Kaygı Ve Psikoloji

Kaygı Ve Psikoloji

Kaygı dilinin temelinde kişiliğin, bir davranışa, bir özelliğe, yeteneğe veya belirli bir konudaki bilgi düzeyine dayanarak değerlendirilmesinin yattığını vurgulamıştık. Bundan, bir alternatif olarak hiçbir etiketleme veya değerlendirme yapılmaması anlamı kesinlikle çıkartılmamalıdır. Ancak, neyi gerçekçi anlamda etiketleyip neyi etiketleyemeyeceğimizi ayırt edebilmeliyiz.
Yaşamı, amaçlarımızla sahip olduğumuz potansiyeli el ele götürdüğümüz bir keşif uğraşısı olarak tanımladığımızda; belirli bir amaca yönelik ve sahip olduğumuz potansiyele dayanarak geliştirdiğimiz bir davranış ya da yeteneği çeşitli aralıklarla değerlendirmek bu tanımın bir gereği olacaktır. Gene bu tanıma göre, bu tür bir değer biçme, nereden nereye geldiğimizi ve nereye gidebileceğimizi tartabilmek için yapılacaktır. Bu görüş açısından "yapılanın" değerlendirilmesi son derece önemlidir. Belirli bir amaca yönelik kazandığımız bir davranışın değeri düşük çıkıyorsa ve amaca ulaşmakta zorlanıyorsak, buna verilebilecek gerçekçi ve akılcı anlam şu olacaktır: Davranış gözden geçirilmeli; sahip olduğumuz potansiyeli bu davranışı değiştirebilmek için nasıl kullanabileceğimizin muhasebesi yapılmalıdır. Davranışla ilgili değer tatminkâr ise, bu duruma verilebilecek anlam şudur: "Davranışımın eriştiği düzey şu zaman kesiti içinde, amaçları gerçekleştirebilmek açısından tatmin edici ve anlamlıdır. Potansiyelimi bunun ötesine götürebilmek için başka ne gibi amaçlar anlamlı olabilir?"
Dikkat edilecek olursa, alternatif olan temkinlilik dilinde "kişilikle" hiçbir surette uğraşılmamaktadır. Bu dilde kişilik, başarılı-başarısız; üstün-zayıf; değerli-değersiz; sevilen-sevilmeyen vb. gibi etiketlerle değerlendirilemeyecek kadar karmaşık ve değişkendir. Bir anlamda, bu tür etiketler, zamanın ve yaşamın değişkenliği ile bağdaşmayan ve kişiliği bir değere mahkûm eden, onu sabitleyen insafsızlıklardır. Alternatif dilin sınıflaması ve derecelemesi, kişiliğe değil, kişiliğin yaptıklarına yöneliktir.
 Kaygı diline kıyasla, temkinlilik dili:
Yapanı değil, yapılanı değerlendirir... Toptancı değil, perakende etiketleme yapar... Kişiliği değil, kişiliğin parçası olan davranışı, özelliği, yeteneği veya bilgiyi değerlendirir... Toptancı anlamda kişiliğe, tek ve herkeste aynı olan, insan olmanın kaçınılmaz değerliliğini verir...
İşte temkinlilik dili; kaygı dilinin alternatifi. Temkinlilik dilinin insan tanımlaması kaygı dilinden son derece farklıdır. Kaygı dili, yapılana göre, kişiliğin tümüyle renk değiştirdiğini varsayarken, temkinlilik dili, rengârenk parçalardan oluşan ve sürekli değişim potansiyeli gösteren bir kişilik anlayışına sahiptir. Her bir parçanın rengi değişebilir, yani, belirli bir davranış zaman içinde değer değiştirebilir; ancak bu, kişiliğin rengini değiştirmez. Zaten kişiliğin bir rengi yoktur; birçok rengi vardır.
Kaygı ve temkinlilik dillerindeki insan ve kişilik tanımlamalarının farklılıklarını daha önceki paragrafta tartıştık. Bu farklılıkların yeni dilin kazanılması açısından özümlenmesi ve tekrarlanması esastır. Bu amaçla, bu farklılığı özet bir uyarıcı haline dönüştürmek yararlı olacaktır. Aşağıda, bu farklılığı özetleyen iki görsel uyarıcı çizilmiştir. Soldaki, kaygı dilinin etiketleyici özelliğini temsil etmektedir. Bu insan çizimini öyle hayal edin ki, herhangi bir bölümünde bir ışık yansa, insanın tümü bu ışığın rengine burunsun. Bu insanın tümü, bir yeşil ışık yansa, yeşile; mavi yansa, maviye; sarı yansa, sarıya vb. bürünecektir. Renk değeri ve özelliği tümüyle değişen bir insan olacaktır.
Sağdaki çizim ise, alternatif temkinlilik dilinin, yapanı değil, yapılanın değerini dikkate alan insan anlayışını temsil etmektedir. Bu kişiliğin her bir karesinde bir  
benzer ve yanıp sönen ışıklara sahiptir. Karelerdeki ışıklar renk değiştirebilir, koyulaşır veya açılır; bazı karelerdeki renkler hep aynı kalabilir. Ama, bu çizimdeki insanın rengi tümüyle değişmez.
Kaygı dili ile ilgili yaptığımız tartışmalarda, kutuplaşmış düşünce tarzının bu dilin önemli bir başka özelliği olduğunu vurgulamıştık. İnsan özelliklerini, yeteneklerini, davranışlarını kutuplar halinde değerlendirmek, birkaç istisna dışında olanaksızdır. Buna rağmen kutup harekâtına girişmek akılcı ve gerçekçi değildir. Hele hele davranışların değerlerinden hareket edip kişilikleri o kutuptan öbür kutba götürmek, gerçekçilik ve akılcılık ölçütlerinden oldukça uzaktır.
Çoğu insan özelliği, sonradan kazanılmış olsun veya olmasın, kendi içinde bir dereceleme ölçütüne oturtulmuştur. Belirli bir konuda ya da yetenekte, kimimiz sıralamanın üstlerinde, kimimiz ortalarında, kiminiz ise altlarında olabiliriz. Bu sıralama, çoğu özellik için değişkendir de. Örneğin, edebiyat dalında sahip olunan bilgi düzeyi açısından belirli bir zaman kesitinde alt sıralarda iken, bir başka zaman kesiti içinde, bu dalda gerekli çalışmayı yaptığımız takdirde, daha yukarılara çıkabiliriz. "Kadın-erkek" gibi dereceleme değil de, kutuplama veya kategorileştirmeye tabi tutabileceğimiz (bunu tamamen fizyolojik/anatomik açıdan kastediyoruz) özellikler dışında çoğu özelliğin sahip olduğu bir "normal" dağılım ya da çan eğrisi vardır. Aşağıda da görüldüğü gibi, bu eğrinin sol ve sağ ucu ve bunların arasında da çoğu kişinin kümelenebileceği bir orta bölümü vardır.
"Normal" Dağılım Eğrisi (Çan Eğrisi)
Binlerce kişilik özelliği böyle bir eğri doğrultusunda sıralanır. Belirli bir kişi, belirli bir özellikte bu eğrinin sağ ucuna girebilirken, bir başka özellikte sol ucuna ve gene bir başka özellikte ise orta bölümde bir yere girebilir. Örneğin, kimimiz, bir çok insana kıyasla çok uzun boyluyken, kimimiz kısayız. Kimimiz, el becerilerinde, müzikte, matematiksel muhakemede, yardımseverlikte, yalancılıkta, vericilikte, alıcılıkta, vb. çoğunluğa göre sıralamanın üstlerinde olabilirken, kimimiz altlarına düşebiliriz. İşte yeni dilin mantığı, bu anlayışa oturtulmaktadır. İnsan özelliklerinin siyah ve beyaz şeklinde bir kutuplaşmaya uygun düşmediği ve siyah ve beyazın arasında birçok tonlamaların olabileceği görüşü, yeni dilin en önemli özelliğidir. Yeni dilin kazanılmasına yardımcı olabilir düşüncesiyle, yukarıdaki çan eğrisini yeni dilin anlayışını özetleyen bir uyarıcı olarak zihninizin bir yerine işleyebilirsiniz.
DERLEYEN...EDİTÖR
İletişim:[email protected]

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık