Bazı filmler daha ilk dakikasında seyircinin suratında bir tokat gibi patlar... Bazısı ilerledikçe ince bir sızı gibi içinize yavaş yavaş akar. O sahneler üzerinden yıllar geçse bile aklınızdan çıkmaz. Tempo dergisi seyredenin hayatını değiştiren birbirinden farklı kuşaklar üzerinde silinmez etkiler bırakan filmleri seçti. İşte o filmler.
1.Ölü Ozanlar Derneği
Katı bir disiplin anlayışını kırmaya çalışan idealist öğretmen John Keating’in hikâyesi çerçevesinde şekillenen filmimizde John Keating’in, katı ve ezberci eğitim sisteminin kalıplarını kırmaya çalışışının hikayesi anlatılıyor.
2.Rope
Nietzsche’nin üst insan kavramına bir eleştiriyi görürüz. İnsanların toplumsal ve ahlaki kurallar çizgisine çıkmasının doğuracağı olumsuz etkiler anlatılır.
3.Logan’s Run
80’li yıllarda çekilen film adeta günümüz tüketim toplumunun yaşadığı alışveriş çılgınlığını, düştüğü kimlik karmaşasını farklı bir perspektiften bize sunuyor.
4.Love and Death
Woody Allen’ın Rusya tarihini anlattığı geri planda ise aşk ve ölüm konusunu alışılagelmişliğin çok dışında absürt bir üslupla ele alır.
5.Offret
Hayatın anlamına dair varoluşsal sorunları olan bir profesörün kendi içerisinde yaşadığı gelgitlerini ele alır filmimiz.
6.Der Himmel Uber Berlın
Hayat bazen siyah beyazdır. Bazense çok renkli bu iki gel-gitin arasında kalmış olumsuzluğu, yaşamayı keşfeden bir meleğin hikayesini izleyeceğiz.
7. Yedinci Mühür
Orta Çağ Avrupa’sında Tanrıya inanmakla inanmamak arasında buhranlar yaşayan bir şövalyenin gözünden hem o dönem insanlarının ölüme, Tanrıya olan bakışını hem de hayatımıza dair kararlar almanın yerini sorgulayan bir film…
8.400 Darbe
Dönemin Fransa’sındaki toplumsal aile yapısına ve okul sistemine ağır eleştirilerle örülü döneminde çok ses getirmiş bir filmdir.
9.Baran
Aşk konusu üzerine çekilmeyen film yoktur. Ama beşeri aşkın ilahi aşka dönüşümünü görmek gerekirse bu filmi kaçırmamamız gerekir.
10.Yeraltı
Zeki Demirkubuz’un Dostoyevski uyarlaması olan filminde, iç dünyasında gerilimler yaşayan memur Muharrem’in insanların iki yüzlülüğünden şikayet eden ama kendisinin de doğruları söylemeye cesareti olmadığını fark edip kendi içinde yasadığı çelişki ve buhranları görürüz.
11.Kirazın Tadı
Film ölüm teması üzerine kuruludur. Ama ölüm temasını çok farklı işler. Burada Bedi karakteri öldükten sonra üzerine toprak atılmasını istiyor. Doğu toplumlarında bedene önem verilmezken burada bedene kıyamama durumunu görüyoruz. Ölmektense kaybolmak isteyen bir karakterle karşı karşıya kalıyoruz.
12.Waking Life
Rüya insan derinliklerini belki de düşüncelerimizdeki uçsuz bucaksızlığın bir metaforudur. Sürekli rüyalarında yaşayan orada sıkışmış bir adamın üzerinden filmi seyretme imkanı buluyoruz.
13.The Unbearable Lightness of Being
Milan Kundera’nın aynı adlı eserinden uyarlanmış filmde, hayatlarındaki bağlılıklarından kaçarak varoluşsal problemlerini çözmeye çalışan Thomas ve Tereza çiftinin otorite, aile bağı, kendi bunalımlarını apolitik gibi gözükseler de ülkeleri ve kendi hayatlarına dair gelgitlerini anlatır.
14.Rashomon
Filmde bir samurayın hikayesi anlatılır. Ormandan gezerken saldırıya uğrayıp öldürülür. Karısına da tecavüz edilir. Yalnız karısı ve haydutun hikayesi çok farklıdır. Bu sefer mezarda yatan eşe de medyumun vasıtasıyla soru sorulur ve o da çok farklı bir hikaye anlatır. Olayın aslı bir türlü gün yüzüne çıkılamaz aslında burada anlatılmak istenen insanoğlu ölse de yaşasa da yalandan daha doğrusu kendini kandırma zaafından asla vazgeçemez.
15.Alphaville
Amerikalı özel dedektif Lemmy bir duyarsız insanı makineden farksız duruma getiren Alpha 60 adlı mekanda kendisini bulur. Mesleğinin vermiş olduğu şüpheci özelliğinden dolayı bu ütopik yeri sorgular ve orada tanıştığı Natacha’yı kurtarmaya çalışının hikayesi anlatılır.