Fıkralar ve Hikayeler(Yetim Ömer)

YETİM ÖMER Yetim Omer.pabası öldükten 8.5 ay sonra doğmuş. Annesi Fatoş Hanım Omer' e hem anne, hem baba olmuş, saçını süpürge etmiş, oğluna bakmış, büyütmüş, oğlu 16 yaşına geldiğınde de bir kırtasiye dükkam açmış. Oğul yetim Ömer her zaman annesine minnettarlık duyarmış ve, "Anneciğim senin bende hakkın çok ne yapsam ödeyemem, seni sırtırnda yedi defa hicaza götürüp getırsem ancak öderim" der ve sürekli bunu tekrarlarınış. Nihayet 17 yaşına gelmiş, dükkanda da bol miktarda para kazanmaya başlamış ve annesine verdiği sözü yerine getirmek için annesini sırtında hicaza götürmüş ve getirmiş. Dördüncü sefer yine annesini sırtında yorgun, argın, yazın sıcağında terleye terleye hicaza götürürken Akşehir yakınlarında Nasreddin Hoca'ya rastlamış. Hoca 45 yaşlarındaki kadını sırtında taşıyan Ömer' e acıyarak, "Bu ne hal, ne yapıyorsun?, nereden gelip nereye gidiyorsun?" diye sorunca; Ömer' de durumu Hoca'ya bir bir anlatmış. Durumu anlayan Hoca, "Ömer yavrum sen anneni 7 defa hicaza götürüp getireceğine anneni bır kocaya ver daha fazla sevap kazanmış olursun ve annenin sende olan hakkım da bir çırpıda ödemiş olursun" deyince Ömer' de; "Hoca sen delimisin, sarhoşmusun, sen ne söylüyorsun?" deyince. Hoca da, "Peki madem ki bana inanmıyorsun bir de annene sor" demiş. Ömer de bütün bu konuşmayı dinleyen sırtındaki annesine "Anne sen bu işe ne diyorsun" deyince, Anne Fatoş; "Ben ne diyeyim yavrum sen hocadan daha mı iyi biliyorsun, Hoca'nın dediği doğrudur" demiş. Fıkralar ve Hikayeler(Yetim Ömer)