Yazar: admin 2012-04-05Kategori: Etkili İletişim1824 kere okundu Yorum yap
Çözümde görev almayanlar problemin bir parçası olurlar. Anne babalar çoğunlukla aradaki yaş ve kültür farkından dolayı çocuklarıyla iletişim kurmakta zorlanırlar. Onların eğitim ve kişilik gelişimini istedikleri şekilde yönlendirme konusunda sorun yaşarlar. Sözlerini dinletemez ve tavsiyelerinin onların geleceği açısından önemli olduğuna çocuklarını inandıramazlar. Ancak anne-babalar istedikleri takdirde bu durumu değiştirebilirler. Tek yapmaları gereken çocuklarının hassas oldukları konulara itina etmeleri ve onların kendilerini rahat hissetmelerini sağlayacak ortamlar hazırlamalarıdır. Bunun için aşağıdakiler yol gösterici olabilir:
Çocuğunuza isteklerinizi emir değil rica yoluyla iletin.
Emir üslubunu sadece onun için hayati önem taşıdığını düşündüğünüz önemli konulara saklayın. Örneğin trafik kurallarına dikkat etmiyorsa ya da haberiniz olmadan okula gitmemezlik ediyorsa bu konularda kesin talimatlar verebilir ve uymadığı takdirde yaptırım uygulayabilirsiniz. Ancak önemli konular dışında kalan talepleriniz için çocuğunuza seçim hakkı tanıyan bir üslup daha doğru olur. Çünkü emir üslubu karşıdaki kişinin duygularının önemsiz olduğu mesajını verir. Çocuğunuz kendisine değer verilmediğini düşünebilir.
• Gözdağı vererek konuşmak gençlerde büyük tepkiye se-
bep olur. Sizin söylediklerinize kendilerince size gözdağı vereceklerini düşündükleri bir kozla karşılık verebilirler. Örneğin odanı topla yoksa seni babana söylerim’ derseniz, o da sizi hoşunuza gitmeyecek bir tavrı yapmakla tehdit etmeye kalkabilir. Böylece farkında olmadan çocuğunuza tehdit yoluyla iş yaptırmanın yöntemlerini göstermiş olursunuz. Bu, elbette güzel bir kişilik özelliği değildir. İnsanlar başkalarından korktukları için değil doğruluğuna kanaat getirdikleri için hareket ettiklerinde düzgün bir kişilik sahibi olurlar. Aksi takdirde çocuğun kişiliğinde ciddi bozukluklar olabilir.
• Çocuğunuzdan bir istekte bulunduğunuzda mutlaka
ona bunun mantığını açıklamalısınız. Özellikle tavsiyelerinizin çocuğunuz üzerinde kalıcı etki bırakmasını istiyorsanız böyle yapmalısınız. Örneğin çalışkan bir öğrenci olmasını istiyorsanız ona çalışmanın onun geleceği açısından neden önemli olduğunu ve eksikliğinde neler kaybedeceğini açıklamalısınız. Ya da çocuğunuzda bencil bir yapı seziyorsunuz ve bunun düzelmesini istiyorsunuz. Ona bağırmanız ve bencil olmamasını söylemeniz bir işe yaramayacaktır. Bencillikten vazgeçmesi için neden bu tavrının hatalı olduğunu ve kendisine ne kaybettireceğini bilmesi lazım. Eğer daha temiz ve titiz olmasını istiyorsanız ona temizliğin neden önemli olduğunu açıklamalısınız. Sadece odanı temizle diye azarlamanız gelecekte temiz bir insan olmasını sağlamayacak, o an için sadece sizin işinizin kolaylaşmasını sağlayan geçici bir çözüm olacaktır. Eğer neyi neden yapması gerektiğinin mantığını bilirse o zaman sizin olmadığınız yerlerde de kendi iradesiyle tüm tavsiyelerinize uyma ŞBcünü kendinde bulacak ve tüm bunları severek yapacaktır.
Çocuğunuzun hatalarını onu kınayarak açıklamayın. Kınamak, ayıplamak ya da küçük düşürmek onun size olan güvenini ve sevgisini zedeleyebilir. Örneğin eğer bir konuyu dikkatini vermediği için bir türlü anlayamıyorsa ‘kafan hiçbir şeye çalışmıyor’ gibi küçük düşürücü sözler söylemek çocuğunuzun çalışma şevkini daha da kırar. Bunun yerine çocuğunuza zeki, yetenekli bir öğrenci olduğunu ve ileride çok başarılı bir insan olabileceğini ancak dikkat eksikliğinin onun bu başarısını engelleyebileceğini anlatabilirsiniz. Nelere ilgili duyduğunu tespit edip eğer dikkat gösterirse bu isteklerine çok
daha hızlı ve kolay bir şekilde kavuşabileceğini açıklayabilirsiniz. Dikkatini arttırdığında da onu ödüllendirir ve daha da dikkatli olması için teşvik edebilirsiniz. Böyle bir yöntem, istediğiniz sonuca daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde ulaşmanızı sağlayacaktır.
5. Çocuğunuzu şevklendirirken gereksiz yere övmemeye ve hatalı olduğu konularda olumlu değerlendirmeler yaparak yanlış yönlendirmeye dikkat etmelisiniz. Çünkü bu şekilde yarardan çok zaraf elde edebilirsiniz. Nitekim çocuğa da mantıklı gelmeyen bu yanlış değerlendirmelerin yapılması çocukta kızgınlık oluşturabilir. Çocuklar bu sahte övgüleri anne babanın kendilerini yönlendirmek ve istedikleri şekilde davranmalarını sağlamak için başvurdukları bir yöntem olarak yorumlarlar.
Hiçbir zaman çocuğunuza onu küçük düşürücü ya da kendisinin hoşuna gitmeyen lakaplar takmayın, alaycı üslup kullanmayın. Çünkü bu durum çocuğunuzun için için kendisine olan güvenini yitirmesine ve kendisine acımasına yol açar. Sizin masum olarak değerlendirdiğiniz bu lakaplar çocuğunuzun kişiliği üzerinde kalıcı ve onarılması güç izler bırakabilir.
Hiçbir zaman çocuğunuza tutamayacağınız sözler vermeyin ve yapmayacağınız vaatlerle onu oyalamayın. Çünkü verdiğiniz sözlere sadık kalmanız çocuğunuzun ileride dürüst bir kişilik geliştirmesine olumlu katkı sağlayacaktır. Aksi durumda da sizi örnek alabileceği ihtimalini salan unutmayın. Ayrıca sözünüzde durmamanız onun, önemsenmediğini, kendisine değer verilmediğini ve saygı duyulmadığını düşünmesine yol açar. Diğer bir tehlike ise ciddi konulardaki vaatlerinize de bundan sonra inanmama ihtimalidir.
Tüm bu hatalı yöntemlerin çocuğun üzerinde bırakabileceği olası etkiler şunlardır:
1. Konuşmasını engeller.
2. Savunmaya geçirir, kavgacı yapar, karşı saldırıya yöneltir.
3. Anlaşmama duygusu oluşturur.
4. Yetersizlik duygusu meydana getirir.
5. Kızdırır, küstürür.
6. Olduğu gibi kabul edilmediği duygusunu uyandırır.
7. Sorunlarını çözmede kendisine güvenilmediğini hissettirir.
8. Yılgınlık ve şevksizlik oluşturur.
9. Sorgulandığını düşündürtür.
Çocuğunuzda bu tip kişilik bozukluklarının ortaya çıkmasını engellemek içîn onunla olan arkadaşlık ilişkinizi ve iletişim gücünüzü geliştirmeniz gerekir. Unutmamak gerekir ki konuşmak kadar dinlemilmek de bir beceridir. Dinlemek karşı tarafı saydığını, sevdiğini, değer verdiğini, fikirlerini önemsediğini belirten bir davranıştır. Aynı zamanda kişinin şuur açıklığını, kültür ve görgü birikimini de gösteren bir işarettir. Eğer çocuğunuzla konuşurken onu dinlemeyi de öğrenirseniz aranızdaki iletişimi kısa sürede çok verimli bir düzeye çıkardığınızı görürsünüz.
Ayrıca çocuklar kendilerini anlayamayacakları endişesiyle, genellikle büyükleriyle konuşma konusunda isteksiz olurlar. Onları istekli hale getirmek sizin elinizdedir. Bunun için anlayışlı ve merhametli bir ebeveyn olduğunuzu çocuğunuza göstermeniz gerekir.
Çocuğunuzla sıcak bir dostluk kurmak istiyorsanız onunla iyi bir diyalog geliştirmelisiniz. Bunun için öncelikle çocuğunuza zaman ayırmayı öğrenmelisiniz. Onlarla yaptığınız konuşmalar sırasında hem onu çok daha iyi tanıma fırsatı bulursunuz hem de güzel bir arkadaşlık ilişkisi kurma fırsatı elde edersiniz. Nitekim bir insanın yetişmesi önemli bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu gerektiği gibi yerine getirebilmek için onun ruh haliyle, düşünceleriyle, mantık örgüsüyle, hayata bakış açısıyla yakından ilgilenmek gerekir. Bu da ona zaman ayırmayı zorunlu kılar.
Çocuğunuzla iletişimin altın kurallarından biri de onun hatalı tavırlarına karş? hoşgörülü yaklaşımınızdır. Önemsiz hatalarını merhametle k^rşilayın. Düzelmesini istediğiniz konularda yumuşak eleştiriler yapın. Bırakın severek, isteyerek ve zorlanmadan düzeltsin kendisini. Çünkü eğer gereksiz baskı uygularsanız gerçekte düzelmese bile size kendisini düzeltmiş gibi gösterebilir. O zaman istemeden de olsa çocuğunuzu dürüst olmayan bir yola itersiniz.
Ayrıca aklına, kişiliğine ve fikirlerine güvendiğinizi çocuğunuza gösterirseniz, o da zamanla sizinkilere güvenmeye başlar. Böylece çocuğunuzla sağlıklı bir iletişimin ilk adımını atmış olursunuz.
DERLEYEN...EMRE ŞEN (KESFETKENDİNİ EDİTÖRÜ)
İletişim:[email protected]