“Ders çalışma sorunu, hem öğretmenlerin bununla birlikte anne-babaların en fazla şikayet ettikleri konulardan biri. Yetişkinlerin bakış açısına göre, çocuklara her türlü imkan ve fırsat sağlanmasına rağmen büyük bir sorumsuzca davranıp ders çalışmıyorlar. Öğretmenler, anne babalar, ellerinden geleni yapmalarına karşın istedikleri sonucu alamayınca da zaman zaman aşırı streslenip, kaygılanıp öfkeleniyorlar. Duygularını yönlendirmedikçe de çocuklarının ders çalışma sorunu içinden çıkılamaz bir hal alıyor”
Aslına bakarsak binlerce velinin hislerine tercüman oluyor. Ders çalışmamak bir suç değil zihnin tercihi! Ders çalışmama hakikaten de bir oldukça öğrencinin problemi. Çocuklar her türlü imkana bakılırsa niçin çalışmıyor?
Veli ve Öğretmenlerin Bilmesi Gereken Bilimsel Gerçekler
“Çocukların ders çalışmamaları sanıldığı kadar bayağı bir sorun değil. Ders çalışmamanın çocuğa nazaran değişiklaşan sebepleri olmakla beraber bazı ortak nedenlerden söz edilebilir. Bu mesele bir tek çocuklarımızın değil aslına bakarsak öğrencilik sürecini geçirmiş tüm insanoğlun ortak noktası. Aslına bakılırsa, ders çalışmak özünde kimsenin zevk alarak yaptığı bir şey değil. Çünkü, ders adı altında sunulan konuları biz belirlemiyoruz, dışımızdan birileri tarafınca belirleniyor. Doğal olarak da bu hiç kimseye çok heyecanlı gelmiyor. Hatta diyebiliriz ki, bir çocuğun ders çalışmayı istemesi değil, istememesi daha doğal bir durumdur.”
Ders çalışmanın gerçek ödülünün çok uzun zaman sonra üniversite sınavı yahut iyi bir meslek sahibi olunduğunda alınıyor. En büyük tehdidinin çocuğun burnunun ucunda duran, bilgisayar, sinemaya gitme, TV, arkadaşlarla toplumsal bir ortamı paylaşma gibi etkinlikler oluyor.
Bir çocuğun ders çalışabilmesi için, şimdiki zevkten vazgeçip uzun vadeli sıkılmayı göze alması gerekiyor. İşte bu, çoğu vakit beynimizin tercihleri ile örtüşmeyen bir durum. Çünkü zihnimiz en kısa zamanda zevk veren faaliyete yönelmeyi sever. Beynin, zevki kontrol eden alın bölgesi en geç olgunlaşan (yirmili yaşlar) bölümüdür. Bundan dolayı, çocukların ders çalışmayı istememesi bir suç değil, zihinlerinin tercihidir.
Çocuğunuza ders çalıştırırken şu tekniği uygulayın
Çocukların ders çalışmasını sağlamak çok iyi yönetilmesi gereken bir süreç. Yaşa göre farklı uygulamalar söz konusu olsa da genel anlamda bu çocuklar üzerinde uygulanan ve başarı elde edilmiş bir modelden söz etmek mümkün. Bu yöntem hemen hemen ders çalışma alışkanlığı oturmamış çocuklarda etkili oluyor…
Duygusal Direnci Kırma
Bu aşamada, çocuğunuzla konuşarak günde minimum ne kadar ders çalışabileceğini sorun. Diyelim ki yarım saat demiş olsun. Bu sürenin yarısı olan 15 dakikayı esas alın. Çocuğunuza da, “Sen otuz dk. dedin ama ben senden otuz dk. çalışmanı istemiyorum, bir tek 15 dk. çalışmanı istiyorum” deyin.
“Çünkü, şu an sende öncelikle hedefimiz, ders çalışma alışkanlığını kazandırmak ” gibi bir açıklama yapılmalı, çalışmanın başlangıç mantığını çocuğun fark etmesini sağlar. Rutin oluşturun İkinci aşamadaki temel hedef, çocuğunuzun belirlenen zamanı her gün çalışmasını sağlamak olmalı. Bunun için ona, “Belirlediğimiz vakit ile ilgili bazı kurallarımız var. Bu kurallarımızdan birincisi, belirlediğimiz bu 15 dakikalık çalışma zamanını her gün tekrarlayacağız. Tüm zamanlarımızı biriktirip hafta sonu çalışmak yok” şeklinde bir açıklama yapın. Düzeni kurun Bu seviyede, çocuğunuzun çalışma ortamı ile ilgili düzenin oturtulması gerekiyor. Çocuğa, “İkinci aşamamız, televizyon karşısında, uzanarak, yatarak ders çalışmak yok. Belirlediğimiz süreyi, çalışma odamızda ve masamızda tamamlıyoruz. Çünkü, senin hep aynı ortamda çalışmanı sağlayarak çalışma alışkanlığını kazandırılmalı ve pekiştirmek istiyoruz” demelisiniz.
