Fıkralar ve Hikayeler(Koruyucu Melek)

KORUYUCU MELEK Bir iş gezisi için Baki bey 37 yıllık çok zalim, çirkin, huysuz karısı Tülay Hanım ile beraber ıstanbul'dan Kayseri'ye gitmek için otobüs terminaline gelmiş. Tam bileti kestireceği anda omuzuna dokunan elin sahibi, "Aman dur sakın bu otobüse binmeyin, otobüs yolda kaza yapacak siz de ölürsüz" diye uyarınış. Bu sözlerden rahatsızlık duyan Baki Bey doğruca tren garma gitmiş. Gişeden tam bilet alacağı anda yine aynı el gene omuzuna dokunmuş ve, "Aman dur sakın bu trene binmeyin, bu tren yolda başka bir tren ile çarpışacak sizde ölürsüz" demiş. Baki Bey bu adam bu işleri nereden biliyor, acaba doğrumudur diye şüpheye düşmüş. Trene binmekten de vazgeçmiş. Doğruca havaalanının yolunu tutmuş. Uçak için bilet kestireceği sırada aynı el yine omuzunu tutmuş. "Aman dur sakın bu uçağa da binme bu uçak da düşecek". Baki beyin sabrı taşmış adama dönüp, "Sen kim oluyorsun, ne biliyorsun ki sürekli beni ikaz edip duruyorsun" deyince karşısındaki adam "Ben senin koruyucu meleğinim seni her türlü kazadan beladan, tehlikeden korumak içİn görevliyim" demiş. Bunu duyan Baki Bey hiddetlenerek karşısındaki adama iki tokat patlatmış. Adam şaşkına dönmüş, Ben seni koruyorum ama sen bana kızıyorsun bunun sebebi nedir?" deyince Baki Bey de köşede kendisini, bekleyen karısını göstererek "Madem ki sen benim koruyucu meleğimdin de 37 sene evvel bu kadınla evlenmek için nikah masasında imza atarken niçİn elime, omzuma vurup da beni ikaz etmedin, beni uyandırmadm, vazgeçirmeden de BENI YAŞARKEN OLUME MAHKUM ETTİN" demiş. Fıkralar ve Hikayeler(Koruyucu Melek)