Yazar: admin 2012-04-05Kategori: Etkili İletişim1618 kere okundu Yorum yap
Dinleyicilerle göz temasının kurulması yönündeki geleneksel tavsiye güzel. Ama, bunun anlamı, kalabalığı gözlerinizle bir mayın tarama gemisi gibi taramak demek değil; gözlerinizi, Özümlemek, ayrıntıları saptamak ve iletişiminizi uygun olarak ayarlamada size yardımcı olması için kullanmak demektir. Eğer dinleyiciler arasındaki kişilere bakmaya korkuyorsanız (örneğin okuma metninden başınızı hiç kaldırmıyorsanız) ne söylerseniz söyleyin, sizden çok etkilenmezler. Dinleyicilere boş gözlerle bakarsanız ya da odanın arkasındaki bir noktaya bakarsanız, onlara ulaştığınızı hissetmezler.
Yapmanız gereken, dinleyici kitlesini parçalara bölerek onlara bir bireyler toplamı olarak bakmaktır. Konuşurken insanlara bireysel olarak bakın. Konuşmanın başında, dostça ve sıcak yüzlü birine bakın, çünkü bu sizin rahatlamanıza yardımcı olacaktır. Ama konuşma ilerlerken, tüm dinleyiciler arasındaki insanlara gruplar halinde bakın ve konuşmaya devam edin. Bunu amaç edinin. Küçük bir gruptan diğerine -ya da bir bireyden ötekine- bakarken birkaç saniye duraksayın ve sadece o kişiye ya da sadece o küçük gruba, sanki onlarla herhangi bir "mini- sohbet" yapıyormuşsunuz gibi konuşun. Bu, belirli bir yordanabilir düzende değil, rastgele bir şekilde yapılmalı ki, tiyatrovari görünmesin.
Sağduyu gene üstün geliyor. Gözler büyük bir grupla konuşurken de küçük bir grupla konuşulduğunda olduğu gibi aynı şekilde kullanılmalıdır. Dört beş kişiyle bir odada otururken, zaman zaman şu ya da öteki kişiye bakın ve sohbetin bir kısmını o kişiyle sürdürün. Tıpkı büyük bir kalabalığın önünde ayakta durduğunuzda olduğu gibi davranın.
DERLEYEN...MURAT KÜDEN(KESFETKENDİNİ EDİTÖRÜ)
İletişim:[email protected]