Yazar: admin 2012-04-05Kategori: Etkili İletişim1788 kere okundu Yorum yap
İyi iletişimin sırrı, tutarlı olarak tüm durumlarda, elinizden geldiğince "kendiniz" olmanızdır. Tüm iletişim bir diyalogtur. Siz, (konuşmacı) dinleyicilere sembolleri (kelimeler, yüz ifadeleri v.b....) seçer ve gönderirsiniz. Dinleyiciler konuşmayabilirler, ancak onlar da size semboller -örneğin, yüz ifadeleri ve beden dili ile- gönderirler. Size geri gelen o sembolleri anlamlandırmayı öğrenin.
Şimdiye kadar tanımış olduğum en iyi iletişimciler, mesaj gönderme tarzlarını durumdan duruma hiç değiştirmezler. Bir konuşma yaparlarken, içtenlikle yapılan bir sohbet sırasında ya da televizyonda konuşmaya dayalı bir gösteride kendileri ile görüşülürken, hep aynı şekilde davranırlar.
1960'lı yılların" sonunda, Mike Douglas'ın TV'deki konuşma gösterisinde, sorumlu yapımcı olarak, program konuklarının kimler olacağına ve her konuğa ayrılacak yayın süresine ben karar veriyordum. Kulağım, giderek, ilginç öyküleri, rahat sohbet edenleri ve "Hayır, o konuda konuşmak istemiyorum" diyerek tereddüt etme eğiliminde olanları dinlemeye alıştı. Bu kişilerin seslerinin ritmine kendimi ayarlayabiliyordum. Bazen havaalanındaki bir telefon kulübesinden yalnızca beş dakikalık bir konuşma yaptıktan sonra, bir konuğun sohbetinin ne derece iyi olacağına, TV izleyicileri üzerinde nasıl i bir izlenim uyandıracağına ve ne kadar yayın süresi ayrılacagına hemen oracıkta karar veriyordum. İçsel bir konuk ölçer (guestmeter) geliştirmiştim. Bazen yanılıyordum kuşkusuz. Ancak çoğunlukla, kişinin gönderdiği mesajla ilgili olarak] bıraktığı ilk izlenim, telefonda bile olsa, o konuğun TV izleyicileri üzerinde uyandıracağı etkiyi oldukça doğru olarak ölçüyordu.
Şimdi durun ve "bir dakika düşünün. Eğer bir TV yapımcısı olsaydınız, kendinizi bir konuk olarak davet eder miydiniz?
DERLEYEN:KESFETKENDİNİ EDİTÖRÜ
İletişim:[email protected]