Temsil Sistemleri

Temsil Sistemleri

 
TEMSİL SİSTEMLERİNİ GELİŞTİRME
DUYUSAL KESKİNLİK ALIŞTIRMASI

1: GÖRSEL EGZERSİZ
AMAÇ: Kalibrasyonu öğretme, farkındalığı artırma, kendi ve başkalarıyla sağlıklı iletişim için zemin hazırlama, görsel duyusal keskinliği artırma.
 2’şer kişilik gruplara ayrılır.
1.    kişi diğerini dikkatle izler. Sonra diğer kişi ona göstermeden bedeninde duruşunda birkaç küçük değişiklik yapar. Bakan kişi tekrar izlemeye başlar ve değişiklikleri bulmaya çalışır. Sonra kişiler değişir. Geribildirim alınır.

2: İŞİTSEL EGZERSİZ
AMAÇ: Kalibrasyonu öğretme, farkındalığı artırma, kendi ve başkalarıyla sağlıklı iletişim için zemin hazırlama, işitsel duyusal keskinliği artırma.
2’şer kişilik gruplara ayrılır.
     1.   kişi üzgün olduğu bir zamandan bahseder. Diğer kişi sesteki kalibrasyonu yapar. Sonra 1. kişi bu defa çok mutlu olduğu bir andan bahseder. Diğer kişi yine sesi kalibre ederek farklılıkları keşfeder. Sonra kişiler değişir. Geribildirim alınır.

3: DOKUNSAL EGZERSİZ
AMAÇ: Kalibrasyonu öğretme, farkındalığı artırma, kendi ve başkalarıyla sağlıklı iletişim için zemin hazırlama, dokunsal duyusal keskinliği artırma.
2’şer kişilik gruplara ayrılır.
     1.   kişinin gözleri bağlanır.  Diğer kişi 1. kişinin eline çeşitli nesneler koyar ve birer birer bu nesneleri tarif etmesini ister (Sıcak, yumuşak, tüylü, sert, ağır vb…). Sonra kişiler değişir. Geribildirim alınır.
Haritanızı kendiniz yaparsınız, ardından onun içinde yaşamak zorunda kalırsınız. Haritalarınızı yaratırken iki noktayı unutmayın:

1.  Duyularınızı dışarıda kullanış biçiminiz, içerideki düşünüşünüzü ve deneyiminizi etkileyecektir.

2.  Duyularınızı içeride kullanım tarzınızı değiştirerek, deneyiminizi değiştirebilirsiniz.
 

İçimizde deneyim yaratabilecek inanılmaz bir yeteneğe sahibiz. Beynimiz, doğal bir sanal gerçeklik makinesidir. Özel bir başlık takmamıza filan da gerek yoktur. Acı bir anımız bizi tekrar üzüntüye boğar. Hoş bir anımız ise tekrar gülümsememize ve aynı hoşluğu yaşamamıza sebep olur. Limon yediğinizi hayal edin; tükürük salgılamaya başlarsınız. Deneyimlerimizi, duyularımızı kullanarak düşünürüz. Dolayısıyla NLP'de duyularımıza temsil sistemleri denir. Beş tane temsil sistemi bulunur:
 

Görme
 

İşitme
 

Hissetme
 

Tatma
 

Koklama
 

(Görsel, kısaltılmışı G) (İşitsel, kısaltılmışı İ) (Dokunsal, kısaltılmışı D) (Tatsal, kısaltılmışı T) (Kokusal, kısaltılmışı K)
 

Sistemler içinde bazı farklılıklar vardır. Pek çok kişi, işitsel sistemi kendileriyle konuşmak için kullanırlar ve bazıları buna "düşünme" der. Bu, gerçekten de düşünmenin bir yoludur, ama tek yolu değildir. Dokunsal sistemimiz dengemizi sağlayan hisler, içsel bedensel hisler ve dışarıdan temasın verdiği dolaysız dokunsal hislerden oluşur. Ayrıca bazı kişi ve durumlar hakkındaki duygularımız vardır. Bunlar korku, endişe, sevgi ve nefret gibi çeşitli  şekillerde  tanımladığımız,  bedenimizde  oluşan bazı duygu yumaklarıdır.
 

Temsil sistemlerimiz yoluyla, an be an iç dünyamızı yaratırız. Bu alanda uzmanız; olağanüstü duyusal kokteyller yaratabiliriz. İç dünyanızı yarattığınızı öğrendiğiniz zaman, bunu beyninizin farkında olmadan yapması yerine, siz kendi istediğiniz gibi yaratmaya başlayabilirsiniz. Dışarıda hangi duyuyu tercih edeceğimize dair yeteneklerimizi nasıl geliştiriyorsak, içeride de aynını temsil sistemlerimizle yaparız. Tercihleriniz nelerdir? Görsel bir tercihle, resim, iç dekorasyon, moda, görsel sanatlar, televizyon, sinema, resimsel terapi, sembolizm, matematik ve fizik alanlarıyla ilgileniyor olabilirsiniz, işitsel tercihle, dil, yazı yazma, tiyatro, müzik, işitsel terapi, eğitim ve konferanslardan hoşlanabilirsiniz. Dokunsal bir tercih ise, spor, jimnastik, atletizm, marangozluk, el becerileri ve dokunsal terapi yöntemlerine ilgi duyulmasıyla kendini belli eder. Dışarıda bazı duyularınızı ne kadar çok kullanır ve bunları ne kadar keskinleştirirseniz, temsil sistemleri olarak bunlardan o kadar çok yararlanırsınız. Bu, sizin bir kategoriye girmeniz anlamına gelmez. Sadece belli güçlü yönleriniz olduğunu ve kullanmadığınız takdirde, belli temsil sistemlerinde de zayıflıklarınızın oluşacağını gösterir.
 

Tercihlerinizi bilin. Güçlü yönlerinizi ve potansiyellerinizi öğrenin. Çoğu insan müzik, resim veya matematik alanında yeteneklerinin olmadığını düşünür. Halbuki tek sorun, bu iş için en uygun temsil sistemini kullanmamalarıdır. Müzik, içinizden sesler duyma yeteneğini, resim ve çizim ise görsel temsil sistemini gerektirir. Özellikle fen bilimlerindeki akademik öğrenme, aynı anda çok fazla bilgiye erişim yeteneğini gerektirir ve bunu yapmak için görsel temsil sistemini kullanmanız gerekir. Görsel sistemini kullanmayan çocuklar, örgün eğitimi zor bulurlar. Bunu aşmak için, onlara imgeleme öğretilmelidir. Deneyimlerimiz sonucu, insanlara temsil sistemlerini geliştirmeyi öğretirken, daha önceden varolmayan bazı doğal yetenekler kazandıklarını gördük.
 

Bir deneyimi tekrar canlandırırken, onu oluşturmak için temsil sistemlerinden birini kullanırsınız. Bu, öncü sistem olarak bilinir. Eğer öncü sisteminiz görsel ise, sanki bilgisayarınızdaki işaretlerden biri gibi işlev görür -üzerine tıklarsınız ve bütün programı açar. İşitsel öncü sistem ise, bir müzik parçasının ilk birkaç notasından parçanın hangisi olduğunu bilmek gibidir. Dokunsal bir öncü sistemde yakaladığınız ilk duygu, size olayın tamamını yaşatacaktır.

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık