Yazar: admin 2012-04-05Kategori: Kişisel Gelişim1657 kere okundu Yorum yap
Sorunlu İlişkiler
Öykü şöyle.. Çok eski zamanların dondurucu bir kışı yaşanırken, bütün hayvanlar acımasız soğuktan çok etkilenmiş ve çok büyük kayıplar vermişler. Ama en çok kayıp veren kirpilermiş. Çünkü onların pek çok hayvan gibi kalın kürkleri olmayıp, kendilerini sıcak tutması mümkün olmayan dikenleri varmış. Bu durumdan çok endişe duyan kirpiler, en az zararla kışı geçirebilmek için meclislerini toplamış ve çözüm aramaya başlamışlar. Tartışa tartışa, nihayet gece olunca tüm kirpilerin bir araya toplanmasına ve birbirlerine çok yakın durarak geceyi geçirmelerine karar vermişler.
(insan, insan ilişkileri, ilişki, insan kaynakları, iletişim)
Böylece kirpiler birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak ve aralarındaki hava akımını önleyerek donmaktan kurtulacaklarmış. İlk geceki tecrübelerinde bunun işe yaradığını görmüşler. Ama daha önce hiç ön göremedikleri bir başka sorun çıkmış ortaya. Üşüyen kirpiler birbirlerine fazla yaklaştıklarından kirpiler birbirlerini sivri oklarıyla yaralamışlar. Daha sonraki gece yaralanma korkusundan dolayı kirpiler, bu defa da birbirlerinden uzak durmuşlar ama bu seferde donmaktan kendilerini kurtaramamışlar.
Ne var ki, her gece, bazen uzaklaşarak bazen de yakınlaşarak, deneye yanıla birbirlerinin vücut sıcaklığından faydalanacak kadar yakın, ancak birbirlerini incitmeyecek kadar uzak durmayı öğrenmişler. Bu değerli öğreti de onların hayatta kalmalarına neden olmuş. Kıssadan hisse; İster kabul edelim ister etmeyelim, hepimizin bizi kaplayan uzun dikenlerimiz var. Bunlar, bizim hayata karşı savunma mekanizmalarımız, filtrelerimiz. Bazen faydalı, bazen de zararlı. Çoğu zaman, kimseleri yaklaştırmıyoruz yanımıza ya da korkutuyoruz onları oklarımızdan, ya da başkalarının oklarından korkuyoruz. Filtrelerimizden elemeden kimseleri sokmuyoruz özel dünyamıza, sınamadan geçit vermiyoruz. Ne var ki, hayatta kalabilmek ve sıcaklık ancak yakınlaşmakla, birlikte hareket etmekle mümkün olabiliyor.
(insan, insan ilişkileri, ilişki, insan kaynakları, iletişim)
Yalnızca özel yaşantımızda değil, iş yaşantımızda da bir takım olduğumuzu hiç unutmamalıyız. Yaşamda kalabilmek ve rekabette öne geçebilmek için takım arkadaşlarımızla gerçek uyumu yakalamalıyız. Herkes önce kendi oklarının sorumluluğunu alıp, karşısındakiyle en uygun mesafeyi hemen ayarlamalıdır. Bu sadece bulunduğumuz takımın değil bizim de hayatta kalmamızı sağlayacak sihirli bir hayat dersidir. İş hayatında esnek olmak, değişen kurallarla birlikte değişimi yakalayabilmek çok önemli. Doğamızda var olan oklarımızı, ne kendimize karşı ne de takım arkadaşlarımıza karşı kullanmalıyız. Oklarımızı çıkarma ve kullanma zamanını da çok dikkatli ayarlamalıyız. Yeni dünya birçok çelişkiyi de içinde barındırıyor. Oksuz, oklu kirpiler görme zamanımız artık gelmiştir.
Bu çelişkiler içinde var olmayı başaran kişi ve kuruluşlar yaşamda kalabilecekler. Bir an önce, birbirini incitmeyecek kadar uzak, hayatın soğuk, çelişkili ve zor zamanlarında üşümeyecek kadar da birbirimize yakın olmayı öğrenmeliyiz. Herkesin görünür ya da görünmez sivri oklarının olduğunu, bu okların, kişinin hem kendisine hem de başkalarına vereceği zararların bilincinde olup, ona göre davranması gerektiği gerçeğini de hiç unutmamalıyız. Bu dönem zoru başarabilen kirpilerin dönemi olacak.
-ALINTI-
Derleyen:
Yusuf BAL
(insan,
İnsan İlişkileri,
ilişki,
insan kaynakları,
insan kaynaklari,
insan kaynakları danışmanlık,
kariyer,
koçluk,
eğitim,
iletişim,
eğitim ve danışmanlık,
danışmanlık,
psikolojik danişmanlik,
danışmanlık firmaları,
eğitim danışmanlık,
danışmanlık ve eğitim)