Çocuk yetiştirme biçim ve yöntemleri bireyin gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Değişen yaşam koşulları, kuşaklar arasındaki fark, bir önceki kuşaktan öğrenilen bilgiler, yaşanan kültür ve sosyo-ekonomik düzey anne-babanın çocuk yetiştirme biçim ve yöntemlerini etkileyen faktörlerden birkaçıdır. Tüm bunlar anne-babanın çocukların gelişimleri için uygun ortamları hazırlamasında etki eder. Tüm bu etkilere rağmen, ilk bebeklik döneminden başlayarak, çocuk aile içinde sevildiğini, kabul gördüğünü ve güven duygusunu hissedebileceği ortamlara ihtiyaç duyar. Bu uygun ortamları oluşturan etmenlerden biri de kullanılan dildir, yani iletişim yollarıdır. Etkili iletişim ve etkisiz iletişim olarak 2’ye ayrılır. Etkili iletişim yolları ile yetişen çocuklar, aile içinde anlaşıldığını ve kabul gördüğünü hissederek daha özerk, kendine güvenli bireyler olarak yetişirler. Aile ortamı ayrıca bir öğrenme ortamıdır. Çocuk anne-babasından öğrendiği iletişim yollarını hem kendi anne-babasıyla hem de aile dışında kullanacağı için gelişimini daha sağlıklı tamamlayacaktır. Etkili olmayan iletişimin kullanıldığı aile ortamlarında, çocuk aile içinde kabul görmediğini ve anlaşılmadığını hissedeceği için bu duyguları ev dışında arayacaktır. Böylece, uygun olmayan arkadaş gruplarına yönelecek veya uyum sorunları yaşayacaktır.
Çocukları olumsuz etkileyen davranışlar;
Emir Vermek: Bu iletilerle çocuğumuza doğrudan anne-babanın duygu ve düşünceleriyle davranması iletilir. Örneğin; “ders çalış!” gibi.
Göz Dağı Vermek: Bu iletilerle çocuk korkmuş ve sindirilmiş olacaktır.“Ödevlerini bitirmezsen dışarı bırakmam seni.” gibi.
Ahlâk Dersi Vermek: Ahlâk dersi içeren iletiler, çocuğa otoritenin ve zorunlulukların gücünü ve doğrunun ne olduğunu göstermektedir. “Bütün doğru insanlar böyle davranır.” gibi.
Öğüt Vermek: Çocuğa bağımlı olması gerektiği, kendisinin bir şey yapamayacağı, kendisinin kararlar alamayacağı ve dıştan denetimli olmaları gerektiği iletilmektedir..”Neden gidip arkadaşlarınla oynamıyorsun?”gibi.
Nutuk Çekmek: Zaman zaman bu iletiler çocuğun herhangi bir sorun yaşamadığı durumlarda kullanıldığında sorun yaratmayabilir. Ödevlerinde yardımcı olmak gibi.
Eleştirmek: Olumsuz değerlendirmeler içeren bu iletiler, çocuğu en çok etkileyen mesajları içerir. Çocuk değersiz olduğunu hisseder. “Bir şeyi beceremez misin?” gibi.
Alay Etmek: Çocukların benlik imajlarını olumsuz etkiler. Örneğin bebek gibisin demek.
Yorumlamak: Bu iletilerle çocuğa ben seni senden daha iyi tanırım iletisi verilir.
Soru Sormak: Sorgulamak çocukta güvenilmediği hissi doğuracaktır. Ayrıca sorularla çocuk anne-babasının sorunu çözeceği ya da anne-babasının endişelendiği hissine kapılabilir.