ONDOKUZUNCU Yüzyılın en önemli şahsiyetlerinden biri. Tanzimat devrimini yapan, bununla ünlü olan,
devrimini canla başla tatbike çalışan devlet adamıdır, istanbul'da doğdu. Çok iyi yetişti. Paris ve Londra
Elçiliklerinde bulundu, 1836'da Hariciye Nasırı oldu. Abdülmecit'in tahta çıkışında Tanzimat Fermânı'nı
kendisine kabul ettirmeyi başardı. 1845 yılında Sadrâzam oldu. Türkiye'de ilk üniversite ve akademiyi
kurdu. İstanbul'da vefat etti.
ı USTAFA Reşit Paşa, fevkalâde zeki, gayet güzel konuşan ve eline aldığı her işi en mükemmel şekilde yapma
yeteneğine sahip yaradılışta bir insandı. Bütün icraatıyle devrinin en büyük bir devlet adamı olduğunu
ispatladı. Tanzimat devrimini yaparken, koyu mutaassıp bir zümreye karşı ölümü bile göze alacak derecede
medenî bir cesaret göstermesini bilmişti. İşte Mustafa Reşit Paşa'ya «Koca» unvanını kazandıran ve adını
Türk tarihine altın harflerle yazdıran da bizzat okuyarak ilân ettiği «Tanzimat Fermanındır. Osmanlı
Devleti'ne batılı yön veren bu ferman, 3 Kasım 1839 günü Gülhane Parkı'nda toplanan mahşerî bir kalabalığa
hitaben okunduğundan «Gülhane Haf-tı Hümâyûnu» adiyle de tarihimize geçti.
Türk tarihinin en büyük günlerinden birini teşkil eden 3 Kasım 1839 günü Gülhane Parkı'na mahşerî bir
kalabalık toplanmıştı. Vekiller, devlet ileri gelenleri, hattâ yabancı sefirlerin de hazır bulundukları
bu önemli toplantıyı padişah da hemen oradaki köşkten takip etmişti. O gün İstanbul en heyecanlı
günlerinden birini yaşamıştı. Üstelik, Mustafa Reşit Paşa'ya düşen iş çok büyüktü. Ancak «kelle
koltukta» yapılması gereken bir işti bu.
Mustafa Reşit Paşa o tarihlerde Hâriciye Nazırı idi. Ve parkın bir köşesine konulan kürsüye,
vasiyetnamesini de cebine koyup çıkmıştı. Tanzimat Fermânı'nın getireceği yenilikler, muhafazakâr ve
mutaassıp çevreyi tatmin etmeyecek, çıkarcı zümrenin ise işine gelmeyecekti. Birisi çıkıp da «Eyvah-lar
olsun, din elden gidiyor» diye bağırsaydı, kırk yaşındaki Hâriciye Nazırının orada linç edilmesi işten
bile olmayacaktı. Üstelik etrafta toplanan kalabalık arasında böyle kimseler de çoktu.
Reşit Paşa bu bakımdan büyük bir heyecan içinde fermanı okudu. Osmanlı devleti idaresi altında yaşıyan
insanların cins ve din farkı gözetilmeksizin kanun karşısında eşit haklara sahip bulunduğu o gün bütün
dünyaya ilân edilmişti. Tanzimat Fermanı ile Reşit Paşa ayrıca yurda pek çok yenilikler getiriyordu.
Suç ve ceza, kanunlarla tespit edilecek, keyfî olarak kimse kimseyi öldüremiyecekti. Askerlik kur'a
yoluyla celp ve belirli bir süreye bağlanacaktı.
Vergi meseleleri birtakım esaslara bağlanacak, vergi borcundan ötürü kimse işkenceye mâruz kalmayacaktı.
Yeni mektepler açılacak ve belirli bir maarif sistemi kurulacaktı. Kıyafet ve yaşayışta bâzı
değişiklikler olacak, devletin mâliye ve diğer teşkilâtı kadrolarla tespit edilecekti. Her Osmanlı
vatandaşı tabiî hak ve hürriyetlerinden faydalanabilecek, şirketler kurabilecekti...
Koca Reşit Paşa, ayrıca Vali Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın isyanı ile başlayan Mısır meselesinde dirayetli
ve basiretli politikasıyle ingiltere ile Fransa'yı da lehimize çevirmeye muvaffak olmuştu. Kırım
Harbi'nde Rusya'nın Avrupa üzerindeki siyasî nüfuzunun kırılmasında da önemli rol oynamıştı bir diplomat
olarak.
Tarihimize «Koca» lâkabıyle geçen Mustafa Reşit Paşa altı kez sadarete getirilmişti. Son getirilişinden
üç ay sonra, Tarabya'daki sefarethanelere yaptığı ziyaret dönüşünü müteakip o sıralarda yeni almış
bulunduğu bir odalığın oturduğu eve uğramış, oradan da Emirgân'daki yalısına gelmişti. Yıkanmak üzere
yalıdaki hamama giren 59 yaşındaki koca sadrâzam orada bir kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu.
Görüşmek üzere Paşa'yı beklemekte olan Sarraf Kamanto'nun elim haber karşısında büyük bir teessüre
kapılarak «Paşa gitti, Paşa gitti» dîye bağırıp koşması ve Paşa'nın nereye gittiğini soranlara da
«Cennete gitti, cennete gitti» diye bağırarak devam etmesi pek meşhurdur.
Yine aynı gün yalıda bulunan Meclis-i Vâlâ Reisi Yusuf Kâmil Paşa, bu büyük devlet adamının vefatı
karşısında şu ktt'a ile tarih düşürmüştü:
Oniki yılda altı defa Sadrı eyleyip teşrif
S J'"p|re nihayet azmi ukbâ eyledi eyvah
0,.. '-Jide gördüm, ağladım, Kâmil, dedim tarih
ReşicT Paşa'yı câh-t adne ıs'ad eyleme Allah
Koca Mustafa Reşit Paşa, Beyazıt Camii bitişiğindeki türbesinde medfun bulunmaktadır. Bu türbede ayrıca
Cemil ve Ali Galip Paşalar ile Salih Bey de medfundur. Koca Reşit Paşa'nın eşi Âdile Hanımefendi de
türbenin hemen yanında demir parmaklık ile çevrili mezarda yatmaktadır.