Psikoloji

Anne Ve Kız Çatışması

Anne ve Kız Çatışması

Anne kız ilişkisinin hayatınızı yönlendiren en yoğun ilişkilerden biri olduğunu biliyor musunuz? Bu ilişki; partnerinizle, çocuklarınızla, arkadaşlarınızla ve kendinizle olan ilişkinizi etkileyecek kadar güçlü. Sevgiyle kurulan bu inanılmaz bağ kızgınlığa, öfkeye ve suçluluğa dönüşüp tüm yaşamınızı mahvedebilir de... Umutsuz bir halde, annenizin tasdikini, kabulünü, övgüsünü kazanmak, geri bildirim almak yahut anne sıcaklığını sezmek için uğraşıyor fakat tüm çabalarınıza rağmen beklediğiniz sevgiyi göremiyor musunuz? Tüm bu denemeler ve gereksinimler nihayetinde kendinizi kızgın, kırgın, mutsuz, bitkin ve düşük benlik saygısının etkisiyle değersiz ve suçlu hissediyor musunuz? Bu durum tüm yaşamınızı etkiliyor mu? 35 yıl süresince umutsuzca annemin onaylamasını, ilgisini, sıcaklığını ve sevgisini aradım. Olabilecek her şeyi devamlı denedim ve her süre hayal kırıklığına uğradım. Düşük benlik saygım sonucunda gerçekten işe yaramaz olduğuma inanmaya başlamıştım....Devamını Oku »

Çocuğum Ders Çalışmak İstemiyor, Ne Yapayım?

Çocuğum Ders Çalışmak İstemiyor, Ne Yapayım?

“Ders çalışma sorunu, hem öğretmenlerin bununla birlikte anne-babaların en fazla şikayet ettikleri konulardan biri. Yetişkinlerin bakış açısına göre, çocuklara her türlü imkan ve fırsat sağlanmasına rağmen büyük bir sorumsuzca davranıp ders çalışmıyorlar. Öğretmenler, anne babalar, ellerinden geleni yapmalarına karşın istedikleri sonucu alamayınca da zaman zaman aşırı streslenip, kaygılanıp öfkeleniyorlar. Duygularını yönlendirmedikçe de çocuklarının ders çalışma sorunu içinden çıkılamaz bir hal alıyor” Aslına bakarsak binlerce velinin hislerine tercüman oluyor. Ders çalışmamak bir suç değil zihnin tercihi! Ders çalışmama hakikaten de bir oldukça öğrencinin problemi. Çocuklar her türlü imkana bakılırsa niçin çalışmıyor? Veli ve Öğretmenlerin Bilmesi Gereken Bilimsel Gerçekler “Çocukların ders çalışmamaları sanıldı...Devamını Oku »

Mutlu Olmak İçin Ne Yapmalı

Mutlu Olmak İçin Ne Yapmalı

Yaşamımızdaki her şeyin fakat her şeyin inanılmaz bir hızla değişmiş olduğu mevzusunda aynı fikirdeyiz, değil mi? Baksanıza; yaşayış biçimleri, insanoğlu, meslekler, istekler, ihtiyaçlar, düşünceler, doğrusu aklınıza gelebilecek her şeyde keskin bir değişim söz mevzusu! Ve tüm bu farklılaşmalar yaşanırken, alışkanlıklarımız nedense hep aynı kalıyor. Aslına bakarsan alışkanlıkları bu kadar güçlü kılan şey de onların rahat kolay değiştirilemeyecek olması, değil mi? Sonuçta bir kere elde ettiğiniz alışkanlığı bırakmanın zorluğunu hepiniz biliyor olmalısınız. Peki, alışkanlıkların yaşamımızdaki yeri bu kadar sağlam iken sebep onları lehimize değil de aleyhimize kullanıyoruz. Evet, bizi hem başarıdan bununla birlikte mutluluktan alıkoyan kötü alışkanlıklarımızı diyorum. Niçin onları değiştirip yenisini kazanabilecek şansa sahipken bunu değerlendirmiyoruz? Hala vaktimiz varken niçin biz de bir çok bireyin düştüğü hatalar...Devamını Oku »

Negatif Düşüncelerden Kurtulmanın Yolları

Negatif Düşüncelerden Kurtulmanın Yolları

Duygularımız lunaparklardaki trenler gibidir; kimi süre kendimizi yerden alabildiğine yüksekte, her şeye gücümüz yetermiş benzer biçimde hissederken, kimi vakit bizi derin uykulardan uyandırmayan bir hüzün kaplar içimizi. Üzgün olmak kolaydır; mutlu olmak ise daha zor ve zahmetli. O yüzden, bizi hissizleştiren, günlük hayatımıza devam etmemizi zorlaştıran, “gökyüzünü ciğerimize dolduran” olumsuz duygularla baş edebilmek epey zor olabilir; fakat imkansız değil. İster öfke olsun, ister tehlike ya da kaygı, negatif duyguları yenmenin ilk adımı onları tanımak. Hangi duygu durumu içinde olduğumuzun farkında olabilmek bir başlangıç ve hepimizin bildiği benzer biçimde, adım atmak bitirmenin yarısıdır. Olumsuz duyguları yenmekte en etkili 3 yöntemi sizler için derledik; 1. Duyguyu gözlemlemek: “farkındalık...Devamını Oku »

Savaş Ve Terörün İnsanın Üzerindeki Psikolojisi

Savaş Ve Terörün İnsanın Üzerindeki Psikolojisi

Erkeklerin savaş ve terör vakalarında duygularını kontrol edebiliyorlar. Yapılan incelemelerde kadınların; harptan, terörden ve toplumda huzursuzluk meydana getiren benzeri tüm olumsuz durumlardan, erkeklere oranla daha fazla etkilenmektedir. Erkeklerin romantik tepkilerini daha iyi kontrol edebildiklerini, bundan dolayı de savaş ve terör olgusuyla daha iyi başa çıkabildikleri görülmektedir. Savaş ve terörden dolayı travma etkeni ortadan kalksa da travma hemen sonra psikolojik bozukluklar ortaya çıkabilir. Bu bozukluklar arasında en sık görülenler travma sonrası stres bozukluğu (tssb) ve depresyondur. Duygular kişiden kişiye bakılırsa değişmiş olduğu için ara sıra umursamaz davrananlarda olabiliyor. Travma sonrası kişide öfke patlamaları, anksiyete, uyku problemlerı, davranış bozuklukları çoğunlukla yaşanmaktadır moral bozukluğu, umutsuzluk, huzursuzluk, kâbus görme, en ufak sese irkilme, sinirlilik, travmatik vakaya ait anıların tekrarlaması, bu ...Devamını Oku »

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51
Yukarı Çık