İlişki Kurma Sanatı

İlişki Kurma Sanatı

İlişki Kurma Sanatı


Erkekler genellikle kadınları bir kez mutlu ettikten sonra bu durumun hiç değişmeyeceğin! varsayarlar. Bir kez sevgilerin! : kanıtlayınca, kadının sonsuza dek bunu anımsamasını bekleyip bir daha yinelemek zorunda kalmak istemezler. Erkeklerin görüş açısından bakıldığında bu yaklaşım son derece mantıklıdır. 
 

Ne var ki, kadınlar bu tutumu kolayca kabullenemezler. Bu yaklaşım kendi iç gerçeklikleriyle tutarsız gibi görünür. Bir kadın özel, değerli, anlaşılabilir ve sevgiye layık biri olduğunun sık sık yinelenmesinden mutlu olur. Erkeklerin de güvence verilmesine gereksinimleri vardır ama bu duyguyu işleriyle tatmin ederler. Kadınlar ise kurdukları ilişkiden güvence almak isterler. Bir erkeğin işleri iyi gitmezse, kendi değerinden kuşkuya düşer. Aynı şekilde bir kadın da kocası tarafından ihmal edilince, kendi değeri hakkında kuşkuya kapılır. Sevildiğini kanıtlayan işaretlere, belirtilere ve sözlü güvencelere gereksinimi vardır. Temelinde erkekler de ilişkileri açısından böyle bir güvenceye gerek duyarlar ama bir kez ilişkileri yürümeye başlayınca bu gereksinimlerinin farkında olmazlar. Herhangi bir ilişki kurmuş olmak bile yetenekleri konusunda kendilerini inandırmaları için yeterlidir. Eşlerinin mutluluğu erkekleri keyiflendirirken, kadınlar bu ilginin açıkça sergilenmesini isterler. 

Bir ilişkiyi sürdüren bir erkek basma gelmedikçe, reddedilebileceği endişesine kapılmaz. İş dünyasındaki başarıları kendine yeterince güven duymasını sağladığı için, sürdürdüğü ilişki açısından herhangi bir güvence alma gereksinimi yoktur. Sonuç olarak da esinin sık sık sevildiğim duymaya gereksinmesine saygı göstermeye hazır olmaz. Tek noktaya odaklanmış erkek mantığı, "Gerçi şu aralarda isimle çok fazla meşgulüm ama karım onu sevdiğimden ben aksini söyleyene dek emin olmalı," biçiminde gelişir. Örneğin, "Şu anda işsiz ve beş parasız ama bir zamanlar firması batmadan önce zengin olduğu için, yine para kazanabileceğinden emin olmalı," ya da "Bugün sonuncu oldu ama yine kazanabilir, çünkü bir keresinde bir tenis turnuvasını kazanmıştı," gibi sözler bir erkeğe ne kadar mantıkdışı gelirse, odaklanmış mantığın ileri sürdüğü bu fikir de kadınlara o denli saçma gelir. 

Bir erkeğin başarısızlıkları, kendi değerim başarısından bağımsız olarak ölçmesi için bir sınav gibidir, ama başarısızlıkları başarılar izleyince de özdeğeri kendi gözünde gittikçe artar. İşinde başarısızlığa uğrayınca, kendini toplayıp bir kez daha denemek zorundadır. Bu süreci kasları geliştirmeye benzetebiliriz. Gevşetip çalıştırılan kaslar daha fazla güçlenir. Aynı şekilde birbirini izleyen engeller, tekrar denemeye hazır olan bir erkeğin özdeğerinin yükselmesin'!
sağlar. 

Bir kadının özdeğerini sınaması, eşi kendisinden uzaklaştığı ya da geçici olarak onu ihmal ettiği zaman söz konusu olur. Acı veren bu deneyim, kadının merkezini keşfetmesi ve kendi değerini esinin sevgisinden bağımsız olarak ölçmesidir. Bununla birlikte, kadının kendine güvensizlik duygusunu esinin desteği ve güvencesiyle gidermesi de çok önemli bir noktadır. Kadının özgüvenini, karşısındakilere duyduğu güven duygusunu ve öz değerini güçlendirmek için bu güvenceye gereksinimi vardır. 

