Etkili İletişim(At Gözlüğü Modeli)

Etkili İletişim(At Gözlüğü Modeli)

Modeldeki iki renk, dar bakışı temsil eden bir metafor’dur. ‘Yobaz’ ya da ‘bağnaz’ diye adlandırılan insanlar, sadece kendi bakış açılarının doğru olduğunda ısrar ederler. Ötekinin bakış açısından bakmaya asla yanaşmazlar. Veysel, bu kişileri ‘cahil’ olarak tanımlar:
Cahil ile sohbet etmek zor olur Kulağı sağırdır gözü kör olur
Her sözünde kavga niza var olur Cahiller dikenli çalı sayılır
‘Atın dünyası, gözünün gördüğü yer kadardır,’ diyen Hollanda atasözü de, bu tip insanları tarif eder. Bu konuda, kişinin diplomalı olup olmaması da fark etmez. Sağlıklı bir iletişim için, bakış açımızı genişletmemiz gerekir. Bunun da yolu; farklı deneyimlere, farklı fikirlere, farklı kültürlere zihnimizi açmaktır.
Yaşamda öyle deneyimler vardır ki, bir ömür boyu unutulmaz. Çünkü, o deneyime çok fazla duygu yüklenir. Bu tür kritik deneyimler; insanın kimliğini, değerlerini, inançlarını hatta yaşamdaki anlamı sorgulatan kişilik değişimlerine yol açar.
Kritik Deneyimler
Benliğin şartlanmış yanı, doğumdan sonraki deneyimler le  oluştuğundan,  değiştirilebilir.  Sevmediğimiz,  bizi mutsuz eden, iletişimde sorunlar yaratan kişiliğimizle ömür boyu yaşamak zorunda değiliz.
Ancak bu değişim, normalde yavaş işleyen bir süreç olup, günümüz zihin teknolojileri ile bugünden yarma değiştirilemez.
Küçük yaşta, sağlıksız bir iklimde doğup büyümüş, sağlıksız bir benliğe sahip olmuş olabiliriz. Ne yapacağız? Üç seçeneğimiz var: Ya, ‘kaderimiz buymuş,’ deyip ‘kurban’ rolü oynayacağız. Ya kendi isteğimizle bilinçli olarak, ‘kişiliğimizi yeniden şekillendirip’ geleceğimizi belirleyeceğiz. Ya da, bizi sarsıp benliğimizi sorgulatacak ‘travmatik’ bir deneyim yaşamayı bekleyeceğiz:
Tepe Havayollarına ait uçak, 21 Mart 2000 tarihinde Bursa ya gitmek üzere Ankara'dan saat 21:20'de havalanır. Kar, sis ve tipi nedeniyle iniş yapamayıp havaalanını pas geçer. Birkaç dakika sonra da uçak Uludağ yolundaki İnkaya Köyü yakınındaki ormanlık araziye düşer.
Saat 23:00 civarında, bir kişi ölür ve kalan dört kişi ağır yaralanır. İletişim kesilir. Donmamak için, koltuklar dahil ne bulurlarsa yakarlar. Ağır yaralı oldukları halde, sabaha kadar soğukta hayatta kalmak için çırpınırlar. Kurtarma helikopteri tipi yüzünden kalkamaz, sinyaller karıştığından kaza yeri de tespit edilemez.
Havacılık genel müdürü Behiç Özek, fırlatıldığı koridorun sonunda; kesikler, kırıklar, morluklar içinde yatarken sol ayağı da donmaya başlar. Sabah olmak üzere iken, bir ezan sesi duyulur. Yine Tepe Grubundan tüm dişleri ve sağ bacağı kırık olan Tümay Kalaycı oğlu, ezan sesi istikametinde kar ve tipide bir saat yürür. Bir ara, kar üzerine oturarak çocuklar gibi ağlar. Sonunda, bir eve ulaşarak, hem kendisinin hem de arkadaşlarının hayatlarını kurtarır.
Behiç Özek'in omuriliği parçalanır ve sinirleri tahrip olur. Bursa'da bir hafta önce toplantı yaptığı otelin karşısındaki hastanede, şimdi tekerlekli sandalyededir artık. Bu deneyim, kazazedelerin kişiliklerinde radikal değişimlere yol açar.
Tümay Kalaycıoğlu kendisindeki değişimi; ‘Durağanlaştım. Artık daim sevecen, mütevazı ve paylaşmacıyım,’ diye ifade ediyor?
Şimdi lütfen, düşüncelerinizi aşağıdaki boşluklara üç cümleyle yazar mısınız?
Sözümün Özü
Bizim bilinçli olarak seçmediğimiz bir benliğin yaşam boyu ‘esiri’ olmak zorunda değiliz. Benliğimizden memnunsak bir sorun yok. Ancak memnun değilsek, değiştirebiliriz. Ya da, benliğimizi yeni baştan inşa edebiliriz.
Deneyimlerin niteliği ve niceliği kaderimizi belirler. Geleceğimize bilinçli ve amaçlı olarak yön vermezsek, bunu başkaları yapar. İnsanların zihinlerimizde balık avlandığı bir dönemde, bizi de amaçları doğrultusunda kullanırlar.

DERLEYEN...AZİM (KESFETKENDİNİ EDİTÖRÜ)
İletişim:[email protected]

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık