Soğuk Algınlığı Ve
Önlemleri
Yaşlılar, bebekler, müzmin hastalığı olanlar ve yoksullar
için kışın, yaza oranla sağlık açısından çok daha riskli bir mevsim.
Son günlerde havaların oldukça soğuduğunu, bu durumun bir
çok hasta için tehlikedir.. Yaşlılar, bebekler, müzmin hastalığı olanlar ve
yoksullar için kışın, yaza oranla sağlık açısından çok daha riskli bir mevsim
oldu ve Kış ayları, grip, nezle, soğuk algınlığı, sinüzit, farenjit, bademcik
ve orta kulak iltihabı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının en sık görüldüğü
zaman dilimidir. Yine zatürre, bronşit, bronşektazi ve KOAH alevlenmeleri gibi
alt solunum yolu enfeksiyonları da benzer şekilde kış mevsiminde çok daha fazla
görülmektedir.
Kışın yaşanan sağlık sorunlarının, sadece havaların soğuk
olmasından kaynaklanmadığına dikkati çeken "mesela "evimizi, iş
yerimizi ısıtalım" derken aşırı kuruluk oluşturabiliriz. Bu durum
astımlılar başta olarak bronşitlilerde hastalığı ve atakları tetikleyebilir.
"Isınalım" derken, soluduğumuz havayı kirletebiliriz. Çünkü kapalı
alanlar iyi havalandırılmazsa, kısa sürede oda içi hava kirliliği
gelişmektedir. Ev, iş yeri, alışveriş merkezleri, kafeler gibi kapalı alanlarda
içilen sigara ile pişirme, ısıtma, aydınlatma amaçlı kullanılan yakıtlardan
kaynaklanan gaz ve tozlar, sağlığımızı tehdit etmektedir. Kışın yağış ve soğuk
gibi iklim koşulları nedeniyle vaktimizin çoğunu açık hava yerine ev, ofis gibi
kapalı alanlarda geçirmemiz, bu tür kirleticilerle temas süremizin ve
yoğunluğumuzun artmasına yol açmaktadır.
Sobaların ve kaloriferlerin yanmasıyla dış ortam hava
kirliliğinin de artmaktadır. Gerek oda içi gerekse dış atmosferdeki
kirleticilere maruz kalındığında, özellikle KOAH, astım ve kronik bronşit
hastaları başta olmak üzere, yaşlı ve müzmin kalp-akciğer hastalığı olanlarda,
hastalık kontrolden çıkabilmekte ve ataklar görülebilmektedir. Dış ortamdaki
soğuk ve yağışlar nedeniyle kapalı ortamlarda diğer insanlarla yakın temas
süresi ve yoğunluğu artınca gribal enfeksiyonlara yakalanma riskinin yükseldi.
Gribal enfeksiyonlar bebekler, yaşlılar ve müzmin hastalığı olanlarda hem daha
sık gelişmekte hem de çok daha ağır seyretmektedir. Bu tür enfeksiyonlar,
zatürre gibi daha ağır hastalıklara da zemin hazırlamaktadır.
Soğuk Algınlığı Nelere Dikkat Edilmesi Gerekir
Kışın soğuktan
korunabilmek için öncelikle kapalı mekanların, vücudun ısı dengesini
koruyabilecek şekilde ısıtılması gerekmektedir. Aşırı ısıtma değil, yeterli
ısıtma önemlidir. İdeal oda sıcaklığı 20-25 derece arasında olmalıdır. Aşırı
kuruluğa karşı önlem alınmalıdır. Nemlendiriciler, kalorifer veya soba üzerinde
ağzı açık, geniş bir kapta su bulundurulması faydalıdır. Kapalı mekanların sık
sık ve yeterince havalandırılması gerekmektedir. Özellikle hava kirliliğinin az
olduğu saatlerde pencereler karşılıklı açılarak, iç mekanlardaki hava değişimi
sağlanmalıdır. Oda havası kirleticilerinden kaçınılmalıdır. Ocak, soba, mangal,
şofben gibi havayı kirleten cihazlar kontrol altında tutulmalı ve olabildiğince
doğru kullanılmalıdır. Kapalı mekanlarda sigara içilmemelidir. Baca temizliği
ve bakımı düzenli yapılmalıdır. Soba veya kaloriferler usulüne uygun
yakılmalıdır. Ev içi temizliğine önem verilmelidir. Ev içinde buhar yapan, koku
salan deterjanlar, oda spreyleri mümkün oldukça kullanılmamalıdır. Soğuk ve
kirliliğinin yoğun olduğu dönemlerde, gereksiz yere dışarıya çıkılmaması ve
pencerelerin sıkı kapatılması gerekmektedir. Dışarıya çıkılırken, soğuktan
korunaklı giyinilmelidir. Duş ve banyo sonrasında saçlar kurutulmalıdır.
Dengeli beslenme, stresle başa çıkma, yeterli ve kaliteli uyku, alkol ve
sigaradan uzak durma, hijyen gibi vücut direncini güçlendirecek genel sağlık
tedbirlerine özen gösterilmelidir. Çay, bitki çayları, salep türü sıcak
içecekler, soğuk ve buzlu içilmesi önerilen içeceklere tercih edilmelidir.
ALINTI