Ezber nasıl yapılır ?

Ezber nasıl yapılır ?

Bir tiyatro oyuncusu için işin en zor, en zevksiz ama son derecezorunlu ve sorumluluk taşıyan yanı, ezberdir. Ezber konusunda heroyuncunun kendine göre bir yöntemi vardır. Kimi kuru kuruya ezberler;kimi elinde metin, mizansenle ezberler; kimi yüksek sesle çalışarak,bazıları da sessizce okuyarak ezberler.

En yaygını yazarak ezberlemektir. Rolü iki kere, üç kere, bazen dört kere dikkatliceyazmak gerekir. Böylece kelimelere, oyun yazarının cümle yapısına, enönemlisi, kelimelerin ve cümlelerin altındaki anlamlara alışırsınız.Zaten önemli olan, o anlamların ezberlenmesidir. Yani, dramatik dokuiçinde neyi, niçin, neden ve kime söylediğinizdir.Anlamları iyicetanıdıktan sonra kelimeleri ve yazarın cümle yapılarını aklında tutmakgerekir ki, o da provalar boyunca ve evde kendi kendine yaptığın çoksıkı çalışmalarla yavaş yavaş belleğe geçer. Her cümlede mutlaka biranahtar kelime vardır. Cümleleri ezberledikten sonra anahtar kelimeleri sıraya koymak işi oldukça kolaylaştıracaktır. İmgelem yoluyla da çokrahat ezber yapılabilir. Bu yöntem genellikle olay sırasınıkarıştıranlar için önerilir.

Tek yapmanız gereken, detaylarıylabirlikte okuduğunuzu kafanızdan geçirmeniz. Olay sırasını düşünerekreplikleri söylemek. Önemli olan bir nokta da şudur ki -genellikle amatör oyuncular yapar buhatayı- bir metni bütün olarak ezberlemeye çalışırlar. Büyük birpastayı tek lokmada yemeye çalışmak gibidir bu! Pastayı dilimlereayırıp yemek gerekir ve bir lokma bitmeden diğer lokma ağza götürülmez! Anlamsız, kuru kuruya, tepeden dolma ezber, iyice zordur.

Cebirdersindeki formülleri bilmeden kuru kuruya ezberleyerek yazmak gibidir.Gerçi bazı uzun ve çetrefilli ya da manzum, çok farklı yapıda veyakakofonik cümleler vardır ki, onları hemen her gün yüksek sesle vepapağan gibi defalarca tekrarlayarak çalışmak gerekir. Yani, dilini,dudaklarını, ağzının içinde konuşmana yardımcı olan bütün organlarını okelimelere iyice alıştırmak gerekir.

 Örnek olarak, Jean Canolle’den Asude Zeybekoğlu’nun çevirdiği Kralın Kısrağı adlı oyunda, bir Alman prensesinin tiradını verelim. Oyunun bir yerinde prenses, Orta Çağ Avrupası’nda kullanılan bütün armaların isimlerini ve özelliklerini,renklerini ve ayrıntılarını sıralayarak okuyordu. En sağlıklı ezber çalışması, sabahın erken saatlerinde ev halkıuyurken, ortalık sessiz ve trafik başlamamışken, tabii iyi bir uykudansonra, kafan dinlenmişken yapılır. Saat 6 ile 8 arası çok iyidir. Amabu ezber çalışmasını pekiştirmek için tiyatroda günü gününe yapılantoplu provalar şarttır.

Yani ezberlediğin kelimeleri, cümleleri provalar boyunca, oyun içinde defalarca mizanseniyle birlikte yerine oturtman şarttır. Provalar genellikle bir veya bir buçuk ay sürer.Bunun en fazla ilk 15 günü, hadi diyelim ilk 20 günü ezber canavarınıortadan kaldırmaya yeter. Böylece oynadığın karakteri bütünlemek içinprovalardan rahatça yararlanmaya başlayabilirsin. Yönetmen sanamizansenlerini ve giderek oyundaki rolünün anlamını ve kendi yorumunuverirken, bir de senin bozuk ezberinle uğraşmak zorunda değildir. Amamaalesef bu ezber keşmekeşi içinde çoğu yönetmen istediği yorumualamaz, bas bas bağırır, sinirler gerilir. Ancak eninde sonundaoyuncular işi kotarır. Son provalara kadar seni uğraştıran bazırepliklerin olur, ama sonunda mecburen ezber canavarının hakkındangelinir mi? Sen öyle san! Onuncu, yirminci, hatta ellinci oyunda bile belleğin sanatuzaklar kurabilir. Hiç beklemediğin bir anda, oyunun en heyecanlıyerinde, o hınzır kelime dilinin ucundan kaçar, seni ve rol arkadaşınızor durumda bırakır.