Otokontrolü sağlayın
Çocuğunuzun belirlenen zamanın altına düşmemesini sağlayın. Bu aşamada çocuğunuzla, “Senden, belirlediğimiz 15 dk.lık sürenin altına düşmemeni istiyorum. Bunun nedeni, senin ders çalışma alışkanlığını kazanabilmen için otokontrolünü güçlendirmeyi istememiz. Böylece, belirli bir disiplin kazanacak ve bu alışkanlığı iyice geliştirip ve güçlendirmiş olacaksın” şeklinde konuşun. Masasına bir çalar saat koyarak kurmasını istemek ve süreyi çalar saatle denetim altına almak mümkün.
Motivasyonu artırın
Beşinci son aşama da, çocuğunuzun motivasyonunu geliştirici hamleyi yapmak son aşama önemli. Çocuğunuza, belirlenen sürenin üstüne çıkmakta özgür olduğunu açıklayın. Bir başka ifadeyle, “Eğer istersen, 15 dakikadan daha çok çalışabilirsin” anlamında bir mesajla, çocuğun çalışma isteğindeki konsantrasyonuna bağlı olarak tercih yapması sağlayın.
Her şeyden önce, bu aşamada, çocukların birçoğu, kendilerinin bile farkında olmadıkları şekilde belirledikleri zamanın üstüne çıkıyor. Böylece çocuklar, düşündükleri ve belirledikleri zamanın üstüne çıkmanın gururunu yaşıyor ve başarılı oldukları veya başarılı olacakları inancını iyice güçleniyor. Bu hissediş, onlar açısından önemli bir kırılma seviyesi. Unutulmamalı ki, her başarısızlık bir sonraki başarısızlığın, her başarı da bir sonraki başarının temellerini hazırlar.
“Ders çalışma da hırslı olmak önemli değil, önemli olan azimli olmak gerekiyor. Hırslı çocuklar, yapacakları işe değil, arkadaşlarına odaklanır. Devamlı rekabet halindedir ve dostlarını geçmeye çalışırlar. Bundan dolayı, çocuklarda hırsı beslememek gerekiyor. Fakat aşırı iç motivasyon ‘hırs’ olarak karşımıza çıkabiliyor. Hırs ise asla beslenmemesi ihtiyaç duyulan bir özellik. Çünkü aslolan hırs değil, azimdir. Azimli çocuklar, görev odaklı olup yapılması gereken ve üzerlerine düşen görevi sonuna kadar yapar. Oysa hırslı çocuklar ilişki odaklıdır. Bir başka ifadeyle, üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmekten çok arkadaşlarını geçmeye çalışırlar.”
Motivasyon Tipine Göre Öğrenciler
Ders çalışmayı engellemiş olan en önemli şeyin motivasyon tipi olduğunu söyleyen Aydın, insanda bir iç bir de dış motivasyon diye tanımlanabilecek iki yapı bulunmuş olduğunu ve bu tarz şeylerin doğuştan gelen kişiliğin bir parçası bulunduğunu söylüyor.
İç motivasyonu yüksek çocuklar
1-Planlı çalışmayı severler
2- İstekli ve sabırlıdırlar
3- Genel anlamda hedeflerini bilmek isterler
Dış Motivasyonu Yüksek Çocuklar
1- Devamlı yönlendirilmeye ihtiyaç duyarlar
2- Kısa sürede tamamlanmayan işlerden çok çabuk sıkılırlar ve enerjileri düşer
3-Sonuç odaklıdırlar ve kısa sürede işi tamamlamak isterler
4- Başladıkları işleri çoğu vakit yarım bırakırlar ve devamlı mazeret üretirler
5- En belirgin özellikleri de ertelemedir. Sorumluluklarını sürekli erteler ve biriktirirler
Çocuğu sürekli kabahatlayıp eleştirmek yerine motivasyon tipini idrak etmek ve ona uygun önlemler almak gerekiyor: “Dış motivasyon tipine haiz çocukların iç motivasyon kaynaklarını harekete geçirecek faaliyetler yaptırılmalı. Buradaki en tehlikeli sonuç nokta da, çocukta, başarılı olduğu ve başarılı olacağı inancının hep aklımızda olmalı ve ön planda tutmalı.”
Odaklanma ve Dikkat
Temel alışkanlıkların ve yeni davranışların kazandırılması için ortalama olarak 21 gün tekrar edilmesi gerekiyor. Bu sebeple, çocukların ders çalışma alışkanlığını kazandırmak hedefiyle yapılacak bu uygulama 2-3 hafta kadar hiç değiştirilmeden aynen devam ettirilmeli. Böylece, çocuğun zihninde ders çalışma ile ilgili nörolojik aktiviteyi iyice belirginleştirmek ve kalıcılık sağlamalıdır. Bu süre sonucunda, çocukla yine görüşerek, çalışma süresinin üzerine 5-10 dakika eklenmesini sağlayabilirsiniz. Süreç bu şekilde adım adım ve az az ileriye doğru götürülerek ideal süreye kadar devam ettirilmeli.