Yazar: admin 2012-04-05Kategori: Güzel Konuşma3834 kere okundu Yorum yap
Birinci kural: Söyleyecek bir şeyi olmadığı halde sürekli konuşan bir insan olmaktansa dikkatli bir dinleyici olmak çok daha iyidir. İkinci kural: Dikkatle izlemek, katılımcı bir şekilde dinlemek ve ustaca sorular sormak dikkatinizi kendinizde toplamanızı engeller. Konuşmanın çoğunu, en azından siz kendinizi daha rahat, güvenli ve konuşmaya tam olarak katılabilir durumda hissedinceye kadar karşınızdaki yapmak zorunda kalır.
Konuşmak istediğiniz kişiyi önceden tanımıyorsanız en iyi başlangıç "suyu kontrol etmek" amacıyla tehdit edici olmayan bir kaç şey söylemektir. Örneğin;
"Burada tahmin ettiğimden daha fazla insan var" gibi. Karşınızdakinin cevabı ve genel tavrı sizinle açık iletişime girmek isteyip istemediğini gösterecektir. Eğer size yeşil ışık yakarsa ortak bir zemin yaratmak amacıyla sorular sorarak devam edin. Bir örnek vereyim:
Endişeli davetli. Ben Mike'la çalışıyorum. Siz onun arkadaşı mısınız?
Yabancı. Evet, birlikte badminton oynarız,
Hala endişeli davetli. İlginç, ben de çok oynardım. Hangi kortları kullanıyorsunuz?
Tanışma tamam. Bradford'da Pickstaff Eğlence Merkezindeki kortları.
Biraz rahatlamış olan davetli. Eğlence Merkezini nasıl buluyorsunuz?
Ahbaplık. Bence son el değiştirdiğinden bu yana oldukça bozuldu. Kortları bir hafta önceden ayırtabiliyor, oyundan sonra bir içki içebiliyorduk-iyi bir akşam geçiriyorduk.
iyice rahatlamış olan davetli. Peki şimdi nasıl?
Muhtemel yeni arkadaş. Her zamanki gibi oyunumuzu oynadık ve.
Keşke bu kadar kolay olsaydı dediğinizi duyar gibiyim. Evet, olabilir. Genelde insanlar kendilerinden ve deneyimlerinden bahsetmeyi severler. Dikkatle dinlerseniz sizin de üzerinde konuşabileceğiniz serbest bilgiler verdiklerini fark edeceksiniz.
Yukarıdaki örnekte, tanışmanın başında badminton oynadığını açıkladı. Burada, dinlemekten çok konuşmayı seven bir insan yeni tanıştığı kişiyi oyunla ilgili deneyimlerini anlatarak sıkabilirdi. Konuşmanın bu bölümünde serbest bir bilgi verilmektedir: "Ben de çok oynardım" cümlesi eğer ahbaplık sürdürülmek isteniyorsa karşınızdakine bir açılış yapma fırsatı verir. Daha sonra "Hangi kortları kullanıyorsunuz?" diyerek hem ilgisini belli etmekte hem de karşıdakini daha fazla ayrıntı vermeye davet etmektedir. Bir sonraki soru olan "Eğlence Merkezini nasıl buluyorsunuz?" iletişim sürecini daha da açmaktadır. Dikkat edin ". . . nasıl buluyorsunuz!" diyor, "Eğlence merkezi nasıl bir yer?" demiyor. İkinci sorunun yanıtında yalnızca Eğlence Merkezi anlatılacak, birinci sorunun yanıtında ise karşıdaki insanın görüşleri, düşünceleri, duyguları hakkında bilgi verilecektir. Böylece ilişkiler başlar, uzun uzun kendinizi anlatmak yerine dikkatli bir dinleyici olmak ve karşınızdakine samimi bir ilgi göstermek yeterli olacaktır.
Çalışma
Aşağıdaki diyaloglarda ilk cümleyi izleyecek uygun sorular bulun:
A. "Hayır, arabamla gelmedim, trenle geldim. "
B.
A. "Hayır, aslında ben bu akşam toplantılarını çok yorucu buluyorum. "
A. "Evet, iyice bronzlaştım. St. Lucia'dan yeni döndük."
B. '
Yorumlar
Püf noktası sadece "evet" ya da "hayır" diye yanıtlana-mayacak açık uçlu sorular sormaktır. Bu, karşınızdaki insanı daha fazla bilgi vermeye zorlar, siz de konuşmayı geliştirebilirsiniz. Eğer ilk diyalogda B "Trenle mi yolculuk yapmayı tercih ediyorsunuz?" diye sorsaydı A'nın yanıtı sadece bir "evet" ya da "hayır" olabilirdi. "Niçin tren yolculuğunu tercih ettiniz?" çeklinde bir soru çok daha iyidir, A'ya niçin arabasıyla gelmediğini, tren yolculuğunun rahatlığı konusunda neler düşündüğünü, içkili olarak araba kullanma konusundaki görüşlerini açıklamaya teşvik eder. Başka bir deyişle A'ya geniş bir konuşma alanı tanır, size de daha fazla serbest bilgi alarak diyalogu geliştirme imkanı verir.
Tabii herhangi bir konuşmayı sürdürmenin düzinelerce yolu vardır, ama ikinci diyalogda şöyle bir soru sorulabilir: "Akşam toplantılarında sizi yoran nedir?" Bu, "demek gündüz toplantılarını tercih ediyorsunuz" gibi kapalı uçlu bir soru sormaktan ya da "Ben de" deyip konuşmayı bitirmekten daha iyidir.
Son örnekte ise A'ya niçin St. Lucia'ya gitmeyi tercih ettiği ya da orayı nasıl bulduğu sorulabilir, her iki soru da A'ya görüşlerini, tercihlerini ve düşüncelerini ilginç bulduğunuzu gösterir.
İyi bir havadan sudan konuşma tekniğinin sırrı ilk hareketi yapma cesaretini göstermektir ,-arkadaşça ve açık bir tarzda uygun bir soru sorun ve karşınızdakinin yanıtlarını dikkatle dinleyin. Sorgular ya da meraklı bir tavır takınmadan kendisi hakkında anlattıklarına yoğunlaşın ve size verdiği serbest bilgilerden ip uçları çıkarın. Dikkatinizi onun bakış açısı üzerinde toplayın. Ortak ilgi alanlarınızı bulmaya çalışın.
Havadan sudan konuşmaları yürütebilmek yalnızca sosyalleşmek veya yeni arkadaşlar edinmek açısından değil, her türlü iş ortamında da yararlıdır. Eğer eleman seçme görüşmeleri yapıyorsanız bu suretle adayların rahatlamasını sağlarsınız. Birbirinizin kullandığı dili, konuşma tarzını ve kişiliğini tanımaya başlarsınız. Bir kaç dakikalık bu tür bir konuşma performans değerlendirme görüşmelerinde de uygun bir ortam yaratılmasına yardımcı olur.
Toplantılarda asıl konuya girmeden önce sosyal ilişkiler için biraz zaman ayırmak ortamı rahatlatır ve grup ruhu oluşmasına yardım eder. başlangıçtan itibaren herkesin konuşmaya katılması, sessiz üyelere de onları rahatsız etmeden öncelik verilebilmesi için kullanılabilecek bir yöntemdir. Tüm bunlardan daha az önemli olmayan bir yönü de karşınızdaki ile yalnızca iş arkadaşı değil, insan olarak ta ilgilendiğinizi göstermesidir.
DERLEYEN...EDİTÖR
İletişim:[email protected]