Gerçi karşılıklı bir gayretle o tuzak giderilirama çok kısa bir süre de olsa sizi oyun dışına iter; uyandırır. Oyüzden, hemen her oyundan önce sanatçı rolünü okumalı, özellikle zayıfolduğu repliklerin ezberini tazelemeli, iyice ve dikkatle, hatta yükseksesle tekrar yapmalıdır. Bir oyuncunun sahne üzerine ezberinden veoyunundan son derece emin ve sağlam çıkması, bir pilotun uçağın tümmotor aksamından ve kendi moralinden tamamıyla emin olarak havalandırmasına benzer. Onun dayanağı, dikkati ve motorlarıdır.Sahnedeki oyuncunun dayanağı ise belleği ve sinir sistemidir. Kimioyunu ezberlemek son derece kolaydır; çünkü Türkçesi rahat ve akıcıdır.Hele rol genellikle uzun cümlelerden ve tiradlardan oluşuyorsa-ekseriya klasik oyunlarda, Yunan tragedyalarında olduğu gibi- rahatça ezberlenir. Ama bazı oyunlar, kısa kısa cümlelerden oluşan diyaloglaradayanır ki, ezberi çok zordur. Bir de üstelik replik ezberi gerektirir.

Replik, tiyatroda karşındaki oyuncunun cümlesinin son iki veya üçkelimesidir. Repliğinizi aldınız mı, konuşma sırası size gelmişdemektir. Onu almadan lafa girerseniz, rol arkadaşınızın konuşmasınıkesmiş olursunuz ki, hatadır. Bu yüzden rol arkadaşınızdan sitemler,devamı halinde kavgalar ve misillemeler gelir ki, dikkat! Sonuçtasadece kendi sözlerini değil, karşındaki oyuncunun repliğini deezberlemek gerekmektedir. Bazı yazarlarımız vardır ki, onları ezberlemek çok zordur. Örneğin, Turan Oflazoğlu...

4. Murat’tan Sultan Murat’ın deyişi: Derim ki, gecenin sarp doruklarından öfke yangınları kopmadan,yamaçlardan inen som ateşten süvariler tüm kentleri köyleri kasıpkavurmadan, Derim ki, kara elmas tolgalı başbuğ, o yağız yokluk sultanı, suçlusuçsuz bütün canları şimşek bakışlarıyla eritmeden, güzel çirkin tekmilbedenleri kül etmeden, kullarım, derim ki, kendinize gelin iş işten geçmeden.” Çeviriye gelince ; Çoğu kez iyi oyun yazarları iyi çeviri yapar. Çünküsahne dilini iyi bilirler. Kazara acemi bir çevirmene düştün mü, yandındemektir. Üstelik onlar çok da heyecanlıdırlar; onları çalışırkenoyunun aslıyla çevirisi arasında didişir durursun ve oyunu adetayeniden çevirirsin.

Üstelik o acemi çeviriler kelimenin aslına uyar amaoyuna anlam getirmez. Onları ezberlemek son derece tatsızdır. Çünkü güzelim Türkçemiz’in şiirselliğinden tamamen uzak, habersizdirler.Böyle bir çeviriye düşenlere, Allah kolaylık versin! Sahnede en güzel Türkçe’yi, güzel bir telaffuz ve ahenkle konuşmak, Türkçe’nin hakkını vermek, mesleğimizin en zevkli mecburiyetidir. Seyirci buna layıktır.Kuşkusuz, bu güzelliğin yolu da, sakın unutma, çok sıkı bir ezbergerektirir. Sabri Esat Siyavuşgil’in, Çetin Altan’ın, RecepBilginer’in, Oktay Rıfat’ın şahane Türkçeleri, Necati Cumalı’nın, MelihCevdet’in, Kutsi Tecer’in şiirsel tümceleri, konuşan için de, dinleyen için de olağanüstü bir zevktir. İşte sahne üzerinden tüm bu güzelliklerin hakkını vermek ve tadını çıkartmak için o ezbercanavarının kafasını daha başından kesmek gerekir.

Kaynak: Ezber nasıl yapılır ? 

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık