz öldüreceğim" der. Günün birinde gerçek anlaşılır ve cezaevinden çıkarlar. Recep köyüne çeşme yaptırır, Şaban köyüne kuyu kazdırır, daha sonra bu iki arkadaş komşu köydeki Ramazan ne yaptı acaba diye ziyarete gider arkadaşlarını bulurlar. "Bir namussuzu öldüreceğine yemin etmiştin ne yaptın?" diye sorarlar. Ramazanda; "Kardeşim ben cezaevine girerken ancak birkaç namussuz vardı. Çıktığımda binlerce namussuz, sahtekar, dolandırıcı, üç kağıtçı olmuş. Benim bir tanesini öldürmem ne fayda eder diye vazgeçtim!" der. Fıkralar ve Hikayeler(Vazgeçtim)...Devamını Oku »

BETERİN BETERİ Padişahlık döneminde ölüm cezası alan azılı bir mahkumu, işlendiği cinayetlerden dolayı idam etmeye götürürler. sehpa başındaki görevli hoca mahkuma son duasını yaptırır ve "buna da şükret" der. "Nesine şükredeyim zaten idam ediliyorum" diyen mahkuma başındaki yetkili kişi kızar ve; "Peki öyleyse bu şükürsüz mahkumu kazığa oturtunda şükretmeyi öğrensin" Adamı kazığa omrturlar ve öyle can verir. Fıkralar ve Hikayeler( Beterin Beteri)...Devamını Oku »

KIYAMET Nasrettin Hoca camide Cuma günü vaazı bitirir. Kalabalıktan birisi ayağa kalkarak yüksek sesle; "Hocam KıYAMET ne zaman kopacak?" diye sorar. Hoca da; "Bizim hanım öldüğü gün!" der. Adam; "Peki hocam ESAS KıYAMET ne zaman kopacak?" deyince Nasrettin Hoca; "O da beN öldüğüm gün!" diye cevap venr. Fıkralar ve Hikayeler(Kıyamet) ...Devamını Oku »

DENGE Peygamber tarafından adalet dağıtmakla görevli Hz. Ömer işinden öğle yemeğine evine giderken yolundaki çeşmede su dolduran genç kızdan içmek için su ister. çirkin, aksi, huysuz, suratsız kız tasa doldurduğu suyu, sokranarak Hz. ömer' e verir. Suyu içen Hz. Ömer kalbinden - "ALLAH sana çok iyi, çok düzgün, dürüst namuslu bir koca versin" diye dua eder. Evden yemekten dönüşte aynı çeşmede su dolduran çok güzel, kibar, iyi huylu, bir kıza rastlar ve içmek ıçın su ıster. Güzel kız büyük bir özveri ile taşı doldurur gülümseyerek verir. Hz. Ömer suyu içtikten sonra da afiyet olsun der, giderken de güle der ama Hz. ömer buna da 'kalbinden "ALLAH sana çirkin, huysuz, aksi bir koca versin" diye dua eder, Bu durunıu ermiş bir.ahbabına anlatır. Ahbabı da peki ya Ümer sen nasıl adalet dağıtıyorsun. Bu haksızlık değil mi deyince; - "Hayır, nasıl olsa bir iyi bir kötüyü sürükler denge temin eder" diye cevap verir. Fıkralar ve Hikayeler(Denge) ...Devamını Oku »