Aşkın Beden Dili

Aşkın Beden Dili

Eller ayaklara dolanır, iştah korkup kaçar, uykular sır olur gider de ne demeye gelir tüm bu haller. Her cümle ona akar, her sözlük döner durur onu tanımlar, her dal onun ismiyle çiçeğe durur ama bir anlayan çıkmaz bu müphem demlerin dilinden.
Önceleri kaçak bir bakışta ya da ürkek bir mısrada kendini ele veren aşk, vücut dili uzmanlarına göre artık çok daha kolay aşikâr ediyor varlığını. Yani iyi bir beden dili okuyucusu, aşığın maşuka olan sevdasını, gözlerin, ellerin, parmakların hareketlerine bakarak birkaç saniye içinde çözüveriyor. Bu durum, ancak iki kişi arasını mesken tutan aşkın mahremiyetine halel getirir mi bilinmez ama, aşkın beden dili, sevgisinin karşılığı olup olmadığını merak eden, küçük bir söze bel bağlayan pek çokları için biçilmiş kaftan.
 
 
 
Eller ayaklara dolanır, iştah korkup kaçar, uykular sır olur gider de ne demeye gelir tüm bu haller. Her cümle ona akar, her sözlük döner durur onu tanımlar, her dal onun ismiyle çiçeğe durur ama bir anlayan çıkmaz bu müphem demlerin dilinden.
Önceleri kaçak bir bakışta ya da ürkek bir mısrada kendini ele veren aşk, vücut dili uzmanlarına göre artık çok daha kolay aşikâr ediyor varlığını. Yani iyi bir beden dili okuyucusu, aşığın maşuka olan sevdasını, gözlerin, ellerin, parmakların hareketlerine bakarak birkaç saniye içinde çözüveriyor. Bu durum, ancak iki kişi arasını mesken tutan aşkın mahremiyetine halel getirir mi bilinmez ama, aşkın beden dili, sevgisinin karşılığı olup olmadığını merak eden, küçük bir söze bel bağlayan pek çokları için biçilmiş kaftan.
Aşığın davranışlarında gözlemlenen değişikliklerin kökeninde fizyolojik süreçler belirleyici rol oynuyor. Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi'nden Dr. Sabri Derman'a göre aşk mevzu bahis olunca ırk, din, kültür farklılıkları ortadan kalkıyor. Aşıkların beyinlerinde benzer fonksiyonlar meydana geliyor ve dolayısıyla dünyanın her köşesinde aşıklar aynı davranış biçimlerine bürünüyorlar. Bulunduğunda karşı konulmaz bir neşe, haz ve mutluluk veren aşk, yemek, içmek gibi doğal ve yaşamsal bir dürtü.
Aşka yakalanan insanların Fonksiyonel Magnetik Rezonans Tomografisi ile Görüntüleme teknolojileriyle (FMRI) çekilen beyin fotoğraflarına göre, beynin çeşitli bölgelerinde belirgin değişiklikler olduğunu ifade eden Sabri Derman, ilişkiler yerine oturdukça gözlenen değişikliklerin farklı alanlara kaydığını söylüyor.
Aşk ateşi közlenip yerini sevgi ve güvene bırakınca, uzun süreli beraberliklerde beynin bambaşka bölgeleri baskın rol oynuyor.
 Aşık olacağınız insanın fiziksel ve kişisel özellikleri 2-8 yaşları arasında belirlenerek, birer data veya done olarak kodlanıp istifleniyor beyninize. Sonra bu özelliklere sahip insanla karşılaştığınızda otomatik olarak bir yöneliş gerçekleşiyor.
Aşkın ilk evrelerinde uyanıklık halinin yüzde 90'ı sevilen düşünülerek geçiriliyor. Ondan gayrısını görmez, istemez oluyorsunuz. İştahınız kesilirken dikkatte aşırı bir yoğunlaşma gözleniyor.
Enerji artışı, hiperaktivite, sevdiğini kollama, kıskanma hayvanlarda ve insanlarda görülen aşkın ortak özellikleri arasında yer alıyor. Tüm bunlar romantik aşkın fizyolojisi dahilinde vücudunuzda bulunan dopamin, nöropinefrin ve seratonin isimli kimyasal maddelerinin miktarına bağlı olarak şekilleniyor. Örneğin ilk iki madde yükseldiğinde, enerji ve heyecan artışı, uykusuzluk, hiperaktivite, iştahsızlık durumları ortaya çıkıyor.
Vücudunuzdaki seratonin azaldığında ise saplantısal olarak bir şeye (aşık olduğunuz kişiye) bağlanıyorsunuz. Orta beyinde bulunan Beta-feniletilamin (FEA) maddesi ise aşık olmayı tetikliyor ve çikolatada bol miktarda bulunuyor. Kötü bir haber ise antidepresanların bu maddeyi yok ettiği yolunda.

AŞKA DÜŞÜNCE BİZE NELER OLUYOR?
1) Gözbebeklerinin büyümesi: Araştırmalara göre, baktığımız şey dikkatimizi çektiğinde, bize heyecan verdiğinde gözbebeğimiz genişliyor. Dolayısıyla, size bakarken sevdiğiniz kişinin göz bebeklerinde büyüme görüyorsanız, bu, sevginizin karşılıksız olmadığının alameti. Ayrıca, büyük göz bebekleriyle daha çekici bir görünüme kavuşulduğuna inanılıyor. Bu gerçeği asırlar öncesinden bilen pek çok kadın, büyük gözbebeklerine sahip olmak için boş durmamış. Örneğin Ortaçağ İtalya'sındaki kadınlar, zehirli bir bitki olan ve sinir sisteminde tahribata yol açan bir bitkiyi, güzel avrat otunu (atropa belladonna) sürerlermiş gözlerine.  İtalyanca’da güzel kadın anlamına gelen belladonna, zehirli de olsa, gözbebeklerinin aşırı büyümesine neden olduğu için İtalyan kadınlar için pek cazipmiş o zamanlarda.
2) Onun Davrandığı Gibi Davranmak: İnsanlar aşık oldukları kişiyle benzer şekilde durmaya ve davranmaya meylederler. Aynı hızda yürümeye, benzer süratle yemek yemeye, onun konuştuğu gibi konuşmaya çalışmak, aşıkların fark etmeden de olsa dahil oldukları davranış biçimleri. Hareketlerdeki bu birbirini takip etmenin kökeninde, aşığın, maşukuyla ahenkli bir davranış bütünlüğünü oluşturma isteği var.
3) Gülümseme: Psikologlar ve vücut dili uzmanları gülümsemenin evrensel etkisinin altını çiziyorlar. Yapmacık ya da araba satıcısının beklenti dolu gülüşü yerine 'Burada, seninle olmaktan çok mutluyum!' ifadesinde bir gülüş pek çok şey anlatıyor. Ancak gerçek gülümseyişi sahtesinden ayırt etmek gerekli. Gülümseme, yüzde meydana gelen küçük bir değişiklikle başlıyor ve ardından tüm yüze yayılan, dışa dönük, açık, samimi bir ifadeye bürünüyorsa gerçek gülümse olarak tanımlanıyor.
4) Kendi kendine dokunma: Herhangi bir kararsızlık veya tedirginlik yaşayan insanlar kollarını vücutlarının etrafına sararlar, yani kendilerini kucaklarlar. Bu, heyecan ve kaygıyı kontrol etmeye, yani bir anlamda kendini korumaya yarar. Benzer şekilde, karşı taraftan bir romantik, aşka dair bir işaret alan aşık, genellikle koluna, bacağına, kulağına dokunma ihtiyacı duyar.
5) Kirpiklerin Titreşmesi: Aşık kişi sevdiği insanın karşısında heyecan duyduğunda, kirpikler bir sinekkuşunun kanatlarından daha hızlı titreşmeye başlar.
6) Tavus Kuşuna Dönüşme: Kadınlar da erkekler de aşık oldukları zaman farkında olmadan giysilerini düzeltmeye, üstlerini başlarını çekiştirmeye başlarlar. Ancak erkekler bu konuda biraz abartılı davranır, kendilerini olduğundan daha cüsseli göstermeye çalışır, dik yürürler. Erkekliğin kadim göstergelerinden olan bu işaret, bir tavus kuşunun tüylerini kabartması, böylece kibirli bir heybet ve cazibeye kavuşmasıyla eş görevdedir.

