Sağlık(AİDS ev kadınlarına kocalarından bulaşıyor)

AİDS ev kadınlarına kocalarından bulaşıyor Türkiye'de son iki yıldır AIDS’li ev kadınlarının sayısında önemli bir artış var. Türkiye'de son iki yıldır AIDS’li ev kadınlarının sayısında önemli bir artış var. Cinsel anlamda savunmasız olan kadınlar virüsü kocalarından kapıyor Yeni ilaçlar sayesinde HIV virüslü kişilerin 20-30 yıl yaşayabileceğini belirten Prof. Dr. Şükran Atamer Şimşek, "AIDS ile ilgili toplumda bir önyargı var. Virüsü taşıyan kişiye kötü gözle bakılıyor. Oysa, bu virüs hepatitten daha az tehlikeli. Tükrükten, çatal, kaşıktan, giysiden bulaşmaz" diyor. İstanbul Üniversitesi Mikrobiyoloji kürsüsünün araştırmasına göre, Türkiye'de AIDS virüsü taşıyan ev hanımlarının sayısı son iki yılda önemli oranda arttı. Evde cinsel anlamda sözlerini geçiremeyen kadınlar HIV virüsünü kocalarından kapıyor. AIDS'le Savaşım Derneği üyesi, Marmara Üniversitesi Farmakoloji Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Şükran Atamer Şimşek, bu durumu şöyle açıklıyor: "Türkiye'de tek eşliliğin hakim olmadığı bir gerçek. Erkek birçok kadınla ilişkiye girebiliyor. Evdeki kadın ise bu konuda korunmasız. Çünkü, erkeklerin birçoğu korunmalı ilişkiye yanaşmıyor. Sonunda kadınlar virüsü kapıyor. Öte yandan özellikle kırsal kesimde cinsel taciz vakaları çok fazla. Bu da AIDS'in kadınlarda yayılmasında bir etken olabilir." HEPATİT GİBİ BULAŞMAZ AIDS'le Savaşım Derneği, AB'nin sağladığı maddi destekle, İstanbul'daki sağlık çalışanlarını bilgilendirmek ve danışmanlık hizmeti vermede donanımlı hale getirmek amacıyla iki yıl sürecek bir projeye imza attı. İstanbul'da 19 özel ve devlet hastanesinde 300 sağlık personeli AIDS'e karşı eğitiliyor. Toplam 100 kişi birinci basamak sağlık kuruluşlarının hekimlerinden oluşuyor. Türkiye'de gerek sağlık personeli, gerekse vatandaşların AİDS hastalığı hakkında ön yargılı olduklarını belirten Prof. Dr. Şimşek, "Oysa, HIV virüsü taşımak, AIDS olmak manasına gelmiyor. HIV taşıyıcılığının AIDS'e dönüşmesi iyi ve kesintisiz bir tedaviyle 30 yıl sürebilir. 1980'lerden bu yana taşıyıcı olan insanlar var. Virüs kişiden kişiye tükrük, çatal, kaşık, giyim veya öpüşme ile bulaşmaz. Cinsel ve kan yoluyla bulaşma daha yaygın. Hepatite karşı önleminizi almışsanız, HIV'den de rahatlıkla korunabilirsiniz. Üstelik kontrol altındaki HIV'in yaratacağı sıkıntı, hepatitten çok daha azdır" diye konuştu. Hastalığın kesin bir tedavisi olmasa da, kullanılan ilaçlarla hem hayat kalitesi hem de süresi uzatılabiliyor. Bu anlamda bağışıklık sistemini güçlü tutmak yeterli. Şeker hastalığı gibi ilaç kullanarak, uzun süre yaşayabilirsiniz. Kullanılan ilaçlar, AIDS olmanızı geciktiriyor ya da önlüyor. Prof. Dr. Şükran Şimşek'in dediğine göre, ilaçların fiyatı bin -bin 200 Euro arasında değişiyor. SSK, Emekli Sandığı ve yeşil kart karşılasa da, bütün ilaçların aynı anda bulunması çok zor. Hasta bir ilacı alıp, diğerini bulamıyor. Tedavi bozulduğunda ise ilk başa dönmek gerekiyor. Öte yandan ilaçları almak için kağıt dolaştırmak da sorun. Çünkü dosyanın üzerinde kocaman HIV yazıyor. Hasta toplum içinde deşifre oluyor. ÇOCUKLAR DA VAR Ülkemizde HIV virüsü taşıyan çocuklar da var. Virüs anneden çocuğuna emzirme veya doğum sırasında geçiyor. Ancak, bu konuda da önemli bir yanlış var. Geçtiğimiz yıllarda İzmir'de yaşanan bir olaya dikkat çeken Prof. Dr. Şimşek, "AIDS'li çocuk kamuoyunda ilgi odağı olurken, ilkokulda onunla birlikte okuyan çocuklar ihmâl edildi. Eminim o çocuklardan büyük bir çoğunluğu da AIDS olmak istedi. Çünkü, ilgi odağı olamadılar" diye konuştu. Sağlık(AİDS ev kadınlarına kocalarından bulaşıyor)