Padişahın devesi doğum yapar. Padişahın oyalanıp, eğlenmesini isteyen veziri; "Padişahım bu potike (Deve yavrusu) bir hoca tutup okuma, yazma öğretmeye ne dersiniz" der. Bu fIkir padişahm hoşuna gider ve potike okuma, yazma öğretecek hocanın bulunması için emir verir. Potike hoca bulmak için memleketin her tarafına ilan ettirir, tellal çağırttırır. Bu ilam duyan halk şaşırır ve, "Yahu hiç deve okuma yazma öğrenir mi?" derler. Bir adam çıkıp gelir ve "Deve yavrusuna okuma yazma öğreteceğim, beni padişahla görüştürün" der. Adamı padişah ile görüştürürler. Adam; "Önce deveyi göreyim sonra şartlarımızı konuşuruz" der ve bir kaç saat deve yavrusunun kulağına birşeyler söyleyince deve huylamr, kükrer. Yani adam güya deve ile konuşur. Daha sonra adam padişahm huzuruna çıkar. "Padişahım deve ile görüştüm, konuşup, anlaştım, deveniz okuma yazma öğrenecek" der. Ancak bu iş için bazı şartlarını var. Padişah "Nedir şartların" diye sorar. Deve öğretmeni saymaya başlar: "1- Ben deveye okumayı yazma...Devamını Oku »