Eğer kadın eşine suçlayıcı bir tutumla yaklaşırsa, erkeğin karşı koyacağı ve onu rahatlatmayacağı besbellidir. On üçüncü bölümde göreceğiniz Duyguların Mektubu tekniği, eşinizi gücendirmeden destek istemenin yollarım öğretecektir. 

…SÖZLÜ İLETİŞİM …

Bir kadının sevildiğinden emin olabilmesi için her gün çeşitli sözlü güvenceler duymaya gereksinimi vardır. Sevgiyi anlatmanın temelde bir tek yolu vardır ve "seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum..." sözlerinin defalarca yinelenmesinde sakınca yoktur. Bazen erkekler "seni seviyorum" demekten vazgeçerler, çünkü yeni sözcükler bulmak isterler. Bir kadının aynı sözleri duymaktan sıkılacağım ya da bıkacağını düşünürler. Ama "seni seviyorum" demenin modası asla geçmez. Bu sözleri söylemek kadının sevgiyi "duyumsamasını" sağlar. Belki erkek onu seviyordur ama açıkça belirtmezse kadın bunu hissedemez. Erkeklerin bunu anlayabilmesi için duymaktan bıkmadıkları "teşekkür ederim," sözcükleriyle kıyaslamaları yerinde olur. Bir başkasına bir iyilik yaptığı zaman hiçbir erkek kendisine teşekkür edilmesini duymaktan bıkmaz. 

Kadınlar ayrıca "seni anlıyorum" sözünü duymaktan da hoşlanırlar. Ama bunu söylemek için erkeğin gerçekten kadını anlaması gerekir. Bir erkek içtenlikle "seni anlıyorum" dediği zaman kadın söylediklerini dinlediğinden emin olur. Buna karşılık erkeklerin kendilerine destek verildiğini hissetmek için duymak istediği sözler ise "mantıklı bir düşünce"dir.

… SEVGİ SEMBOLLERİ…

Kadınların sevgiyi belirten sembollere gereksinimi vardır. Örneğin, bir erkeğin çiçek getirmesin! her kadın güzelliği ve kadınlığının çok değerli olarak görüldüğünün kanıtı olarak kabul eder. Ama kadınlara sık sık çiçek vermek gerekir, çünkü bir anlamda da erkeğin sevgisinin sembolü olarak algılanırlar. Ne var ki, erkekler bir süre sonra kadınların çiçeklerden bıkacağını varsayarak armağan etmekten vazgeçerler. 

Küçük ya da büyük tüm armağanların son derece önemli romantik bir işlevi vardır. Kadının kendini özel biri gibi görmesin! sağlarlar. Armağan vermek de kadının güvence gereksinimine saygı göstermenin bir yoludur. Kısa, samimi notlar kadınlara sevildiklerin'! anımsatır. Bunları yazarken yaratıcı olmak bile gerekmez. Temel sözcüklerin sık sık yinelenmesi yeterlidir. Yazacağınız notlar duygularınızı yansıttığı sürece etkili olacaktır. "Seni seviyorum, seni özlüyorum, sen yaşamımın mutluluğusun, yalnızca seni sevdiğim! anımsatmak istedim..." gibi basit sözcükler yeterlidir. 

Arasıra güzel ya da komiK bir kart yazmak yerinde bir davranıştır. Sevgiyi anımsatan sözcüklerin yazılı olduğu kart çiçek ya da armağanla birlikte verilebileceği gibi, yalnız basma da görevini yerine getirir. Kart yazdığınız zaman, eşinizin onu bulunca şaşıracağı bir yere saklayabilirsiniz. Bu küçük oyun harikalar yaratır. Amacı yalnızca "seni seviyorum" demek olan kısacık, hiç beklenmeyen telefonlar da aynı etkiyi bırakır. Erkekler bunların hepsini içgüdüsel olarak bilirler ve bir ilişkinin başlangıcında gerçekleştirirler ama bir süre sonra gereksiz olduğuna ya da aynı sürprizlerin yinelenmesinin bıkkınlık yaratacağına inanmak gibi bir hataya düşerek vazgeçerler.

SEVGİ BELİRTİLERİ YOK OLUNCA

Çoğu zaman eşi ilişkinin başlangıcındaki kadar yakın ilgi göstermediği için bir kadın sevilmediği duygusuna kapılır. Gösterilen ilginin niteliği değişince erkekleri çok iyi anlamayan bir kadın, artık esinin mutlu  olmadığı, kendisine sevgi duymadığı yanılgısına düşer. Oysa erkeğin eşine olan ilgisinin niteliği sevginin en önemli belirtisidir. 

Bir örnek verelim: Kocası kamil'le birlikte gelen yonca artık kocasının kendisin! sevmediğinden şikayet etti. kamil ise karısının ne demek istediğini bir türlü anlamıyordu. Onu sevdiğinden emindi ve yonca'ın bunu bilmemesi adamı çok şaşırtıyordu. Bir süre konusunca yonca'ın, "Beni sevmiyorsun," dediği zaman, aslında, "Eskisi gibi özel bir kadınmışım gibi davranmıyorsun," demek istediği ortaya çıktı. kamil daha ayrıntılı olarak anlamak istediğin! belirtince, yonca'ya gözlerini kapatıp eskiden koca- sının sevgisinin kendisinde ne gibi duygular uyandırdığım anımsamasını söyledim.

Yonca bir süre düşünüp ağır ağır yanıtladı. "kamil'in sevgisi kendimi sıcacık, özel, mutlu, huzurlu, rahat, eğlenceli biri gibi hissetmem! sağlıyordu. Özgür olduğumu, beni anladığım, arzuladığım, güven verdiğini hissediyordum. Güven ve mutluluk duyuyordum." Biraz daha düşünmesin! söyleyince, "Kendimi yumuşak, zarif, sevilen, değer verilen, aldığım hak eden, güven duyan biri olarak hissediyordum," yanıtım verdi yonca. "Bu duygular için en çok hangi açıdan minnet duyuyorsun?" diye sordum. "Beni sevdiği, ilgilendiği ve yaşamının özel bir parçası olduğum için minnet duyuyordum. Bana saygı göstermesine, rahatlatmak için elinden geleni yapmasına, beni dinleyip anlamasına, paylaşabileceğimiz yeni eğlenceler ve maceralar yaratmasına minnet duyuyordum. 

"Konuşmaya gereksinim duyduğumu hissedip, nasıl olduğumu sorması ve beni dinlemek için zaman ayırması çok hoşuma gidiyordu. Üzüntümü paylaşıp bana sarılması çok rahatlatıyordu. Yeni bir giysi aldığım ya da saçımı kestirdiğim zaman farketmesi ve beğenmesi, benimle birlikte olmak istemesi, küçücük armağanlar ve kısacık notlarla sevgisini anlatması, yolculuğa çıkınca arayıp kaldığı otelin telefon numarasını vermesi, gereksinimlerimi önceden tahmin etmesi beni mutlu ediyordu. Ve o zamanlar beni gerçekten sevdiğine ve yalnızca kendi mutluluğu için değil, beni düşündüğü için de birlikte olduğumuza inanıyordum." 

Kamil bunları dinlerken gözlerinden yaşlar boşandı. "Eski mutlu günlerimizi anımsadım ve yıllar geçince ne çok şeyin değiştiğim farkettim. Nasıl olduysa, şimdiye kadar hiç farketmemişim," diyerek karışma sarıldı. "Ben de seni çok özlemişim." Başka konular üzerinde yoğunlaşmış olan kamil, karısının kendisine gereksinim duymasının yarattığı hislerin ne denli güzel ve önemli olduğunu unutmuştu. Birdenbire yonca'ın sevgisinin önemini, onun ne denli özel ve değerli bir insan olduğunu farkedivermişti. 

O gün kamil karışı sevilmediğini söyleyince mantıksız davranmadığım anladı; yonca'ın gereksinimlerinin karşılanmadığının belirtisiydi bu sözler. Artık karısının istek ve gereksinimlerini gözardı ettiği zaman, aralarındaki özel sevginin de yok olacağını biliyor. Eğer bir erkek esinin duygularıyla iletişimi keserse, her ikisi de nelerin önemli olduğunu kısa sürede unutabilir. Belki kadın gereksinimlerinin ne olduğunun farkında bile değildir ama karşılanmadığı için kocasına kırılmaya, gücenmeye başlamıştır. Bir eksiklik olduğunu hissederse de, belki neyin eksik olduğunu algılayamaz. 

Erkek esinin isteklerini dinlemeye hazır olunca, her ikisi de kazançlı çıkar. kamil'e kendisi için ne denli önemli olduğunu söylemenin gücünü öğrendi yonca. Kocasının sevgisinin olumlu etkilerini açıkladığı zaman, kamil ona destek olmak için gerekli dürtüyü hissetmeye başladı. Minnet duygusunu anlatması ise erkeğin kabul edildiğim', değer verildiğim, güç kazandığım hissetmesine neden oldu. 


KÜÇÜK AYRINTILARIN ANLAMI BÜYÜKTÜR


Kadınların algılama yeteneklerinin benimkinden farklı olduğunu öğreninceye kadar, eve gazete getirmek, kuru temizlemecideki giysileri almak, açılmayan bir pencereyi onarmak, mutfak dolaplarım boyamak, birini bizi partiye davet ettiğin! söylemek gibi ufak tefek ayrıntıları unuttuğum zaman karımın niçin çok üzüldüğünü ve sinirlendiğini anlayamıyordum. Bu açıdan bakınca büyük ve önemli konular ise para kazanmak, gerçeği söylemek, tekeşliliği sürdürmek, acil durumlarda "orada olmak", ipoteği ödemek gibi sıralanabilir. 


Arasıra ben herhangi bir şeyi unutunca karım adeta şaşkına döner ve kendisin! sevmediğim duygusuna kapıldığım söylerdi. Örneğin, gazete almayı unutmamı onu sevmediğimin belirtisi olarak nasıl algılayabildiğini bir türlü anlayamazdım. En sonunda karımın bakış açısına göre, küçük ayrıntıları anımsamamın sevgimin bir ifadesi olduğunu farkettim. Şu "küçük ayrıntılar" onun gereksinimleri olduğu için doğrudan onunla ilgiliydi ve yerine getirmeyi unuttuğum zaman davranışımı ona ilgi göstermemek olarak yorumlaması doğaldı. Ayrıntılara önem vermemem ona önem vermediğim! hissetmesine yol açıyordu. 


Kadının önemsediği bir noktayı eğer erkek gözardı ederse, kadın kendisinin de önemsizmiş gibi kabul edildiğin! hisseder. Küçük ayrıntılara dikkat etme sorumluluğunu yüklenmenin karıma olan sevgimi belirttiğim ve ona güvence vermem! sağladığını anladım. Karım yaşamımdaki en önemli insan olduğu için, "küçük ayrıntıların" önemin! farkedince onun isteklerine daha fazla özen göstermeye başladım. Daha doğrusu haklı bir gereksinimi olduğunu düşününce, erkeklere özgü odaklanmış algılama yeteneğimle bu sorunu çözmeyi başardım.


Unutkan profesörler gibi davrandığım zamanlar karımın nasıl etkilendiğin! öğrenmek, herhangi bir şeyi yapmayı unuttuğum zaman kapıldığı duyguları anlamama yardımcı oldu. Buna karşılık karım da belirli konularda yoğunlaştığım için, herhangi bir ayrıntıyı unuttuğum zaman ona karşı yapılmış bir davranış olarak almamayı öğrendi.

Eğer erkekler "küçük ayrıntıların" kadınlar açısından ne denli önemli olduğunu öğrenirlerse, mutlu kadınların sayışı bir anda artacaktır. Bazı kadınlar bunların önemini eşlerine anlatmaya utanırlar ama eğer erkekler "küçük ayrıntıları" anımsamayı başarırlarsa, ne büyük bir fark yarattıklarım kolayca göreceklerdir. 


ERKEĞİN YARATICILIĞINI ARTTIRMAK


Bir kadına güvence vermenin tek yolu küçük ayrıntıları anımsamak değildir. Karımın istek ve tercihlerim dikkatle izlemeye başlayınca, ufak tefek işleri yapmanın, ertelemeye yatkın olduğum daha büyük işleri de gerçekleştirmek için yeterli dürtüyü bana verdiğin! hissettim. Odaklanma noktalarında oluşacak bu gibi değişiklikler, beni yoran işlerin üzerinde gereğinden fazla durmamı engelledi.

Odak noktasının değiştirilmesi aynı zamanda son derece etken bir sorun çözme yöntemidir. Herhangi bir sorunu çözmek için uzun zaman düşündükten sonra, bir süre konudan uzaklaşıp, örneğin eşinizin "küçük ayrıntı" sayılabilecek istekleriyle ilgilenirseniz, bilinçaltınıza soruna bir çözüm yolu arama fırsatı tanımış olursunuz. İlgilendiğiniz sorunu düşünmediğiniz bir anda bile çözümü karşınıza çıkabilir.


KADINLAR ÖZEL DAVRANIŞLARI SEVER


Kadınlar yaşamlarım paylaştıkları erkekler tarafından çok özel olduklarım belirten davranışlar bekler. Bu noktayı ben ilk kez büyük bir parti verdiğimiz zaman en zor yoldan öğrendim. Yasemin hazırlık yaparken büroya gittim ve eve dönerken video kamerayı almayı unutmadığım için kendimle gurur duydum. Gerçi partilerde tüm aileyi videoya kaydetmek sevdiğim bir eğlenceydi ama işe dalıp unutabilirdim. Eve vardığımda herkesin benden önce gelmiş olduğunu gördüm. Doğruca salona girip ışıkları ve kamerayı ayarladım. Malzemeleri yerleştirirken önce çocuklar yanıma geldi, sonra akrabalar teker teker gelip beni selamladı ve sohbete daldık.


İşim bitince videoyu getirip çekime hazırladığım için çok sevinen yasemin'yle karşılaşacağını düşünerek mutfağa gittim. Ama karım son derece uzak ve soğuk davrandı. Anlaşılan öncelikle yanma gitmemi sonra videoyla uğraşmanı istiyordu. Çok şaşırdım, çünkü benim görüş acıma göre, eğer beni görmek isteseydi rahatlıkla salona gelebilirdi.

Konuşma fırsatım bulduğumuz zaman, onu ihmal etmiş gibi davrandığım için üzüldüğünü anlattı. Eve gelince öncelikle onun yanma gitmemi, ona sarılıp kucaklamamı sonra konuklarla selamlaşıp kamerayı hazırlamamı tercih ettiğim' açıkladı. Oysa ben öncelikle çekim hazırlığı yaparak kendisin! özel bir kadın gibi hissetmesine olanak vermemiştim. Onun bakış açısına göre, kamera üzerinde yoğunlaşmam, bu konuyu karımdan ve konuklardan daha üstün gördüğümü kanıtlıyordu. 


ROMANTİK OLMAK


Eğer kendimi savunmayı düşünseydim, karımın mantıksız ve yersiz davrandığına hükmedecektim. Ama romantik açıdan bakınca yasemin haklıydı. Karım ya da çocuklarım beni görüp sevindiklerini belli edince gerçekten de duygulanıyorum ve kendimi özel biri gibi hissediyorum. Niçin yasemin aynı keyfi yaşamasın? 

Biz erkeklerin kadınlara özel olduklarım hissettirmemizin ne denli önemli olduğunu böylelikle öğrendim. Bizler bunu kadınlara söyleyip göstermedikçe, kendilerinin ne kadar özel kişiler olduklarım bilmeleri olanaksızdır. Ayrıca bir kadın birçok olasılığı aynı anda görebildiği için, örneğin bir kamera ya da benzeri bir nesnenin kocası açısından kendisinden çok daha önemli olduğunu varsayabilir. Ne var ki, karısının bu yöndeki düşüncesinin bir erkeğin aklına gelmesi oldukça zordur. Ne de olsa erkek esini sevdiğin! biliyor ve karısının da bunu bildiğin! varsayıyordum Ama kadınlar sevildiklerinin defalarca yinelenmesini tercih ederler. 

Bu farkı anladıktan sonra karıma beklediği özel davranışı sunmanın hiç de zor olmadığım kavradım. Her gün eve gelir gelmez ilk işim onu bulup kucaklamak, öpmek ve gününün nasıl geçtiğin! sormaktır. Verdiğim seminerlere geldiği zaman, benimle konuşmak için bekleyenler olsa bile, öncelikle onun yanma gidip sarılıyorum. Eskiden tam tersin! yapıp önceliği konuklarıma tanırdım, ne de olsa seminer onlar için düzenlenmişti ve karımla her zaman konuşabilirdim. Artık bu davranışın hiç de romantik olmadığım, bir kadının kendini değersiz ve sıradan hissetmesine yol açtığım biliyorum. Bir kadını mutlu etmenin formülü çok basittir: Ona özel biriymiş gibi davranın ve öncelik tanıyın. En iyisini en sona saklama huyundan vazgeçin. Erkeğinin sevgisini kanıtlamasını görmek ve dinlemekten bir kadın asla bıkmaz. 


KADİNA SEVİLDİĞİNİ HİSSETTİRMENİN SIRRI


Belki de bir kadını mutlu etmenin en etkili yolu çoğu erkeğin düşündüğü yöntemin tam tersini uygulamaktan geçer. Erkeklerin çoğu bilinçaltından eğer kurdukları ilişki konusunda şikayet etmezlerse, eşlerinin sevildiğini ve değer verildiğini düşüneceklerine inanırlar. Ne de olsa erkekler, eşleri onlardan sikayet etmedikçe, takdir edildiklerim' hissederler. Anlamadıkları nokta ise ilişkilerinden sanki her şey yolunda gidiyormuş gibi davrandıkları zaman eşlerinin aralarındaki ilişkiye önem vermediklerini düşünmesidir. Ve sonucunda da kadınlar kendilerinin de önemsenmediğini varsayarlar.

Genellikle bir erkek işiyle ilgili sorunlar çıktığı zaman sinirlenip endişelenir. Eve geldiğinde aklı hala işyerindedir ve eşi işinin kendisinden daha önemli olduğu mesajım derhal alır. Eğer bir erkek sürdürdüğü ilişki çerçevesinde düşkırıklığı, üzüntü ve endişe gibi duygularım ayırt edebiliyorsa, eşine önemli biri olduğunu, onu takdir ettiğin! ve gereksinim duyduğunu aktarmayı başaracaktır. Bir kadına sevildiğini hissettirmenin sırrı işte burada yatmaktadır: Bir kadının gereksindiği duygusal destek kabul ve arzu edilir, değerli görülürse, kadının kendine verdiği değer de artar.

36 yaşındaki hatice, 43 yaşındaki çok başarılı bir doktor olan kocası ziya'in kendisin! takdir etmediğinden yakınıyordu. Ziya geleneklere uygun olarak ailesinin geçimini üstlenmişti ama hatice geleneksel bir evkadını rolünü üstlenmeyi istemiyordu. Bu durumda da ziya kendisi para kazanırken karısının evişlerinin sorumluluğunu almaya istekli olmamasına güceniyordu.

Nedeni sorunca ziya açıkladı. "Onun hizmetçisi gibi davranmak istemiyorum. Eve gelince söylediği ilk söz kendisi ya da evle hiç doğru dürüst ilgilenmediğimden şikayet etmek oluyor. Çok çalıştığım iddia ediyor ve benim de aynı çabayı göstermemi bekliyor. Daha fazlasını yapmaktan kaçınmıyorum ama ne yaparsam yapayım, kesinlikle beğendiremiyorum. Ya beni eleştiriyor ya da yapmadığım herhangi bir işi gözüme sokuyor. Beni hizmetçi yerine koymasına çok üzülüyorum."

Ziya ise eve gelince ortalığın temizlenmiş ve yemeğin ha- zırlanmış olduğunu görmek istediğini belirtti. "Beni mutlu etmek ziya'ın günde en çok iki saatini alır. Yalnızca evi temizleyip güzel bir yemek hazırlasın yeter. Sonra canı ne isterse onu yapsın. Ben yalnızca iki saat evişi yapmasını istiyorum," dedi ziya düşkırıklığına uğramış bir sesle. "Kendimi onun hizmetçisi gibi hissedince öfkeden kuduruyorum," diye yanıtladı hatice. Ne var ki, ziya karışım küçümser gibi davrandığım hiç farketmemişti. ise sürekli olarak evişi yapmasının gerektiğim dinleyip durmuştu. Oysa kocası ona çok değer verdiği için yalnızca birkaç saatlik çaba göstermesinin yeterli olduğunu söylediğine inanıyordu.

Evin temizlenip yemeğin hazırlanmasının neden böylesine önemli olduğunu ziya'a sordum. Duygusallaşarak yanıtladı. "Ailemi geçindirmek için ne denli çok çalıştığımı takdir ettiğim göstermesin! istiyorum. Sık sık paranın önemli olmadığım söyler. Sanki boş yere çabalıyormuşum gibi bir duyguya kapılıyorum. Ben geleceğimizi garanti altına almak için çalışırken, hatice benim yalnızca kendimi düşündüğümü sanıyor. , 

"Beni takdir etmediğini düşünmek aslında acı veriyor. Eğer eve gelince bana olan sevgisin! hissedebilirsem, onun için yaptıklarıma memnun olduğunu anlayabilirsem, yaşamımın bir anlamı olacak. Aksi takdirde ona güceniyorum. Yaptıklarım için takdir edilmeyi bekliyorum. Bu anlayışı göremeyince de gereğinden fazla eleştirici oluveriyorum." Hatice 'in yüzü ışıldamaya başladı ve gözlerinden yaşlar sü- züldü. Sevgi dolu desteğinin ziya için ne denli önemli olduğunu ilk kez duyuyordu. Sevdiği yemekleri hazırlamanın kendisin! aşçı yerine koymadığım farketmişti. Tam tersine ziya ailesini geçindirmek için para kazanmaya çalışırken, ziya böyle bir davranışla ona değer verdiğim kanıtlayacaktı. Sevgiden kaynaklanan desteğine kocasının ne denli gereksindiğim düyunca, yaşamın- da önemli bir yeri olduğunu hissetmişti. 

Ziya'ın yüreğinden yükselen sözleri dinledikten sonra hatice kırgınlıklarından sıyrıldı ve diğer hobilerinin yanı sıra ev kadınlığına da istekli olduğunu hissetti. ziya ise karışma ev işlerini yapmasının yanı sıra duygusal destek istediğini de anlatabildiği için onun kendini daha değerli, sevilen ve özel bir kadın gibi görmesine yardım etti. Çoğu erkek için bunu açıklamak oldukça zordur, çünkü genellikle bir ilişkide gerçekten neye ihtiyaç duyduklarım bilemezler. Eşlerinin sevilip değer verildiklerini hissetmelerim sağlamak için, erkeklerin gereksinim duydukları desteği bulamadıkları zaman kapıldıkları düşkırıklığı ve üzüntüyü onlara açıklamaları gereklidir. Bu açıklama hem kadının önemli biri olduğunu hissetmesine yardım edecek, hem de etkili desteği nasıl vereceğin! ona öğretecektir. Bir erkeğin duygusal gereksinimlerim aktarmasını öğrenmesi, esinin özdeğerini yükselttiği gibi, daha fazlasını yapması için gereken dürtüyü de sağlayacaktır. 

Gördüğümüz gibi, kadınların sevilmediklerim hissetmelerinin temel nedenlerinden biri, isteklerim karşılayabilmek için erkeklerin içgüdüsel bir yol göstericisinin bulunmayışıdır. Ayrıca erkeklerin duygularım açıklamak konusunda yetersiz kalmaları da bu konuyu biraz daha zora sokmaktadır. 

…ALINTIDIR...


Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık