Türk Büyükleri

Ünlü Türk Büyükleri

Ünlü Türk Büyükleri

XVI. Yüzyılda yetişen ve dünyanın hayranlığını kazanmış üstün yetenekli mimar… Osmanlı Devleti’ne 48 yıl mimarbaşı olarak hizmet etti. 81 cami, 10 mescit, 55 medrese, 26 türbe, 17 imaret, 6 bent ve su kemeri, 9 köprü, 17 kervansaray, 33 saray, 6 mahzen ve 37 hamam inşa etti. Ali Kuşçu asıl adı Ali Bin Muhammed (d. 1403, Semerkant - ö. 16 Aralık 1474, İstanbul), Türk gökbilimci, matematikçi ve dilbilimcidir. Gökbilimci ve kelam alimi olan Ali Kuşçu, 15. yüzyıl'da Semerkant'ta doğdu. Babası Muhammed, Timur İmparatorluğu Sultanı ve astronomu Uluğ Bey'in kuşçusu olduğu için, ailesi "Kuşçu" lakabıyla meşhur oldu. Küçük yaştan itibaren matematik ve astronomiye ilgi duyan Ali Kuşçu, Bursalı Kadızâde Rumî, Gıyâseddin Cemşîd ve Muînuddîn Kâşî’den matematik ve astronomi dersi aldı. Daha sonra bilgisini artırmak için Kirman'a gitti. Burada Hall-ü Eşkâl-i Kamer (Ay Safhalarının Açıklanması) adlı risale ile Şerh-i Tecrîd adlı eserini ya...Devamını Oku »

Ünlü Türk Büyükleri

ÜNLÜ TÜRK BÜYÜKLERİ

Nasreddin Hoca (208-1284) Kimdir? 1208 yılında Sivrihisar'ın Hortu yöresinde doğdu, 1284 yılında Akşehir'de öldü. 76 yıllık yaşamı boyunca Türk mizahının öncüsü oldu. Babası Hortu köyü imamı Abdullah Efendi, annesi aynı köyden Sıdıka Hatun 'dur. İlk Sivrihisar 'da medrese öğrenimi gördü, babasının ölümü üzerine Hortu 'ya dönerek köy imamı oldu. 1237'de Akşehir 'e yerleşerek, Seyyid Mahmud Hayrani ve Seyyid Hacı İbrahim'in derslerini dinledi, İslam diniyle ilgili çalışmalarını sürdürdü. Bir söylentiye göre medresede ders okuttu, kadılık görevinde bulundu. Bu görevlerinden dolayı kendisine Nasuriddin Hâce adı verilmiş, sonradan bu ad Nasreddin Hoca biçimini almıştır. Onun yaşamıyla ilgili bilgiler, halkın kendisine olan aşırı sevgisi yüzünden, söylentilerle karışmış, yer yer olağanüstü nitelikler kazanmıştır. Bu söylentiler arasında, onun Selçuklu sultanlarıyla tanıştığı, Mevlânâ Celâleddin ile yakınlık kurduğu, kendisinden en az yetmiş yıl sonra yaşayan Timur'la konuştuğu, bi...Devamını Oku »

Ünlü Türk Büyükleri

Ünlü Türk Büyükleri

Atatürk M. KEMAL ATATÜRK Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te d Gazi Mustafa Kemal Atatürk MUSTAFA KEMAL ATATÜRK DOĞUMU, ÇOCUKLUĞU VE OKUL HAYATI M Adnan Menderes Adnan Menderes Bir döneme adını veren siyaset ve devl Alemdar Mustafa Paşa ALEMDAR MUSTAFA PAŞA II. Mahmut devri sadrazamlarındandır. 1750 y Alp Tegin ALP TEGİN Gaznevî devletini ilk defa kurmuş olan kimsedir. Doğum t Alparslan Alparslan 1030 yılında doğan Alparslan, Çağrı Bey in oğlu ve Tuğru Arslan Bey ARSLAN BEY Anadolu da Selçuklu Sultanlığı nı kuran Oğuz Türkmenle Attila Attila Batılılar, Attila'nın, kendilerini cezalandırmak için Tanr Babür şah BABÜR ŞAH Osmanlı İmparatorluğunun, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalar Barbaros Hayrettin Paşa BARBAROS HAYRETTİN PAŞA Denizcilik tarihimizin en ünl...Devamını Oku »

İbni Sina

İbni Sina

I BNİ SÎNÂ, daha çocukluğunda, çevresini hayretlere düşüren bir zekâ ve hafıza örneği göster­miştir. Küçük yaşta çağının bütün ilimlerini öğrenmişti. Gündüz ve gece okumakla vakit geçirir, mum ışığında saatlerce, çoğu zaman sabahlara kadar çalışırdı. Pek az uyurdu. Kafası öylesine doluydu ki, uyanıkken çözemediği bir takım meseleleri uykusunda çözer ve uyandığı zaman cevaplandırılmış bulurdu. Devrinin büyük bilginleri gibi o da, her alanda okumuş, öğrenmişti. Bir keresinde, Aristo metafiziğini inceliyordu. Defalarca okuduğu halde bir türlü esasını kavaya-mamıştı. Buhara çarşısında gezerken yaymacıda bir kitap gördü. Mezat tellâlı, bunu satın almasını, bu sayede birçok meseleyi kolayca halledebileceğini söyledi. Bir mezat tellâlının bildiği kitabı bilememek, ibni Sînâ'ya çok güç geldi. Onun okuma huyunu herkes Öğrendiği için, bilhassa kitap satıcıları kendisini tanıyorlardı. İbni Sînâ, kendisine tavsiye edilen Fârabî'nin Aristo'ya ait şerhini satın aldı. Bir defa okumak...Devamını Oku »

Oğuz Han

Oğuz Han

ONUN hayat hikâyesini de, zaferlerini de «Oğuz Han Destanı»ndan öğreniriz.. Ay Han'ın dünyaya getirdiği ve Teoman Han'ın Mete adını verdiği çocuk, kara saçlı, kara kaşlı, gök gözlü, kızıl dudaklı idi; perilerden bile güzeldi. Anasından yalnız bir defa süt emdi, başka emmedi. Konuşmaya başladı; çiğ et ile kımız istedi. İlk aşı yediğinin kırkıncı günü yürüdü; güreşmeye, ata binmeye, geyik avlamaya başladı. Bu bir çocuk değil, sanki fırtınaydı. Ele avuca sığmak bilmiyordu. Günler ve gecelerden sonra bileği bükülmez bir yiğit oldu. Samur omuzlu, kurt belli, nur yüzlü ve avucu-nun içi kan gibi kıpkırmızı olan bu yiğit, delikanlı* lık çağına geldiği sırada, civar ormanlarda barınan ve etrafa dehşet saçan bir canavar türemişti. Ormanda tek başına bu canavarı bekledi. Onu üzerine çekip döğüştü. Bu amansız boğuşma sonunda canavarı öldürüp başını kesti. Civardaki aşiretlerin hepsi bayram ettiler. Sonra aşiret beyleri bir araya geldiler. Kendilerini bir bayrak altında toplayacak kahram...Devamını Oku »

1 2 3
Yukarı Çık