KADIN VE ERKEK AŞIKLARI ELE VEREN DAVRANIŞLAR

Aşık olduğunuz kadın sizinle birlikteyken şu davranışlarda bulunuyorsa aşkınız karşılıksız değil demektir:

Aşık Kadın,
< Gözlerinizin içine derin bir ilgiyle bakar ve bu arada göz bebekleri büyür.
< Yanınızda veya çevrenizdeyken yüzü kızarır.
< Ses tonunu, sizin ses tonunuza uydurmak için yükseltir ve alçaltır.
< Size doğrudan değil ama başını eğerek yandan bir bakış fırlatır, böylece utangaç ve çekingen olduğu mesajını iletir.
< Konuşurken eli sık sık çenesine gider, yanaklarına dokunur.
< Avuç içlerini size doğru açık tutar.
< Güldüğünüz şeylere o da sizinle birlikte, aynı anda güler.
< Konuşurken mücevherleriyle oynar.
< İlk gördüğü anda sizden etkilenmişse, kaşlarını kısa bir süre için kaldırıp indirmiş, bunu da gizli bir gülümseme takip etmiştir.
< Kalabalık bir ortamda sadece sizinle konuşur ve dikkatini sizin üzerinizde yoğunlaştırır.
< Sizinle konuşurken gözlerini normalden çok daha fazla kırpıştırır.
< Kirpikleri telaşla hareket içindedir, titrer.
< Takma kirpik kullanılması veya maskara sürülmesi bu titreşimin gözlerden kaçmasını imkansız kılar.
< Konuşma hızını sizinkine uydurur. Konuşurken bileklerine dokunur.
< Bilekler kan damarlarının yoğun olarak geçtiği çok hassas ve duyarlı bölgelerdir.
< Kadının sevdiği erkekle konuşurken bileklerine dokunması, karşısındaki erkeğe 'sana güveniyorum' mesajını iletir.
< Saçlarıyla oynar.
< Saçlar canlılığın, yaşamın ve dinçliğin simgesidir ve kadın saçlarıyla oynarken bilinçsizce bunu vurgulamak ister.
< Sizinle konuşurken bir dirseğini avucunun içine yerleştirirken, diğer elini havada tutar.

Aşık Erkek
< Bakışlarınızı yakalamaya çalışır.
< Göz kontağı kurar, ardından gözlerini kaçırır ve sonra tekrar sizin tarafınıza bakar.
< Konuşurken kolunuza ya da omzunuza dokunur, ancak bunu arkadaşlık samimiyeti içinde yaptığını göstermeye çalışır.
< Sık sık saçlarını düzeltir.
< Biraz daha kasılarak yürür ve kaslarını gerer.
< Sizin sesinizi duyacak kadar alçak sesle konuşur, bu sizi kendi alanına davet etmesi ve sohbeti ikinize özel, size ait bir faaliyet haline getirir.
< Konuşurken size doğru eğilir.
< Eli sık sık çenesine gider.
< Başparmağını kemerine geçirir.
< Avuç içleri arasında bardağı ya da kalemi gezdirir.
< Size bakarak konuşurken gözlerini kısar.

Utangaç Erkek Aşıklar:
< Bakışlarını üzerinizden ayırmaz; ancak yakalamaya çalıştığınızda, onu diğer tarafa bakar bulursunuz.
< Size baktığını hissedersiniz ama onu bakarken yakalamanız zor olacaktır.
< Sizin hakkın da başkalarından bilgi edinir.
< Herkesle konuşur fakat çevrenizdeyken suspus olur.
< Pek çok yerde onunla çarpışırsınız.
< Sizinle tek kelime konuşmasa da nedense büyük tesadüfler sonucunda aynı yerlerde, mesela aynı sinemada karşılaşıverirsiniz.
< Odanın uzak bir yerinden size bakış fırlatır; ancak yanına yaklaşırsanız, boşuna uğraşmayın, bu kez bakmayacaktır.
< Onunla konuştuğunda kızarır.

