Gençlerle İletişim Kurma

Gençlerle İletişim Kurma

Genci dinlerken ne yapmalıyız? İyi bir dinleyici olmak için neler yapmalıyız?
   İletişim, nitelikleri ne olursa olsun iki sistem arasındaki bilgi alışverişi olarak tanımlanabilir. Burada en önemli olan nokta iletişimde bilgi aktarımının
iki yönlü olmasıdır. Bilgi aktarımı tek yönlü ise bilgilendirme, çift yönlü ise iletişim olarak adlandırılır. Dolayısıyla kişiler arasındaki her konuşma iletişim olarak tanımlanamaz. Ana babaların, çocuklarına, öğretmenlerin öğrencilerine birtakım emirler verip karşı tarafın yani çocuklarının ya da öğrencilerinin tepkilerini dikkate almamaları iletişim olarak kabul edilemez. Anne babalar ya da öğretmenler genelde gençlerle iletişim kurduklarını sanırlar. Ancak ikaz, önerilerde bulunma, hatırlatma, yargılama gibi pek çok iletişim engeli ile aslında genci dinlemezler. Bu durumda genç kendini duyulmamış, anlaşılmamış ve kendisi ile ilgilenilmemiş hissederek iletişimi keser.
Genci Dinlerken Ne Yapmalıyız?
   Onu sessizce dinlemeli ve bu davranışımızla kendisini kabul ettiğimizi göstermeliyiz. Karşımızdaki genci kabul ettiğimizi hissettirerek bizimle daha fazla şey paylaşmasını sağlamak için sessizlik, güçlü bir sözsüz ileti olarak kullanılabilir. Hep biz konuşursak karşımızdaki gencin duygularını ifade etme özgürlüğünü kısıtlamış oluruz. Burada bahsettiğimiz pasif dinleme, elbette tüm iletişim boyunca değil, belli aralıklarla, gencin kendini tam anlamıyla ifade edebildiği yere kadar kullanılmalıdır. Bundan sonraki aşamada ise karşımızdakini kabul ettiğimizi gösteren, onu anlamamıza yardımcı olan aktif dinleme yöntemini kullanmalıyız. Bu yöntemde yargılama ve analize yer yoktur. Aktif dinleme karşımızdaki gencin söylediğini ya da söylemek istediğini kendi kelimelerimizle ona geri iletme biçiminde kullanılır. Bu yöntemin püf noktası kendimizi gencin yerine koyarak "Ben olsaydım ne hissederdim?" diye düşünmek ve gencin ifade ettiği duygulan isimlendirerek yansıtmaktır. Yani: "Fizik dersini hiç anlamıyorum..." diyen gence yanıtımız "Fizik dersi sana zor geliyor..." gibi olmalı. Bu örnekte; yargılama, öğüt verme, eleştirme olmadan sadece onun yaşadıklarını göz önüne alarak gencin ifade ettiği duyguyu isimlendirdik.
İyi Bir Dinleyici Olmak İçin Neler Yapmalıyız?
   Öncelikle bedensel olarak karşımızdaki kişiyi onu dinlemeye hazır olduğumuza inandırmalıyız. Elindeki gazeteye bakan, tırnaklarını törpüleyen ya da yemek yapmak için koşuşturan bir kişiye hangimiz bir şeyini anlatmak ister ki? Öncelikle konuştuğumuz kişi özellikle bir çocuk ise onun boy hizasına inerek göz teması kurmalıyız. Yüz yüze iken en az, konuşulan şey kadar yüz ifadesinden de mesajlar alırız. Gözlerin buğulanması, yüzün kızarması, gözleri kaçırma gibi pek çok sözsüz mesajı algılayabilirlerinize olanak sağlar. Böylelikle söylenen şeyle verilmek istenen mesaj hakkında bilgi sahibi oluruz.
 Genci dinlerken kullandığımız iletişim engelleri:
1. Öğüt vermek : "Şöyle yapma, böyle yap..."
2. Çözüm getirmek : "Bunu böyle yapma da şöyle yap."
3. Yönlendirmek : "Üzüleceğine otur da ders çalış."
4. Yargılamak : "Sen zaten hep kolaya kaçarsın."
5. Eleştirmek : "Çocuk gibi davranıyorsun."
6. Ad takmak : "Geri zekalı, aptal!"
7. Soru sormak : "Neden, niçin?"
8. Araştırmak : "O sana ne dedi?"
9. incelemek : "Hanginiz önce söyledi?"
10. Teşhis: "Aslında sen öyle demek istemiyorsun..."
11. Tanı koymak : "Ben senin aslında neden öyle yaptığını biliyorum."
12. Tahlil etmek : "Aslında senin derdin başka..."
13. Teskin etmek : "Aldırma, boş ver."
14. Teselli etmek : "Düzelir canım, dert etme geçer, üzülme."
15. Konuyu değiştirmek: "Başka şeylerden konuşalım../' Farkında olmadan kullandığımız iletişim engelleri ile bize bir sorununu anlatmak isteyen gence; anlaşılmamışlık, savunmaya girme, haksızlığa uğradığını hissetme, sorununun aslında önemsiz ve saçma olduğunu düşünme, sinirlenme, direnç gösterme, isyan, çaresizlik, kızgınlık vb. duyguları yaşatırız.
   Oysa gencin yukarıda saydığımız pek çok iletişim engeli yerine, en önce dinlenmeye, kabul edildiğini hissetmeye ihtiyacı vardır. Siz hiçbir çözüm getirme durumunda olmadan sadece sessizce dinleseniz bile, gençte belli bir boşalıma sebep olacağınız için başarılı olursunuz. Daha sonra aktif dinleme ile sadece ondan aldığınız bilgileri daha sade biçimde yine kendisine yansıttığınızda "Seni dinliyorum, kabul ediyorum" mesajını verirsiniz. Konuşurken sorununun çözümünü kendi kendine keşfetme olanağını da vermiş olursunuz. Anlaşıldığını, kabul edildiğini, koşulsuz sevildiğini bilen bir gençle iletişim kurmak hiç de zor olmayacaktır. Dolayısıyla sorunlar da kavgaya, isyana, çaresizliğe dönüşmeden rahatlıkla çözülecektir.
DERLEYEN...EMRE ŞEN (KESFETKENDİNİ EDİTÖRÜ)
İletişim:[email protected]


Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık