Güzel Konuşma

Benim Eski Birliklerimin askerleri! Hepinize elveda diyorum. Yirmi senedir şeref yolunda sizlere devamlıca refakat ettim. Bu son zamanlarda da, talihimizin yaver gittiği zamanlarda olduğu gibi, sizler, her zaman cesaret ve sadakat modelleri idiniz. Sizler gibi kahramanlarla yenilmemiz mümkün değildi, fakat harp, çok uzun yıllardan beri devam ediyordu. Fransa'yı, çok derin felaketlere atacak bir dahili harp çıkabilirdi. Ben, bütün şahsi menfaatlerimi, ülkemin çıkarlarına feda ettim. Ben artık gidiyorum, fakat arkadaşlarım, sizler Fransa'ya hizmet etmekte devam edeceksiniz. Bundan sonraki yegane düşüncem, Fransa'nın mutluluğu olacak. Benim kaderim sizi üzmesin; eğer hayatımı sürdürüyorsam, sizin şan ve şerefinize hizmet etmek içindir. Beraberce ulaştığımız büyük başarıların tarihini yazacağım. Allahaısmarladık, arkadaşlarım. Hepinizi bütün kalbimle kucaklarım. Generalinizin şahsında hepinizi kucaklarım. Gelin, General Petit, sizi bağrıma basayım. Kartalı da getirin ki onu da kucaklayayım...Devamını Oku »

Aziz şehidlerimiz! Gözlerimiz yaşla dolu. kalbimiz muhabbet ve hürmetimizle dolu karşınıza geldik. Sizden mahcubuz. Siz gözlerinizi. Türk vatanına kazandırdığınız emsalsiz bir zafer üstüne kapadınız. Günahkar olan bizleriz. Biz kazandırdığınız zaferi hitama erdirmeyi bilmeyenler, günahkarız, mücrimiz [suçluyuz]. Burada, kemikleriniz kayalardan örülmüş sarp, yalçın dağlar gibi bir abide kurdu. Eseriniz. Yüzlerce, binlerce sene buradan gelip geçenleri hayretle hürmetle düşündürecektir. Ne yazık ki karşı sahillerde sıra sıra dizilmiş İngiliz çadırlarını seyrediyorsunuz. Dünyayı üstümüze saldırtarak nihayet muvaffak olmayı bilen mağluplarınız, azamet ve mehabetinizin (şan ve heybet sahibi birini görmekle hasıl olan çekinme ve saygı hissi) huzurunda. ruhlarınızın temaşasına [seyrine] asla layık olmayan bir levha teşkil etmişler. ' Vatan kapılarından içeri girerken, istikbalin bütün tarihi üzerinde tesiri devam edecek şu mübarek topraklarınızdan kuvvet ve ilham aldık. Başlarımızın üstünde tu...Devamını Oku »

Kardeşlerim, evlatlarım! Ruhu göklerde olan yedi yüz senelik şanlı tarihimiz bu minarelerden bugün, Osmanlı tarihinin faciasını seyrediyor. Bu muazzam, bu tarihi meydanda, zafer alayları tertip eden ecdadımızın ruhu bizi seyrediyor. Dünyaların öbür ucuna at süren namaglup erlerin evlatları önünde baş eğiyor ve yemin ediyorum: Ben, Müslüman tarihinin bedbaht bir kızıyım. Bugün de dünkü kadar kahraman ve ta1ihsiz Türk milletinin anasıyım. Millet namına, ecdadımızın bizi seyreden ruhlarına yemin ediyorum. Bugün, kollan kesilmiş olan Türk'ün kalbi, eski cesaret ve şecaatini kaybetmemiştir. Yemin ediyorum ki, Osmanlı sancağına, tarihine hıyanet etmeyeceğim. Allah'a, hakka, milletlerin ilahi hakkına dayanan Türk milleti, bütün Müslüman ve Türk dünyasına ilan ediyorum. Davamızı ilan ediyorum. ………. Türkler'e zalim diyenler öyle günah işliyorlar ki, tarihin karşısında onların günahlarını, bütün denizlerin bitmez tükenmez suları bile yıkayamayacaktır. Bugün karşımızda yükselen ses, Müslüman kard...Devamını Oku »

Sayın dinleyicilerim! Hayatta yalnız kendi çalışması, kendi bilgisi ve alın teriyle kazanılan başarı değerlidir. Para çalmak, hile yapmak, adam dolandırmak birinin ayağını kaydırıp yerini kapmaktan; sırtında yumurta satmak, yapılara taş taşımak, fabrikada işçi olmak, boyacılık yaparak namusuyla hayatını kazanmak daha iyidir. Hayatta başarılı olabilmek için kayırmanın, , paranın ve şansın yardımını gerekli sayanlar vardır. Hatta sadece "şans olduktan sonra hepsi olur." Diyenler vardır. İnsanları, bir kısmı çalışkan, bir kısmı da son derece tembel olmak üzere ikiye ayırsak, şansın çalışkanlar tarafında olacağına şüphe etmemek gerekir. Bundan on yıl önce okuduğum, Amerika'da geçen bir olay, beni çok düşündürmüştü. Size de anlatayım: Kolombiya Üniversitesinin Makine Mühendisliği Bölümü'nü henüz bitirmiş olan dört arkadaş, yıkanmak üzere şehrin hamamlarından birine girer. Hamamın büyük havuzunda yüzüp şakalaşırken, içlerinden biri: Benim aklıma bir şey geldi. Çok orijinal bir fikir, bakınız...Devamını Oku »

Çocuklar, artık hayata atılacaksınız. Başarılı olmanız için kendinize iyi örnekler seçmeye mecbursunuz. Sizlere teklifim, yokuştan inerken göreceğiniz aşı boyalı bir evin önünde durup düşünmenizdir. Vaktiyle orada sadece kalemi ile istibdada, zulme, cesaretle kafa tutan Tevfik Fikret adlı biri yaşamıştı. Ona benzemeye çalışın. Eğer kendinizde o kudreti bulamıyorsanız, yokuştan biraz daha aşağı inin; solunuzda. Rumelihisarı'nın burçlarını göreceksiniz. O kaleyi, aşağı yukarı sizin yaşınızda bir genç, Fatih Sultan Mehmet yaptırdı ve ülkesine İstanbul'u kazandırdı. Ona benzemeye çalışın. Şayet bunu da göze alamazsanız, daha aşağılara inince bir mezarlığa rastlayacaksınız; içinde, dünyanın bütün güzelliklerini şahane bir şekilde dile getirmiş şair Yahya Kemal yatıyor. Onun gibi olmaya bakın. Yoo bunu da yapamam derseniz, yolunuza devam edin, karşınıza deniz gelecek; kendinizi hemen oraya atın. -ALINTI- Konuşma Sanatı(GENÇLERE ÖĞÜT) ----------------------------------------------------------...Devamını Oku »