Kimler Kimlere Aşık Olur?
Evli çiftlerin birbirlerine ne kadar benzedikleri dikkatinizi çekti mi hiç? Son araştırmalar, insanların kendi ebeveynlerine benzeyen birer eş seçmek istediklerini gösteriyor. Kadınların tercihi, babalarına benzeyen erkeklerden yana olurken, erkekler, rüyalarının kadınında annelerini görebilmek istiyorlar.
Scotland St. Andrews Üniversitesi'nde bilişsel psikoloji uzmanı David Perrett yüzü çekici yapan etkenleri incelemiş. Belli bir kişinin yüz ifadesini başka bir yüze uyumlu bir şekilde adapte eden Bilgisayarlı Morphing sistemini kullanarak öğrenciler arasında bir deney yapmış. Öğrencilerin kendi yüz imajlarını alarak karşı cinsten bir yüze yerleştirmiş.
Bundan habersiz olan öğrenciler, kendilerine gösterilen bu fotoğraflar arasından kendi imajlarının kullanıldığı fotoğraflardaki yüzleri tercih etmişler. Resimdekinin kendileri olduğunu anlayamasalar da, bildikleri şey, gördükleri yüzden hoşlandıklarıymış. Perrett'in ileri sürdüğüne göre kendi yüzlerimizi çekici buluyoruz; çünkü kendi yüzümüz, çocukluğumuzda sürekli olarak baktığımız iki kişiyi anımsatıyor bize: annemizi ve babamızı…
Pek çok araştırmanın gösterdiğine göre erkekler özelikle simetrik yüzlü, yani yüzünün sağ yarısı diğer yarısıyla olabildiğince özdeş olan bayanları tercih ediyorlar. Kadınların simetri tercihi ise erkeklerdeki kadar yoğun değil. Bayanlar genellikle erkeklerin statüsünü önemsiyor ve baskın, özgüveni yüksek erkeklerden daha çok hoşlanıyorlar. Başka bir teori de, elde etmesi diğer insanlar için zor, ancak bizim için kolay görünen insanlara daha fazla eğilim duyduğumuzu öne sürüyor.
Araştırmaların şaşırtıcı bulgularından biri de çiftlerin bazı organlarının büyüklüğü arasında belli bir oranını göze çarptığı yönünde. Adı geçen organlar ve vücut bölümleri şunlar:
Akciğer volümü
Orta parmak uzunluğu
Kulak memesi ve kulak büyüklüğü
Boyun ve bilek çevresinin uzunluğu
Vücudun metabolik hızı

Ne Zaman Ve Nerede Daha Kolay Aşık Oluruz?
İstatistikler gösteriyor ki insanların büyük bir kısmı sanılanın aksine, uzun zamandır tanıdıkları kişilere aşık oluyorlar. Yıldırım aşkına tutulduklarını söyleyen insanlar ise toplamın yüzde 30-40'ını oluşturuyor.
New York Üniversitesi'nden Arthur Aron'a göre heyecan seviyesinin çok yüksek olduğu, örneğin hava akımının yükseldiği uçakta ya da politik bir gösteride, kargaşalı ve panik içeren ortamlarda karşımızdakinden etkilenme ihtimali çok daha yüksek. Böyle anlarda heyecanlanma düzeyimizi karşımızdaki kişiyle ilişkilendiriyor, aynı heyecanın kaynağını onda buluyoruz. Böylece, heyecan ortamında alevlenen bir aşka adım atılıyor. Luna parka gittiğiniz zaman ya da bungee jumping yaparken heyecanla hızlanan kalp atışlarınızın oyununa gelip aşka düşmemek için dikkat!

Aşk Olunca Delirenlerden misiniz?
1990'da İtalya'da yapılan bir çalışmada, araştırmacılar kısa bir süre önce aşık olanlarda, yani taze aşıklarda 'Obsessive Compulsive Disorder' (Saplantılı Zorlanma Nevrozu) belirtileri gözlemlemişler. Bu bozukluğa yakalanan kişiler belli şeyler için saplantılar gösteriyorlar, sık sık el yıkama, kapının, pencerelerin kapalı olup olmadığını sürekli kontrol etme, şiddetli bir ölüm korkusu duyma gibi… OCD belirtilerinden biri seratonin isimli kimyasal madde miktarında görülen azalma. Bu maddenin düşük seviyede olması, aşırı heyecan ve depresyonla ilişkilendirilebilir. Yakın bir zaman önce aşık olduklarını öne süren İtalyan öğrencilerin de seratonin seviyesinin diğerlerinden yüzde 40 daha az olduğu gözlenmiş. Ancak aşık olmanın biyokimyasal etkileri sürelilik arz etmiyor. Bir yıl sonra aynı kişiler tekrar gözlendiklerinde seratonin düzeyleri normale dönmüş. Bu durum ise aşkların devamlılığı için gerekli görülüyor. Aksi takdirde aşık olduğumuz andan itibaren hayatımızın geri kalanını saplantılı, takıntılı birer aşk hastası olarak sürdürmek zorunda kalmak pek de cazip olmasa gerek.

1. Göz ucuyla iki kere bakın

Gözler ruhun aynasıdır. Bir erkrkten hoşlanıyorsanız gözlerine anlamlı bir şekilde sadece anlık refleksmiş gibi bakın. Çift bakış, karşı cinse ‘merhaba’ demek anlamına da gelir. Yapacağınız şeyi biliyorsunuz: İlk bakışta göz teması kurun, 1-2 saniye derin bakın ve gözlerinizi kaçırın. Biraz bekledikten sonra yine aynı şeyi tekrarların. Eğer bakışlarınızın manasını çözdüyse o da size bakacak ve gülümseyecektir. hazır olun, ilginç bir gece olabilir.

2. Kirpiklerinizi kırpın

Hoşlandığınız bir erkeği görünce masumca kirpiklerinizi kırpın. Ne sıklıkta yaptığınız önemli değil ancak komik görünmemeye çalışın.

3. Sürpriz bir gülümseme gönderin

Size yakışan sürpriz bir gülümseme verin. Bu ‘Senden hoşlandım, ve gizlemeye çalışıyorum ama oldukça zorlanıyorum. Sonra ne yapacaksın?’ demektir.

4. Tepeden tırnağa onu süzün

Karşınızdakini tepeden tırnağa süzün. Böylece ona ilgi duyduğunuzu göstermiş olursunuz.Bu onun dikkatini çekecek ve o da size bakmaya başlayacaktır.

5. Göz kırpın

Hoşlandığımız birşey gördüğümüzde hemen göz kırparız. Hoşlandığınız kişiyle aynı ortamda bazı şeylere karşı bu tür tepkiler verirken, tüm sempatikliğinizle hızlıca ona göz kırpabilirsiniz.

6. Aynadaki hareketleri

Hepimizin kalbi megalomandır. Hoşlandığınız kişinin hareketlerini yansıyan aynadan izleyin ve bunu onun anlamasını sağlayın. Aynadan onu izlerken aynı anda birşey isteyebilir veya birkaç saniyeliğine gözlerine derin bir bakış atabilirsiniz.

7. Üçlü bakış atın

Hoşlandığınız kişi ile iletişim kurarken gözlerine, dudaklarına ve yüzünün tamamını hoşlanan, yumuşak bakışlarla inceleyin. Gözlerinizdeki bakışı kaçırmayacaktır.

8. Bakışlarını yakalayın

Değer verdiğiniz birinin konuşması sırasında onun bakışlarını yakalayın ama bunu çok fazla yapmayın.Göz teması ‘İlgiliyim’ anlamındadır ancak dik bakışlar sürekli olursa ‘Psikopatın biriyim ve arka bahçeme eski altı sevgilimi gömdüm’ mesajı verebilir.

9. Söylemek istediğinizi anlatan şekilde gülümseyin

Zeki kadınlar sıcak gülümsemeleri ile karşısındaki kişiyi cesaretlendirir. Bu aynı zamanda iyi görünmenizi ve hoş hissetmenizi sağlar. En iyi sonuç için rahat bir yüz ve yoğun göz temasıyla birlikte gülümsemeniz önerilir.

10. Dudaklarınızı ön plana çıkartın

Dudaklarınızı ısırıp, büzüp durmayın. Bu sizin korkunç görünmenize neden olur. Yumuşak bir ruj sürün ve dudaklarınızı rahat bırakın. Karşınızdaki dudaklarınızın ne kadar güzel olduğunu düşünmeli.

11. Saçlarınızla oynayın

Genellikle çalışırken saçlarınızla oynarsınız ancak hoşlandığınız birinin karşısında da saçlarınızı seksi bir şekilde oynayın. Elinizi zaman zaman boynunuzda gezdirin veya boynunuzu tutun.

12. Uzanın ve dokunun

Yabancılar birbirlerinin etrafında dolaşmazlar ve dokunmazlar, ancak bazı dokunuşlar flört başlangıcı olabilir. Masanın altından bacağına kazara! dokunarak ilgisini çekebilirsiniz. Eğer bundan hoşlandığını belli ediyorsa veya bakışlarınıza karşılık veriyorsa aşk başlamıştır.

Pozitif enerjisiyle neredeyse herkesi büyüleyebilen insanlar vardır. Psikolog ve "Aşkın beden dili: Gizli işaretleri tanımak ve göndermek" adlı kitabın yazarı Monika Matschnig, etkimizi diğer insanlar üzerinde nasıl daha güçlendirip, hangi işaretler vermemiz gerektiğini dile getirdi.
 
Bayan Matschnig, insanların beden dilleri konusuyla nasıl ilgilenmeye başladınız?
 
İnsan ve davranışı, gençlik yıllarımdan itibaren ilgimi çekmiştir. Daha o zamanlar, psikoloji okumak istediğim belliydi. 16 yaşında, tanınmış bir beden dili uzmanının konferansına katıldım.  Sözsüz dilin ifade tarzı beni hayretler içerisinde bıraktı. Ve böylelikle, beden dilinin dünyasına adım atmış oldum.
 
Beden dili flört etmekle ilgili nasıl bir anlam teşkil ediyor? Sağlam bir aşk ilişkisinin içerisinde beden dili acaba kayboluyor mu?
 
İlk karşılaşmada sözel olmayan sinyaller çok önemlidir. İnsan sözlerle birçok şey söyleyebilir, ancak ilk olarak vücut gerçeği ortaya koymaktadır. Yıllar geçtikçe, vücut dilini daha az algılıyoruz. Karşımızdaki insandan belirli bir davranış bekliyor ve böylece onu bilinçli olarak görüp, algılamayı unutuyoruz.
 
Beden diliyle ilgili hangi hatalara dikkatleri çekersiniz? Ve olumlu bir beden dili için altın kurallar var mıdır?
 
Hayatın içinden enerjisiz bir şekilde içinde yürümemek gerekir. Gevşek bir vücut, çekici gözükmez ve çevreye tutku yaymaz. Bu nedenle, bedeninize her zaman belli bir gerilim yayın. Göğüs kemiğinizi yukarı doğru kaldırın, başınıza hayali bir taç takın ve yüzünüze samimi bir gülümseme yerleştirin.  Olumlu ve iyimser enerji yayan kişiler, çevreleri tarafından daha sempatik görülürler. Otomatik olarak, daha fazla yetkinlik, başarı ve yaşama sevgisi bu kişilerin hanesine yazılır. Olumlu bir tutum seçip, yaşamın pozitif yönlerine odaklanın. Vücut diliniz de buna bağlı olarak kendiliğinden değişecektir. Beden dili ve düşünceler bir bütündür ve birbirlerinden ayrılmazlar. Hayatlarımızdan kendimiz sorumluyuzdur. Bu yüzden hayatınızın idaresini kendi ellerinize alın.
 
Birçoğumuz biliriz: Sokakta ya da bir restoranda ilginç insanlarla karşılaşıp, onlara ne söyleyeceğimizi bilememek. Çoğu insan şanslarını ellerinden kaçırıp sonra bundan üzüntü duyarlar. Ancak bir insan, beden dili ile bir yabancının dikkatini çekmeyi nasıl başarabilir?
 
Anahtar kelime, göz teması: Karşınızdakinin baktığı yöne her zamankinden daha uzun bakın ve karşınızdaki de size baktığında, ona gülümseyin. Karşınızdakinin sizi algılaması için ona doğru birazcık yaklaşın. Göz teması bir insanla ilk karşılaşmadır. Pişman olup, kendinize kızmadan onunla açıkça konuşun.  Saçma tanışma konuşmaları gevelemek yerine, dürüst olun! Genelde, "Merhaba, senden gerçekten hoşlandım. Tüm gün seninle konuşmadığım için kendimi yiyeceğime, ilk adımı atayım dedim ve işte buradayım." gibi bir başlangıç yeterli olacaktır.
 
Gerginlik anında genellikle insanlar ellerini nereye koyacaklarını bilemezler. Bu istemesek de, güvensizliği gösterir. Ellerimizi kontrol etmek için, bize küçük bir tavsiye verebilir misiniz?
 
Ellerinizi gevşek bir şekilde birleştirin ya da dinleme pozisyonu alın (işaret ve başparmağınızı şakağınıza koyup, diğer elinizi kolunuzun altına, dirseğiniz karın hizasına gelecek şekilde yerleştirin). Ellerinizi masaya koyabilir ya da elinizle bir bardağı da kavrayabilirsiniz. Kollarınızı arkanıza doğru kıvırıp, omuzlarınızı gevşetip, elleri karın hizasında birleştirmek ise klasik bir duruştur.
 
İnsanların doğru işaretleri nasıl göndereceğini öğrenmesi önemlidir. Ancak, işaretleri doğru anlamlandırmayı insan nasıl öğrenir? Sırada, önümde duran çekici erkeğin, gerçekten onunla konuşmamı isteyip istemeyeceğini nereden bilebilirim?
 
Alıştırma insanı ustalaştırır. Beden dili konusuyla uğraşmalı ve bu konu üzerinde iyice yoğunlaşmalısınız. “Aşkın Beden Dili” adlı yeni kitabım, bu konu hakkında gizli işaretleri tanıyıp, onları karşı tarafa göndermek için öğretici ve tavsiye verici nitelikte olan harika bir kitap.
 
Flört ederken, karşımızdakine dokunmak ne derece mümkün? Fiziksel temas karşınızdakiyle yakınlık kurmak için işe yarar mı yoksa iki yabancının birbirine dokunması tabu mudur?
 
Bu, dokunuşa bağlıdır. Kadınlar, erkeklerin koluna ya da ellerinin üstüne daha kolay dokunabilirler. Ancak erkekler, bayanlara dokunmadan önce, kendilerine beslenen sempati ya da ilgiyi hissetmelidirler. İlgi hissedildikten sonra, bayan ya da erkek fark etmez, fiziksel olarak gerçek anlamda yakınlaşılabilir. Karşınızdakinin parmağına yumuşak bir şekilde dokunun ya da kolunun arkasını hafifçe okşayın. Ya da yüzüne saç düşmüş gibi, onu yüzünden çekmesi de mümkün.
 
Sizce kadınlar ve erkeklerde, karşı cinsi harekete geçirecek özel beden dili işaretleri var mı?
 
Beyler, elinizi kalbinize koyun; Gerçekten derin bir dekolteyi balıkçı yaka bir kazaktan daha seksi bulmuyor musunuz? Bayanlar, siz de samimi cevap verin lütfen; etrafına güçlü enerji yayan bir erkek daha çekici değil mi? Kişinin yaydığı ışık, kıyafet tarzıyla uyuşmuyorsa, en hoş dekolte bile istenen başarıyı getirmez.
 
Sevimsiz ve sahte gözükmeden, beden dili ile gücümüzü ve kendimize olan güvenimizi nasıl gösteririz?
 
Göğsünüzü gererek, omuzlarınızı rahat bırakıp, boynunuzu görünür hâle getirin. Başınızı da yukarı kaldırmamaya çalışın, aksi takdirde kibirli olduğunuz düşünülebilir. Tabii ki başınızı aşağı da eğmeyin; aşağıdan yukarıya doğru uzanan bir bakış kendinize güvensizlik olarak yorumlanabilir. Ayaklarınızı yere sağlam basın; bu dayanıklılığı ifade eder. Flört etme durumlarında, başınızı yana doğru eğebilirsiniz. Bu, “sana, savunmasız olan yerim olan boynumu gösteriyorum; bu nedenle bana güvenebilirsin” demektir. Sevgili bayanlar, flört esnasında, bir elinizi belinize götürüp, bacağınızı hafifçe öne çıkarabilirsiniz. Sevgili erkekler, kuvvetinizi göstermek istiyorsanız, biraz geniş açılı durup, göğsünüzü öne çıkarın. Ve hem bayan hem de erkekler için geçerli olan bir şey varsa, o da; gülümsemek önemli ve çekici bir işarettir.

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık