Kişisel Gelişim İle İlgili Hikayeler

Kişisel Gelişim İle İlgili Hikayeler

Kişisel Gelişim İle İlgili Hikayeler - Amerikalı Ve Japon Yarışçılar


Amerikan ve Japon firmalarının takımlarının arasında bir kano yarışı düzenlenmesine karar verildi. Her iki takımda da performanslarının en üst düzeyine varabilmek için uzun ve zorlu bir hazırlık devresinden geçti. Büyük gün geldiğinde, iki taraf da kendini hazır hissediyordu. Japonlar yarışı bir kilometre farkla kazandılar. Yarış sonrasında Amerikan takımı çok sarsılmıştı. Moralleri kalmamıştı. Şirket yönetimi, yarışın açık farkla kaybedilmesinin nedeninin bulunmasına karar verdi ve sorunu araştırarak çözüm yolları önermesi için bir danışmanlık şirketiyle anlaştı. Danışmanların bulgusu: Japon takımında sekiz kişi kürek çekiyor, bir kişi dümencilik yapıyordu; Amerikan takımında ise bir kişi kürek çekiyor, sekiz kişi dümeni kullanıyordu. Bir yıl süren çalışmalar ve milyonlarca dolarlık harcamalardan sonra, danışmanlık şirketi Amerikan takımında çok az kişinin kürek çektiğine, buna karşılık çok sayıda kişinin dümen kullandığını saptadı. Bir sonraki yarışın yapılacağı gün yaklaşırken, Amerikan takımının yönetim yapısı baştan aşağıya yeniden örgütlendi. Yeni yapı: Dört dümen müdürü, üç bölgesel dümen müdürü ve kürekleri çekmekle görevli kişiyi çalışmaya teşvik etmek için yeni bir performans gözden geçirme sistemi... İkinci yarışı Japonlar iki kilometre arayla kazandılar. Tepesi atan Amerikan şirketi, kürekçiyi kovdu ve müdürlere sorunun çözümüne olan katkılarından ötürü ikramiye verdi.

 
Kişisel Gelişim İle İlgili Hikayeler, İdarecilik Sanatı


Amerikan’ın büyük fabrikalarından birinin yönetim kurulu üyeleri kâr ve zarar hesaplarını incelerken, fabrika müdürünün aylığının yüksek olduğuna, biraz indirilmesi gerektiğine karar vermişler. İki üyeyi müdürünün neler yaptığını incelemesi için fabrikaya göndermişler. İki kişilik heyetin fabrika müdürünün odasında gördükleri manzara şu olmuş: müdürün elinde kahve fincanı, ağzında piposu, ayakları masanın üstünde, masanın üstünde ne bir dosya, ne bir kağıt. Hiç bir şey yok. Bir müddet kendisi ile oradan buradan konuşan kurul üyeleri bu müddet zarfında müdürün hiç bir işle meşgul olmadığını ve yalnız bir kaç basit telefon konuşması yaptığını görmüşler. Üyeler bu ziyaret sonunda, fabrika müdürünün hemen hemen hiç bir şeyle meşgul olmadığını ve bu bakımdan verilen yıllık 100.000 dolardan en aşağı üçte iki nispetinde bir tasarruf yapılabileceğini söylemişler. Fabrika müdürü ise, bu tutuma razı olmamış, işten ayrılmış. Yeni maaşla çalışmayı kabul eden bir çok istekli arasında yeni bir fabrika müdürü işe başlamış. Üç aydan sonra gelen imalat istatistiklerinde az, fakat dikkati çekecek kadar bir düşme başlamış, fabrika müdürü yenidir, tabii bu kadar acemilik olur demişler. Altıncı ayın sonunda istatistik eğrisi bir hayli düşmüş. Yeni fabrika müdürünü odasında ziyaret etmişler. Müdür kanter içinde, bir elinde telefon, öteki eli evrak imzalamakla meşgul, başıyla gelenlere oturmalarını işaret etmiş. Gelen giden o kadar çok ki, adamla doğru dürüst konuşmaya bile imkan olmamış. Fakat üyelerin görüşü şu olmuş; böyle canla başla çalışan bir adam başta olduğu müddetçe işlerin düzelmemesi için hiçbir sebep yoktur. Sene sonu gelmiş, her zaman kâr eden fabrikanın bilançosu zararla kapanınca inceleme için başka bir heyeti görevlendirmişler. Yeni heyet önce, fabrikaya gitmiş ve iş başında bekleyen insanlar görmüş, sebebini sorduklarında şu cevapla karşılaşmışlar:  

- Özel bir döküme başlayacağız, fabrika müdürü ben gelmeden başlamayın dedi, biz de bekliyoruz, her halde elektrik atölyesinden bir türlü ayrılmaya vakti olmadı.”


O sırada yaşlı bir ustabaşı görmüşler, fabrikanın eskiye nazaran daha kötü çalışmasının sebeplerini sormuşlar.

Yaşlı ustabaşı:


-Baylar demiş, eski müdürümüz ayrıntılarla uğraşmaz, ileriye ait planlar yapar, işi bize bırakır, biz de normal zamanlarda onu rahatsız etmezdik. Ancak, ani, içinden çıkamayacağımız olağanüstü bir problemle karşılaştığımız zaman ona başvururduk ve o zaman da bilirdik ki, o bizim bu sorunumuzu çözecek. O gerçek bir fabrika müdürü idi. Güler yüzlü idi, piposunu içer, bizimle şakalaşır, fakat hepimiz için düşünürdü. Şimdiki müdür de çok dürüst, iyi niyet sahibi, hatta çok daha çalışkan bir adam. Fakat o hiçbirimize inanmıyor, her işin kendisi tarafından görülmesini istiyor. Yani o, bizim yerimize ustabaşılık yapıyor, tabii biz de amele çavuşu mertebesine düşüyoruz, haydi neyse buna da aldırmayalım, ama fabrika müdürlüğü boş kalıyor. Elinde piposu, ileriyi görmeye çalışan, tedbir alan, düşünen adamın yerinde kimse yok. Eski fabrika müdürünü tekrar oraya getirmek isteyen idare meclisi, bir senelik acı tecrübesinden sonra 100.000 yerine 150.000 dolarla onu ancak gelmeye razı etmiş.  
 

 Kişisel Gelişim İle İlgili Hikayeler


Dünya bilgisayar sektöründe önemli bir yere sahip olan IBM bilgisayarlarının kurucusu Tom Watson’un eğitim anlayışı ve insan yetiştirmesi hakkında anlatılan meşhur bir öykü vardır. Watson’un yardımcılarından birisi, günün birinde şirkete 10 milyon dolar gibi çok büyük mâli portresi olan korkunç bir hata yapar. Adam, Watson’un bürosuna çağrıldığında büyük bir üzüntü içinde; “Sanırım istifa etmemi istiyorsunuz” der. Watson yardımcısına bakar ve gayet olgun bir şekilde; “Şaka mı yapıyorsun?” der. “Sadece eğitimin için 10 milyon dolar harcadık, o kadar.”  

 
Kişisel Gelişim İle İlgili Hikayeler, İşe Başvuru Mektubumdur


Bundan yüz yıllar önce, bir gün, danışmanları İtalyan kralın önüne uzunca bir mektup getirdiler. İlginç bir başvuru mektubuydu bu; yazarı sarayda işe alınmasını istiyor ve neler yapabileceğini tek tek sıralıyordu:

• Kale duvarlarına kadar uzayan merdivenlerin nasıl yapılacağını biliyorum.

• Duvarları çok yüksek ve kuvvetli kaleleri yıkabilecek yöntemleri biliyorum.

• Hem kolay hareket edebilecek, hem de irili ufaklı gülleler atabilecek toplar yapabilirim.

• En ağır top atışlarına bile dayanabilecek gemi projelerim var.

• Yer altında sessizce geçitler kazmanın ve tüneller açmanın yollarını biliyorum.

Bu ve buna benzer savaşla ilgili projelerinin yanı sıra sanat alanındaki maharetlerini anlatıyordu mektubunda genç:

• Mermer, bronz ya da kilden heykeller ve herkesten daha başarılı resimler yapabilirim.

• Babanız prensin aziz hatırasını ve ünlü Sforza malikanesinin şan ve şerefini ebediyen yaşatacak bronz at heykeller yapımını başarabilirim.

Yukarıda belirttiğim konulardan herhangi birini gerçekleştirebileceğimi kuşkuyla karşılamanız durumunda bunları, malikanenizin bahçesinde ya da Ekselanslarını memnun edebileceğim başka bir yerde denememe izin vermeniz için kendimi, tüm varlığım ve bilgilerimle hizmetinize sunuyorum.” Ludovico Sforza’ nın etrafındakiler bu mektup okunduğunda kahkahalarla güldüler. Bu kadar çok işi tek bir insan nasıl yapabilirdi? Mektubun sahibinin ya şarlatan, ya da bir zırdeli olduğunu ileri sürdüler. Ama Sforza, bu gence bir şans vermeyi tercih etti. Görevlilere mektubun sahibini bulmalarını emretti. Ve Leonardo da Vinci, saraya getirip Sforza’ nın huzuruna çıkarıldıktan hemen sonra işe alındı. 

 
Kişisel Gelişim İle İlgili Hikayeler, Fabrika



Kongre üyeleri bir gün ülkenin işsiz bir bölgesinde, kocaman ve terkedilmiş bir hurda yığını deposu keşfetmişler... içlerinden biri "bir bekçi kiralayalım buraya sahip çıksın" demiş.. "birileri gelip burada bireyler karıştırmasın".. böylece bir adamı BEKÇİ sıfatıyla işe almışlar...

Ertesi gün bir diğer kongre üyesi: "iyi yaptık da bi eksik var.." demiş.. "biz bu adama bir iş tanımı vermedik ki adam nasıl çalışacağını bilsin? Ayrıca iş tanımını verdikten sonra adamı bir de eğitmek lazım".. Diğerleri onu hakli bulmuşlar, böylece bekçinin iş tanımını belirleyecek bir PLANLAMA DEPARTMANI kurmuşlar, oraya da bu tanımları rapor edecek bir DOKUMANTASYON UZMANI ile bir de bekçi için EĞİTMEN almışlar... Birkaç gün sonra diğer kongre üyesi sormuş:

"Peki ama bu bekçiyle iş tanımını yapanlar iyi çalışıyorlar mı, bunu takip edecek biri lazım değil mi?"
Böylece bekçi ve eğitmenlerini denetleyecek bir KALITE KONTROL DEPARTMANI kurmuşlar, oraya da bir KALITE KONTROL SORUMLUSU ile bu adamların ne yapıp ettiğini rapor edecek 2 tane MÜFETTIŞ almışlar... Ertesi gün bir diğer kongre üyesi demiş ki:

"Peki ama bir bekçi ve peşinden bir sürü denetleyici işe aldık, bunların maaşını kafamıza göre mi vereceğiz? Bekçiye ne kadar Kalite kontrol departmanına neye göre ne kadar maaş verilecek, bunun bi sistemi olmalı.."

Böylece bir MUHASEBE DEPARTMANI kurmuşlar.. oraya da bir MUHASEBECI, bir BORDRO MEMURU ve bütün bu insanların ne kadar çalıştığını işe geliş gidiş saatlerini takip edecek bir DENETLEME UZMANI işe almışlar... Ertesi gün bir diğer kongre üyesi sormuş:

"Eveet bir bekçimiz var bağlı olduğu departmanları da kurduk, iyi güzel de bunlar kendi başına buyruk mu iş yapacaklar? Bunlara bir müdür lazım değil mi? Tabi müdür aldıktan sonra bunun bir de yardımcısı olması lazım.."

Bunun üzerine bekçi ve bağlı bulunduğu departmanlar için 1 MÜDÜR, 1 MUDUR YARDIMCISI, bir de bunlara SEKRETER işe almışlar.. Ve birkaç gün sonra kongre toplantısında tartışma çıkmış:

"ŞU HALE BAK.. BÜTÇENIN 22.000$ ÜZERINE ÇIKMIŞIZ.. BÜTÜN GEREKSIZ HARCAMALARI BELIRLEYIP YARINDAN ITIBAREN KESMEMİZ LAZIM...!!"

... ve bekçiyi kovmuşlar


Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık