Beyin ve Hafıza(Yüksek Hafıza Teknikleri)

Beyin ve Hafıza(Yüksek Hafıza Teknikleri)

'Seni neyin geliştireceğini düşün ve onun peşinden koş."
Ulrich Schaffer
Yeni bilgilerinizi eski bilgilerinize bağlayın
Yeni öğrendiğiniz bilgilerle eskiler arasında bağlantı kurmak en etkili hafıza yöntemlerindendir. Beyin, objeleri birbirine bağlayarak hatırlar. Hafızaya alınan her bilgi, bir sinir hücresine yani nörona yüklenir. Beyninizdeki 1 milyar nöronun tamamı birbirine bağlı değildir. Eğer siz eski ve yeni bilgiler arasında bir bağlantı kurarsanız bu bilgilerin yüklendiği nöronlar birbirine bağlanacak, bilgiler hafızanıza daha kalıcı olarak kaydedilecektir.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi hafıza kaydınızın etkili olmasını istiyorsanız bu bilgileri birbiri ile ilişkilendir-meniz gerekir. İlişkilendirme ise iki bilgiyi yan yana düşünmek suretiyle olur. Bu bağların sayısı arttıkça zekâmız, yani beynimizle yapabileceğimiz işlerin sayısı da artar. Bizler ise bu bağlan bilinçli veya bilinçsiz olarak bir şekilde geliştiririz. Sonuç olarak kim daha çok öğrenir ve daha çok düşünürse o daha kapasiteli bir beyne sahip olur. Bilgi, hafızadaki diğer bilgilere bağlanıp dal-landırıldığı ölçüde hızlı ve güçlü hatırlanır. Bağlantısız bilgi, dipsiz bir kuyuya atılmış küçük bir taş gibidir. O taşa bir daha ulaşmak oldukça zahmet gerektirir. Bir daha asla o taşa ulaşamama ihtimali de vardır.
Hayal ettiğiniz görüntüyü zihninizde bütün detayları ile canlandırın. Ayrıntı ve belirginlik size avantaj kazandıracaktır. Bu arada abartabildiğiniz kadar abartın. Unutmayın ki ne kadar saçma ve komik olursa o kadar aklınızda kalacaktır.
Örnek 1:
Bilgi: Benler, "melanosit" denilen, deriye renk verici hücrelerin bir araya gelmesinden meydana gelir. Benleri kansere çeviren en önemli etmen güneş ışığına uzun süre maruz kalmaktır.
Yukarıdaki bilgide güneş, kanser gibi detaylar önceden bildiğimiz bilgilerdir, bizim hafızaya almamız gereken, "melanosit ve güneş ışığının benleri kansere çevirmesi"dir.
Senaryo: Benlerin rengi koyu kahverengi olduğu için senaryomuzda benler, zenci ırkından kişilerdir. Zihnimizde şöyle kurgulayabiliriz: Zenci bir genç içeri gelerek oradaki diğer tüm zenci arkadaşlarına "Hey, hadi gelin." der. Yazın Güneş'ten korunmak için melon şapka giyer ve aynı zamanda asit tarzı müzik dinleriz der. (melanosit) Toplanıp kanser hastaları için verilen konseri dinlemeye giderler. Ama melon şapkalarını yanlarına almayı unuturlar. Konserde vaktin nasıl hızla geçtiğini anlayamadıkları için uzun süre Güneş'in zararlı ışınlarına maruz kalırlar.
Eşleştirme tekniği
Gördüğünüz ve sonradan hatırlamak istediğiniz şeyleri tanıdık ya da garip kelimelerle eşleştirmek de çok iyi bir yöntemdir. Mesela evimizin odalan hepimize oldukça tanıdık gelir. Bir alışveriş listesini unutmamak için listenizi evin odaları ile eşleştirebilirsiniz.
Bu sistem, dünyaca tanınmış hafıza uzmanları Domi-nic O'Brain ve Tony Buzan tarafından ortaya atılmıştır. Bu sistemin özü, zihninizde çok bildiğiniz mekânları belli bir sırada kaydedip, bilgi listelerini bu sisteme göre yerleştirmekten ibarettir. "Roman Oda Sistemi" diye adlandırılan bu sistemde, hayalinizdeki ya da size ait olan bir evin odalarını zihninizde sıralayıp kurgulayın. Bu odalardan on ayrı bölüm oluşturmanız gerekmektedir. Her uygulamada aynı sırayı izlemeniz gerekir. Başka bir deyişle eve her girdiğinizde aynı sıra ile odalarda dolaşmalısınız. İsterseniz kendi evinizin planına göre listenizi hazırlayabilirsiniz. Ya da aşağıdaki listeyi kullanabilirsiniz.
1. Kapı: Evinizin giriş kapısı
2.  Antre: Evinizin kapısından girince antreye geçiyorsunuz.
3.  Mutfak: Antrenizin hemen sağında mutfak var. Mutfağa giriyorsunuz.
4. Misafir Odası: Mutfaktan çıkıp koridorda ilerlediğinizde soldaki kapı misafir odasına açılıyor. Misafir odasına geçiyorsunuz.
5.  Salon: Misafir odasının hemen yanındaki kapıdan salona giriyorsunuz.
6. Çocuk Odası: Salondan çıkıp koridorda ilerlerken karşıda çocuk odası var.
7.  Balkon: Çocuk odasının hemen yanından geniş manzaralı bir balkona çıkıyorsunuz.
8.  Yatak odası: Balkonun hemen yanından tek kapı ile yatak odasına girilebiliyor. Oraya geçiyorsunuz.
9. Banyo: Yatak odasından çıktığınızda ilk kapı banyonuz. Oradan banyoya giriyorsunuz.
10. Bahçe: Banyonun hemen yanından koridorda ilerliyor, dış kapıdan bir merdivenle bahçeye iniyorsunuz.
İşte listemiz bu şekilde. Sizin yapmanız gereken, 1 'den 10'a kadar olan bu odaları zihninizde ileri, geri ve karışık sırada defalarca tekrar etmek olacak. Size bir kişi 9 rakamını söylediğinde aklınıza hemen banyo gelmeli. 4 deyince misafir odası zihninizde canlanmalı. Hayali evinizin odalarını hafızanıza bu şekilde yerleştirin.
Şimdi ise bu oda sistemini kullanarak 10 maddelik bir listeyi zihnimize nasıl tutacağımıza beraber bakalım. Örneğin alışveriş için bir süpermarkete gittiniz. Size aşağıdaki on maddelik liste verildi.
1.  Orkide
2.  Tavuk
3. Lahana
4.  Sandalye
5.  Spagetti
6.  Çikolata
7. Balon
8. Kornfleks
9. Pekmez
10. Domates
Şimdi listeyi evin odalarına yerleştirerek senaryo kuralım.
1.  Orkide: Evinizin kapısından içeri giriyorsunuz. Çiçekçiden aldığınız orkideleri derleyerek yuvarlak bir çelenk haline getiriyorsunuz. Gelecek olan misafirlerinizin hoşuna gitsin diye kapının dışına asıyorsunuz.
2.  Tavuk: Daha sonra antreye geçiyorsunuz. Bir de bakıyorsunuz antrenizde bir tavuk gıdaklayarak geziniyor.  Yerlerdeki ekmek parçalarını yemeye çalışıyor. Kendisini kesip Gelen misafirler için pişireceğinizi bildiği için "beni kesme sakın" der gibi size acıklı gözlerle bakıyor. Semiz bir tavuk, bu nedenle pişince çok lezzetli olacağını düşünüyorsunuz. Piştiğinde çıkan kokuyu şimdiden duyabiliyorsunuz.
3.  Lahana: Antrenin hemen sağından mutfağa geçiyorsunuz. Mutfak masasına bir bakıyorsunuz: Kocaman dev boyutlarda büyük bir lahana bebek oturmuş, aldığınız lahanalardan misafirleriniz için zeytinyağlı lahana sarması yapıyor. İnce ince sarmış, alıp tadına bakıyorsunuz: çok lezzetli. Sadece yeni ocaktan indiği için biraz sıcak ağzınız yanıyor.
4. Sandalye: Mutfaktan çıkıp koridorda ilerlediğinizde soldaki kapı misafir odasına açılıyor. Misafir odasına geçiyorsunuz. Bakıyorsunuz aldığınız sandalyeler kendi aralarında konuşuyorlar. Misafirlerinize şık bir ev görüntüsü vermek için odayı dekore etmeye çalışıyorlar. Ama kendi aralarında anlaşamadıkları için biraz problem çıkarıyorlar. Birbirlerinin sözünü dinlemeden sürekli bağrışıp duruyorlar. Yanlarına gidip kumaşlarının dokusuna bakıyorsunuz, yumuşacık ipekli bir kumaş, kırmızı rengi ve güzel desenleri ile salonunuza çok yakışacağını düşünüyorsunuz.
5.  Spagetti: Misafir odasının hemen yanındaki kapıdan salona giriyorsunuz. Bir bakıyorsunuz ki aldığınız spagettiler tüm salondaki çiçeklere sarmaşık gibi sarılmış. Salondaki avizeden de spagettiler sarkıyor. Duvarlardaki tablolara bakıyorsunuz. Hepsi spagettiden oluşmuş, üzerlerine yağlı boya çalışmışlar.
6. Çikolata: Salondan çıkıp koridorda ilerlerken karşı oda olan çocuk odasına geçiyorsunuz, bir de ne görüyorsunuz. Küçük kardeşiniz aldığınız çikolatalarla duvarlara "en fazla çikolatayı ben yemeliyim" yazmış. Kalan çikolatalardan bir parça alıp yiyorsunuz. Tadı harika, bitter çikolata, kokluyorsunuz, aynı zamanda mentollü. Harika bir lezzet.
7.  Balon: Çocuk odasının hemen yanında bitişikteki geniş manzaralı balkonunuza çıkıyorsunuz. Marketten aldığınız balonları balkonun demirine bağlıyorsunuz. Biri elinizden kaçtı uçuyor, öbürü de uçmasın diye üzerine atladığınız için o da patlıyor. Geriye bir balon kalıyor. Onu da uzun bir iple balkonun demirine bağlıyorsunuz.
8. Kornfleks: Balkonun hemen yanından tek kapı ile yatak odasına girilebiliyor. Oraya geçiyorsunuz. Yatmak için yorganınızı kaldırdığınızda bir bakıyorsunuz ki tüm yatağınızın içi kornfleks dolu. Hemen onların tadına bakmak için biraz ağzınıza atıyorsunuz. Hem gevrek hem şekerli, çok lezzetliler. Alıp renklerini, şekillerini inceliyorsunuz.
9. Pekmez: Yatak odasından çıktığınızda ilk kapı banyonuz. Oradan banyoya giriyorsunuz. Çeşmeyi açtığınız an içinden pekmezlerin fışkırarak aktığını görüyorsunuz. Alıp tadına bakıyorsunuz. Rengi koyu kırmızı, dut pekmezi mi üzüm pekmezi mi, diye anlamaya çalışıyorsunuz.
10.  Domates: Banyonun hemen yamndan koridorda ilerliyor, dış kapıdan bir merdivenle bahçeye iniyorsunuz. Bahçeye yeni ektiğiniz sebzeleri sulamaya iniyorsunuz. Aa... bir de ne görüyorsunuz yeni aldığınız domatesler bahçeye ektiğiniz fidanlarla sohbet ediyor. Sizi görünce utamp kızarıyor, böylelikle kıpkırmızı oluyorlar.
Bu oluşturduğumuz senaryoyu hafızanıza yazmak için birkaç kez baştan sona okuyun. Bu metotla listenizi unutmanız mümkün değil. Size bir kişi listeyi aralardan karışık bir şekilde de sorsa bilecek hale gelin. Örneğin sekiz dese, sizin hemen aklınıza yatak odanız gelsin ve hemen yorganın altındaki lezzetli kornflekslerinizi hatırlayın.
DERLEYEN...EMRE ŞEN  (KESFETKENDİNİ EDİTÖRÜ)
İletişim:[email protected]

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık