Beyin ve Hafıza(Yerine Koyma Tekniği)

Beyin ve Hafıza(Yerine Koyma Tekniği)

Öğrendiğiniz yeni kavramları birbiri ile ilişkilendirirken birinin yerine diğerini koyarak senaryo oluşturabilirsiniz.
Örnek 1:
Bilgi: Kalp yaklaşık olarak yumruğumuz büyüklüğündedir ve bir dakikada 5 litre kan pompalayabilir. Kana kırmızı rengini veren, hemoglobin adında bir proteindir. Görevi ise hayatidir. Vücudun yaşamasını sağlayan oksijen onun sayesinde dağılır, vücuttan atılması gereken karbondioksit onun sayesinde toplanır. Hemoglobinin yapısı esnektir, çok ince kılcal damarlardan bile kolaylıkla geçebilir. Görüntüsü yuvarlak ve yassıdır, bonbon şekerine benzer. İleri derece şeker hastalığında bu esnekliği kaybolduğu için hemoglobin ince kılcal damarlardan geçemez, bunun sonucunda yeterince oksijen gitmeyen hücreler ölürler.
Yerine koyma: Kanın yerine marketten aldığımız 5 litrelik suyu koyalım. Hemoglobin proteininin yerine şekil olarak benzerliği itibarı ile yine marketten aldığımız bonbon şekerlerini koyalım.
Senaryomuz şöyle: Çok susadığınız bir anda evde su olmadığını fark ettiniz. Marketten 5 litrelik su aldınız. Bu 5 litrelik suyu bir seferde içtiğinizi düşünün... İçtiğiniz su, hemoglobin proteini sayesinde damarlarınızda kırmızı renge dönüşüp hızla akmaya başlıyor. Deriniz şeffaf olduğu için siz bu akışı görebiliyorsunuz. Gözlerinizi kapatın, marketten istediğiniz 5 litrelik su şişesini zihninizde canlandırın, elinize alıp şişeyi inceleyin. "Demek ki damarlarımda akan kanı alıp bu şişeye koysam tam bu şişeyi dolduracak, hatta vücutta 6-7 litre kan olduğunu düşünecek olursak 1-2 litreyi de şişenin dışında başka bir yere depolamam lazım, ne kadar mükemmel bir sisteme sahibim." diye düşünüyorsunuz. Elinize bakıp, parmaklarınızı kapatarak yumruk yapın, "Şu yumruğum büyüklüğündeki kalbimin yaptığına bakın, tam 5 litre kanı sadece 1 dakikada pompalayabiliyor. Harika, gerçekten olağanüstü." diye düşünüyorsunuz.
Marketten aldığınız bonbon şekerini yuttuğunuzu ve bunun damarınızdaki kan dolaşımına karıştığını düşünün. Yine şeffaf olan damarlarınıza bakıyorsunuz. O gördüğünüz ne? Bir hemoglobin hücresi mi? "Ne kadar da bonbon şekerine benziyor." diye düşünüyorsunuz. Bonbon şekeri akciğere gidip oradan oksijeni alıp üzerine bağlıyor, tekrar kan yoluyla kaslara taşıyor. "Hemoglobin proteini tombik görüntüsüne ve yuvarlak yapısına rağmen kendisinin yarısı kadar inceliğinde kılcal damarlardan geçerken nasıl oluyor da onların şekline girebiliyor? Ne kadar da esnek yapısı var. Belli ki damarların yapısına göre özel olarak yaratılmış. "Sanki şuurlu bir varlık gibi hareket ediyor." diye düşünüyorsunuz.
Sadece ileri derecede şeker hastalığında, bu esnekliklerini yitiriyorlar. O zaman, bu kıl gibi ince kılcal damarlara bonbon şekerleri takılıyor. Hücrelere yeterli oksijen götürülemediği için o bölge kangren oluyor. Kesilmek zorunda kalıyor. Bu sebeple, bundan sonra yediğiniz besinlere dikkat etmeye karar veriyorsunuz. Artık kızartma ve hayvani yağ içeren yiyecekleri mümkün olduğunca yememeyi, şekerli gıdaları da kontrollü yemeyi düşünüyorsunuz. Onların yerine, tam vücudumuzun ihtiyacına göre yaratılmış olan sebze, meyve ve tahıllardan bol bol tüketebilirsiniz.
DERLEYEN...EMRE ŞEN  (KESFETKENDİNİ EDİTÖRÜ)
İletişim:[email protected]

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık