Beden Dili Ve Sözler

Beden Dili Ve Sözler

Gözlerin içine bakarak konuşma samimiyeti artırıyor. Sürekli saçlara, burna dokunmak ise yalan belirtisi vb..

İnsanın beden dilinin kendisini ele verdiğini söylenmektedir. Karşımızdaki kişinin gözlerine bakarak konuşma, samimiyetin ilerlemesine yardımcı olur.

Beden dilinin 10 kuralı şöyledir:

1- Gözlerini kaçırarak konuşmak, güven eksikliği ya da karşıdaki kişinin üstünlüğünü kabul etme olarak yorumlanır. 


2- Birini direkt karşınıza alarak konuşmak, ona önem verdiğinizi gösterir.


3- Dik durmak güvenli bir insan olduğu izlenimini verir.


4- Eli yumruk haline getirerek konuşmak güç gösterisidir. Bazen de kararlılık olarak yorumlanır. 


5- Kelime eksikliğini tamamlamak amacıyla kullanılan el kol hareketleri ifade güçsüzlüğüdür.


6- Elin ve parmakların sürekli olarak saçlara, burna dokunması endişe ve yalan belirtisidir. 


7- Yalan söyleyen insanların el sallama, burun ve ağzı kapatma gibi hareketleri artar. Oturdukları yerde sürekli kıpırdanırlar.


8 - Acelesi olan veya önemli bir haber bekleyen kişilerin ayak hareketleri artar.


 9 - Otururken ellerini göğsüne birleştirme, kişinin o anda savunmaya geçtiğini gösterir.


10- Kızlar hoşlandığı erkeğin yanında saçlarıyla oynar, bacak bacak üstüne atar.

 

Kültürler Ve Beden Dili

Beden dilinin birçok hareketi ve davranış çok fazla anlamda aşırı farklılık göstermez. çok fazla hareket aynı anlam taşısa da de kimi ülkelerde toplumlarda bu kalıbın dışındadır. Kısacası sakin olun ve içinizi rahat tutun beden dilini öğrenmek zor değil tam tersine çok kolay. Ülkemizdeki beden dilinin içerdiği duygular ve anlamı Avrupa’da yada Amerika'da farklı değildir.  Beden dili Avrupa’da da işinize yarayacaktır, kutuplar'da ...

Bazı yerli kabileler ve kültürler büyük ülkelerin aksine aynı beden dili duygularını da karşı tarafa yansıtmaz. Büyük ülkelerde olup farklı kültürler içerisinde bulunan bazı insan toplulukları da sırf ait oldukları adetlerine ve gelenek devam ettirebilme adına içinde bulundukları ortamın tam tersi beden dili kullanmaktalar.  Mesela, en iyi örnek Avustralya'daki Aborjinler pek konuşmazlar, hal ve duygularını beden dilleriyle yansıtırlar. Bu tür kültür ve yerli toplulukların bazılarında başı aşağı eğmek red anlamındadır, yukarı kaldırmak ise onaydır. Oysa ülkemizde ve bir çok kültürde bu faklıdır yani tam tersi... Bazı Uzak Doğu ülkelerinde yol ortasında yada farklı ortamlarda işaret parmağını kullanmak ayıp sayılırken, batı ülkelerinde ve farklı kültürlerde bu çok doğal karşılanmaktadır.  

Mesela: Japonya'da en ayıp şeyi karşısındaki insana "Evli misiniz, bekar mısınız?" diye sormaktır. Oysa ülkemizde bu soru çok doğal karşılanmaktadır. Duygu anlam içeren beden dilleri bir çok ülkede ve kültürde çok farklılık göstermezken, bazı dinlerde ve kültürlerde çok doğan bedensel yaklaşımlar olarak algılanır Mesela, parkta veya cafede öpüşmek batı toplumlarında doğal karşılanırken, Uzak Doğu, Orta Doğu ve Arap ülkelerinde bu çok ayıplanır, hatta ceza uygulanır. Ülkemizde Nah işareti olarak bilen “Başparmağın, işaret ve orta parmağın arasına girmesi…” çok ayıp bir hareket ve bizde ayıplanan bir işaretken, Latin Amerika ülkelerinde "şans kapısı" anlamına geliyor. bu işaretin Latin Amerika ülkelerinde zengin olmak için anlam taşırken, İran', da veya Suudi Arabistan'da bir küfür anlamı taşımaktadır.  

Kültürlerin ve geleneklerin beden dili konusunda en önemli olan yanı, beden hareketlerinin her ülkeye ve kültürde farklılık göstermektedir. bu hareketlerin sayısının kimi kültürlerde daha fazla çeşitlilik göstermesidir Mesela, doğu toplumları beden dillerini batı toplumlarına göre daha çok kullanırlar. Uzakdoğu'da, özellikle Japonya'da belin, doksan derece olacak kadar bükülerek selam verilmesinin iki sebebi vardır: Saygı duymak ve itaat etmek. Batı toplumlarında çay veya nescafe bardağı parmaklarla tutulurken, doğu toplumlarında tahta tas veya bardak avuçlarla tutulur.  

Aynı şekilde, doğu toplumlarında, özellikle Araplarda elle yeme alışkanlığı varken, batı toplumlarında kesinlikle kaşık, çatal kullanılır.  Doğu toplumlarında beden dili günlük hayatın içinde yoğun olarak ortaya çıkıyor. Doğulular beden dillerini sıkça kullanırken, batı toplumları çok daha az kullanırlar. Bu yüzden olsa gerek, doğu ülkelerinde beden dili eğitimleri pek yaygın değildir; batı ülkelerinde yoğun olarak beden dili eğitimleri yapılmaktadır. Afrika'nın bazı bölgelerinde beden uzvu olan penis bereket olarak kabul edilir. Tıpkı gözün, nazar boncuklarında nazardan koruması için kullanılması gibi, penis şekilli kolyeler de bereket getirsin diye Afrika'daki bazı kabilelerce boyna asılır.

Avrupalı için geğirmek dünyanın en kötü hareketiyken, yellenmek gayet doğaldır. Avrupa'da insanlar arasında kokarcayı aratacak düzeyde olmamak şartıyla yellenmek normaldir. Oysa doğu toplumlarında terbiye dışı bir hareket olarak ayıplanır. Türk kültüründe büyükler karşısında bacak bacak üzerine atmak saygısızlıkken Avrupa'da normal bir harekettir. Sigara ve alkol büyükler karşısında rahatça içilirken, Türk kültürün, de densizlik olarak kabul edilir, ayıplanır. Türk kültüründe "Su küçüğün söz büyüğün" denilirken çocukların veya gençlerin hiç konuşmayacakları anlamına gelmez; bu söz konuşmanın bölünmemesi, büyüklerin sözünün kesilmemesi anlamında kullanılır. Oysa batı toplumlarında konuşma sırasında böyle bir incelik aranmaz. Batı toplumundaki şenlik ve festivallerde bedenin mahrem kabul edilen herhangi bir yeri olmazken, Türk kültürün, de şenlik ve panayırlarda, bahar bayramı olan nevruzlarda edebe aykırı giyinilmez.