SAĞLIKLI BİR ZİHİN, GÜÇLÜ BİR HAFIZA...

SAĞLIKLI BİR ZİHİN, GÜÇLÜ BİR HAFIZA...

Zihin de paraşüt gibidir, açıldığında iş görür.
Hafıza nedir?
Beynimiz yaklaşık olarak bir milyar nörondan (sinir hücresi) oluşur. Bilgilerin nöronlara yüklenmesine öğrenme denir. Nöronlara yüklenen bu bilgilerin bulundukları yerden çağrılması işlemine ise ‘hatırlama’ deriz. Hafıza, öğrenmeyi ve öğrenilen bilginin hatırlanmasını kapsar. Kısaca özetlemek istersek hafıza; beynimizde depolanan ve istendiği zaman çağrılabilen düşünce, görüntü, duyum ve hislere denilir.
Öğrendiğiniz bir bilgiyi ne kadar süre hafızanızda tutabiliyorsunuz? Öğrenip de hemen unutanlardan mısınız yoksa düzenli tekrar ederek bilgiyi uzun süre koruyanlardan mı?
Bilgiyi uzun süre hafızada tutmanın en iyi yolu; onu düzenlemek ve tekrar etmektir. Böylece bilgiyi aktif bir şekilde uzun süreli hafızamızda tutabiliriz. Çevrenizde hafızası çok güçlü kişilere mutlaka rastlamışsınızdır. En eski bilgileri bile hatırlayıp birden ortaya çıkarabilirler, bir şey öğrendiklerinde o bilgiyi çok uzun süre unutmazlar. Böyle kişiler için genelde ‘hafızası çok güçlü’, ‘fotografık bir hafızası var’, ‘bir öğrendiğini bir daha unutmuyor’ gibi ifadeler kullanılır. Oysa bu kişilere bu özelliklerinin sırlarını sorsanız, güçlü hafıza için birtakım yöntemler kullandıklarını, kendilerini bu konuda bilerek veya bilmeyerek eğittiklerini öğrenebilirsiniz. Çünkü insan bazen farkında olmayarak, bir şeyi unutmamak için bir yola başvurur. Sonra bir şekilde bunun aslında güçlü hafıza elde etmek için bir yöntem olduğunu öğrenebilirsiniz, i-
Bilgi, uzun süjeli hafızaya yerleşince büyük bir oranda kalıcı olur ve beyin sağlıklı kaldığı sürece yıllar sonra bile hatırlanabilir. Kısa süreli hafızanın daha kısıtlı bir kapasitesi vardır ancak uzun süreli hafıza aşırı derecede büyük miktarlarda bilgi depolama potansiyeline sahiptir.
Alzheimer hastalığı nedir?
Bu hastalığın adını özellikle son yıllarda daha çok duymaya başladık. Genelde hafıza ile ilgili olan ve yaşlıların hastalığı olarak bilinen Alzheimer Hastalığını şu şekilde tanımlayabiliriz:
Gündelik yaşamın her zamanki gibi sürdürülmesini engelleyen ilerleyici ve kronik beyin hastalığına bunama veya demans adı verilir. Demans; beyin kabuğuna ilişkin üst düzey işlevlerin genel olarak bozulmaya uğraması durumudur. Kişinin bellek, algı, günlük gereksinimlerle başa çıkma yeteneği gibi işlevlerinde geri dönüşsüz ve ilerleyici bir şekilde bozulmalar olur.
Alzheimer Hastalığı, en yaygın demans türlerinden birisidir. Hastalık yaşla birlikte artar ancak daha genç yaşlarda bile görülebilir. Bu yüzden hastalığı çok yaşlı kişilerin hastalığı olarak düşünmemek gerekir. ,           
Şimdiden önlemler alarak beyin yaşlanmasıyla mücadele
edilebilir mi?                  '           .
 
Belki bazılarınız bu yazıyı okurken Alzheimer hastalığının olabileceği yılları ve bu hastalığı kendinizden çok uzak görebilirsiniz. Çünkü şu an yaşınız çok genç, yaşınıza göre iyi bir hafızanız var. Ancak bu hastalık ile ilgili bilinen önemli bilgilerden birisi de; gençlik yıllarında beyni ve hafızayı güçlendirmek için gerekli çaba gösterilmediği takdirde, ilerleyen yaşlarla beraber hastalığa yakalanma riskinin daha fazla olduğudur. Evet, şu an genç olabilirsiniz ama buna güvenerek gerekli tedbirleri almamanız akılcı olmaz. Zihninizi şu andan itibaren iyi korumalı, temizlemeli, hafızanızı iyi güçlendirmeli ve sağlıklı bir zihne sahip olmak için elinizden ne geliyorsa yapmalısınız.
Ayrıca hepimiz kaçınılmaz bir şekilde yaşlanacağımız gibi, yeni bilimsel çalışma sonuçları Alzheimer'ın yalnızca bazı yaşlı insanların yaşadığı bir hastalık olmadığını ortaya koymaktadır. Bu hastalık herkesin beyin yaşlanmasının sonucunda olabilir. Hatta hiç kimsenin tahmin etmediği kadar erken, yirmili yaşlarda bile ortaya çıkabilecek bir hastalıktır.
Beynin yavaş yavaş yaşlanması, doktorların hastalığın herhangi bir belirtisini tanımlayabilmesinden yıllar önce başlar. Beyinde minik plak ve düğümler yığılmaya başlar. Aslında bu plak ve düğümler, biz henüz fark etmeden, erken oluşmaya başlar. Hafızadaki hafif değişiklikler yıllarca bizler fark etmeden ve önemsemeden devam eder. Beyin yaşlanmasının ilk belirtileri olan bu çok küçük plak noktaları, eğer hemen bir şeyler yapmazsak gizlice artarlar.
Şimdi hafıza güçlendirme zamanı...
Hafızamızı geliştirmek ve beynimizi Alzheimer Hastalığından korumak için önce şu önemli gerçeği hepimizin kabul etmesi gerekir:
 
İnsanın tıpkı bedeni gibi beyni de zamanla yaşlanır. Nasıl beden yaşlanmasına karşı çeşitli tedbirler alıyorsak, aynı şekilde beyin yaşlanması için de tedbirler alabiliriz.
En çok unuttuklarımız...
Günlük yaşantınızda en çok neleri unutuyorsunuz?
Yaşla bir ilgili olmaksızın hatırlamakta en çok güçlük çekilen konular genellikle bunlardır:
İnsan isimlen                                           
Önemli tarihler
Nesnelerin yerleri
Yakın ve geçmiş olaylar
Çeşitli bilgiler
Daha çok okuma yoluyla edinilen bazı bilgiler
Zihin zindeliği ve hafıza antrenmanı
Bu bölümde genç ve sağlıklı olan zihninizi korumak, hafızanızı geliştirmek ve beyninizi Alzheimer Hastalığından korumak için yapmanız gerekenleri ele aldık.
Yıllar önce sinirbilimciler ilk kez Tetris adlı bilgisayar oyununu oynayan gönüllüler üzerinde birtakım incelemeler yapmışlar ve bakın hangi sonuçları elde etmişlerdir:
Bu kişilerin beyin taramaları incelenmiş ve yüksek seviyelerde beyin etkinliği bulunmuştur. Bir ay sonra aynı gönüllüler oyunda yetkin hale geldiklerinde taramalardaki sonuçlar önemli oranda değişmiştir. Önemli ölçüde daha düşük beyin etkinliği düzeyleri göstermişlerdir.
 
Çeşitli oyunlar, bulmaca, problem ve günlük etkinliklerde kısa ve uzun süreli hafıza yeteneklerimizi geliştirebilir ve gelecekte ortaya çıkabilecek hafıza kaybı tehlikesine karşı ciddi önlemler alabiliriz.
Hafıza ve dikkat
Unutmayın, bir hafıza tekniği, beyin için bir kodlama sistemi gibidir. Kişinin önceden edindiği bilgiler ve ilgi alanları, yeni bir bilgiyi nasıl öğrenip hatırlayacağını etkiler. Örneğin sevdiğiniz bir TV programı ile ilgili bir ayrıntıyı unutmazsınız ama geçen tarih dersinde öğrendiğiniz önemli bir tarihi hatırlamayabilirsiniz.
Bilgiyi uzun süre saklamanın önemli yollarından birisi de, bilgiyi alırken gerekli dikkat ve özeni göstermektir. Gerçekten çok dikkat vererek öğrendiğiniz bir konuyu iyi öğrenir ve eğer sık sık tekrarlarsanız, onu unutmanız zorlaşır. Samuel Johnson'un dediği gibi ‘Gerçek hafıza sanatı dikkat sanatıdır.’
Bu nedenle siz de kendinizi küçük sınama ve hafıza testlerinden geçirebilirsunuz. Örneğin bir odaya girdiğinizde birkaç saniye göz gezdirip, sonra hangi nesneleri gördüğünüzü kendinize tekrarlayın, bakalım ne kadarını hatırlayabiliyorsunuz?
Önemsiz gibi görünse de aktif olarak bakıp, yeni bilgileri almak için bilinçli bir çaba harcayarak, beyninizi ayrıntıları kaydetmesi için eğitmeye başlayabilirsiniz.
Örneğin, yol tarifleri hafızası da zihni çok geliştirici bir faaliyettir. Eğer tarifleri takip ederek bir yeri bulabiliyorsanız günler ya da haftalar sonra da oraya nasıl gidileceğini muhtemelen hatırlarsınız. Eğer bir yere giderken sürücü koltuğunda değil de yolcu koltuğunda oturuyorsanız, yolları öğrenmeniz daha zordur. Arabayı kullanan kişi siz olmasanız da, yollara dikkatinizi verin ve aklınızda tutmaya çalışın.
 
Stresten uzak durmaya çalışın...
Yüksek stres, tansiyon, kolesterol ve diğer fiziksel hastalıkları arttırdığı gibi ayrıca zihin sağlığını ve hafıza performansını da olumsuz etkiler.
Olumlu bakış açılarına sahip pozitif insanların daha uzun ve sağlıklı yaşadıkları, zihinsel aktivitelerini uzun yıllar sürdürdükleri çeşitli araştırmalarla ortaya konan bir gerçektir.
Ne az, ne fazla sadece yeterli derecede uyuyun...
Bilimsel araştırmalar ortaya koymaktadır ki, ortalama bir insanın her gece yedi-sekiz saat uykuya ihtiyacı vardır. Bununla birlikte uykuya olan ihtiyacınız yaşla birlikte azalır. Yeterli uyku alınması normal beyin gelişimi için gerekli ve önemlidir.
Uykusuzluk ve bitkinlik durumlarında neler olur? Uykusuzluk ve bitkinlik, odaklanma ve hafızayı bozabilen ara stres kaynaklarıdır. Uyku düzeni iyileştiğinde buna bağlı olarak ruh hali ve hafıza da düzelir. Andrew Denton ‘Baskı ve stres, ruhun en yaygın soğuk algınlığıdır.’demiştir. Bu nedenle buna sebep olabilecek her şeyden sakmın, dağınık uykulardan kaçınarak düzenli bir uyku sistemi sağlamaya çalışın. Gündüz uykularını tercih etmeyin. Yatmadan bir saat önce egzersiz yapmayın.
 

DERLEYEN...EMRE ŞEN (KESFETKENDİNİ EDİTÖRÜ)
İletişim:[email protected]

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık