Kişisel Başarı

Kişisel Başarı

Başarıyı sağlayacak yedi temel yol.
Birinci Özellik: Hırs. Tüm bu insanlar; kendilerini yükselme-ve, gelişmeye ve daha iyi olmaya yöneltecek; üretici, enerji verici hemen hemen hiç akıldan çıkmayan bir neden keşfettiler! Bu keşif onları başarıya ulaştıran aracın yakıtını veriyor, gerçek potansiyellerini körüklüyor. Pete Rose'un sanki birinci lige yeni çıkmış bir oyuncu gibi "ikinci basamağa " ( beyzbol'da bir mevki ) sürekli kafa üstü atlamasına hırsı neden oluyor. Lee lacoc-Canın eylemlerini diğerlerinden ayıran yine hırstır. Uzay araçlarını yaratan da hırstır. Hırs, insanları geç yatıran, erken kaldırandır. Hırs, kişiler arası ilişkilerde istenendir. Hırs, hayata güç, enerji ve anlam verendir. Bir artist, bir atlet, bir bilim adamı, bir Ana baba ya da bir iş adamı mükemmel olmak için şiddetli istek duysalar bile, hırsları yoksa mükemmelliğe ulaşamazlar. On birinci bölümde, hedeflerinize uygun olarak bu iç kuvvetin nasıl açığa çıkarılabileceğini öğreneceksiniz.
ikinci Özellik: İnanç. Yeryüzündeki her kutsal kitap; gücün, sadakatin, inancın insanoğlu üzerindeki etkilerinden bahseder. Büyük başarılara ulaşanların başarılı olamayanlardan farkı, inançlarıdır. Ne olduğumuz ve ne olabileceğimiz hakkındaki inançlarımız; büyük ölçüde ne olacağımızı da belirler. Sihire inanıyorsak, sihirli bir yaşam süreriz. Yaşantımızın dar bir çerçeve içerisinde sınırlandırıldığına inanırsak, bu sınırları kendimiz İmden gerçeğe dönüştürüveririz. Neyin doğru olduğuna inanıyorsak, o mümkün olur.  En çok istediğiniz hedeflere ulaşma yolunda size destek olacak, inançlarınızı hemen değiştirmeniz için size bilimsel, özel bir yol kazandıracaktır. Birçok insan hırslı olmalarına karşın; ne oldukları, ne yapabilecekleri hakkındaki sınırlı inançları yüzünden rüyalarını gerçekleştirecek eylemlere geçemiyorlar. Başarılı insanlar ise ne istediklerini biliyor ve onu elde edebileceklerine inanıyorlar.  
Hırs ve inanç, mükemmele ulaşmamıza yardımcı olacak enerjiyi sağlar. Fakat sadece hareket etmemizi sağlayacak enerji yeterli değildir. Yeterli olsa idi yakıt dolu bir roketi cennete göndermemiz mümkün olurdu. Bu gücün yanında; bir yola, mantıksal gelişme duygusuna ihtiyaç vardır. Hedefi vurmak için neler gereklidir?
Üçüncü Özellik: Strateji. Strateji, kaynakları organize etme yöntemidir. Steven Spielberg bir film yapımcısı olmaya karar verdiği zaman, kendisini keşfetmek istediği dünyaya götürecek bir yol çizdi. Ne öğrenmek istediğini, kimden öğrenmesi ve ne yapması gerektiğini ortaya koydu. Hırsı, inancı ve hedefine ulaşabilmek için bir stratejisi vardı. Ronald Reagan herhangi bir konuda istediği sonuca ulaşabilmek için değişik iletişim stratejileri geliştirmişti. Her büyük sanatçı, politikacı, ana baba ya da işçi başarmak için yeterli kaynaklara sahip olmanın yetmediğini bilir. Bu kaynaklar etkili bir biçimde kullanılmalıdır. Strateji, yetenek ve tutkulara doğru yolu göstermektir. Bir kapıyı kırarak da açabilirsiniz anahtarla da. Yedinci ve sekizinci bölümlerde mükemmeli hazırlayan stratejileri inceleyeceğiz.
Dördüncü Özellik: Değerlerin Açıklığı. Amerika'yı üstün kılan şeylere bir göz atarsak; aklımıza, vatanseverlik, onur, hoşgörü duygusu, özgürlük aşkı gelir. Bunlar neyin en doğru, neyin en önemli olduğu hakkında vereceğimiz kararlar için temel ahlaki, toplumsal ve pratik yargı değerleridir. Değerler kendi yaşantımızda neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusunda sahip olduğumuz özel inanç sistemleridir. Hayatı daha saygın kılmak için bizim yarattığımız yargılardır. Birçok insan kendileri için neyin önemli olduğunu açıklıkla bilmez. Bireyler, kendileri ve diğerleri hakkında bilinçsizce inandıkları şeylerin doğru olup olmadıklarından tam emin olmadıkları için sık sık daha sonra mutsuzluk duyacakları işleri yaparlar. Büyük başarılara ulaşanlara baktığımız zaman, çoğunlukla neyin önemli olduğu hakkında sağlam hislere sahip olduklarını görürüz. Ronald Reagan'ı, John F. Kennedy'yi, Martin Luther King Jr.'ı, John VVayne'i, Jane londa'yı düşünün. Hepsinin değişik görüşleri vardı. Fakat hepsinde ortak olan yön; kim olduklarını, ne yaptıklarını ve niçin yaptıklarını bilmeleriydi. Değerleri anlayabilmek, başarıya ulaşmak için en yararlı ve en kuvvetli anahtarlardan birisidir.
Büyük bir olasılıkla sizin de dikkat ettiğiniz gibi, bu değerler birbirleriyle karşılıklı etkileşim içindedir. Acaba hırs, inançlarla etkileşir mi? Şüphesiz etkileşir. Bir şeyleri başarabileceğimize ne kadar inanırsak; genellikle başarıya o kadar çok yatırım yaparız. Sadece insanın kendisi başarıya ulaşmak için yeterli midir? Bu iyi bir başlangıç olabilir, ama güneşin doğuşunu göreceğine inanıyorsan ancak hedefe ulaşmak için stratejin batıya doğru koşmaya başlamaksa; güçlükle karşılaşabilirsin. Başarı İçin saptadığımız stratejiler değerlerimizden etkilenir mi? Elbette! Başarı için izlediğin strateji; hayatta neyin doğru, neyin yanlış olduğuna ilişkin değerlerinin aksine, inançlarına uymayan işler yapmanı öngörüyorsa, en iyi stratejiler bile bir işe yaramayacaktır. Buradaki sorun, kişisel değerler ile stratejiler arasındaki iç çatışmadır.
Benzer şekilde, incelenen dört konuyu da birbirinden ayrı düşünmek mümkün değildir.
Beşinci Özellik: Enerji. Enerji bir Tina Turner ya da bir Bruce Springsteen'in büyük ve mutluluk verici vaadleri, bir Donald  trump ya da bir Steve Jobs'ın yapıcılıklarının dinamizmi, Ronald Reagan ya da Katharine Hepburn'un yaşama gücü olabilir.
Mükemmele gevşek adımlarla ulaşmak olanaksızdır. Mükemmel insanlar sorumluluk alır ve onları şekillendirir. Kafaları her an muhteşem fikirlerle doluymuşçasına yaşarlar. Tek sorunları bunları gerçekleştirmeye yetecek kadar zamanlarının olmamasıdır. Dünyada tutkularına inanan birçok kişi vardır ve bunları gerçekleştirebilecek doğru stratejileri bilirler; her şey yolundadır; fakat doğru bildiklerini gerçekleştirebilecek fiziksel eylem gücüne sahip değillerdir. Başarı; düşüncede sahip olduklarımızı gerçeğe aktaracak fiziksel, düşünsel, ruhsal enerjiler ile ayrılmaz bir bütündür. Dokuzuncu ve onuncu bölümlerde, fiziksel hareketliliği artırmanın yollarını öğrenecek ve kullanacağız.
Altıncı Özellik: Bağlayıcı Güç. Hemen hemen bütün başarılı kimseler; değişik inançlara sahip farklı çevrelerin insanlarıyla ilişki kurma, birleştirme ve ahengi sağlama konusunda harikulade bir yeteneğe sahiptirler. Elbette dünyayı değiştiren icatların sahibi, kaçık (dâhiler de vardır. Fakat insan tüm zamanını belli bir uğraşı ile geçirirse; sadece bir yönde başarılı, diğer yönlerde başarısız olur. Büyük başarı sahibi kişilerin hepsi -Kennedy, Reagan, King, Gandhi- milyonlarca insanı birleştirecek bağları kurma yeteneğine sahiptirler. Büyük başarılar gözle görülmezler. Onlar kalbimizin derinliklerinde saklıdırlar. İç dünyamızda diğer insanlarla birlikte olma ve bu ilişkiyi sürekli kılma arzusu bulunmalıdır. Bu arzu olmadan, başarı ya da mükemmelliğe ulaşmak mümkün değildir. Bu konu, on üçüncü bölümde incelenecektir.
Yedinci Özellik: iletişimin Mükemmelliği. Tüm kitap, özünde bu konuyla ilgilidir. Diğer insanlarla ve kendinizle iletişim yönteminiz, eninde sonunda yaşam düzeyinizi belirleyecektir. Başarılı olan kimseler, hayatın kendilerine sunduğu herhangi bir zorluğu nasıl aşacaklarını ve deneyimlerini kendilerine yardımcı olacak şekilde nasıl kullanacaklarını iyi bilenlerdir. Başarısızlığa uğrayanlarsa; sürekli, hayatın kötü yönlerini görür ve bunları sınır olarak kabul ederler. Hayatımızı ve kültürümüzü yönlendirenler, aynı zamanda diğerleriyle iletişim kurmada da üstündürler. Genelde sahip oldukları bir yetenek de; bir görüş, bir araştırma, bir sevinç ya da bir görev hakkında iletişim kurabilmeleridir. Ana, baba, öğretmen, sanatçı ya da politikacıyı mükemmel yapan şey, iletişimlerinin mükemmelliğidir. Bu kitabın hemen her bölümünde, şu ya da bu şekilde iletişim konusu ele alınmıştır.
Birinci kısım görev yüklenmeyi, beyninizi ve vücudunuzu her zamankinden daha etkili kullanmayı öğretecek ve kendinizle olan iletişiminizi etkileyen faktörler hakkında bir açıklama getirecektir. İkinci kısımda değişik karakterdeki insanların sürekli olarak gösterecekleri farklı davranış biçimlerini önceden nasıl tahmin edebileceğimizin yanında, hayattan gerçek beklentilerimizi nasıl ortaya çıkartacağımızı ve diğer insanlarla daha etkili bir iletişimi nasıl kuracağımızı da inceleyeceğiz. Üçüncü kısımda nasıl davrandığımıza, bizi nelerin güdülediğine ve daha geniş görüşlü, kişiselliğin üstünde bir düzeye ulaşmak için ne gibi katkılarda bulunabileceğimize geniş bir açıdan bakacağız.
Kitabı yazarken temel amacım, insanlığın gelişimini anlatan bir el kitabı, değişen insan teknolojileriyle ilgili en son ve en iyi bilgilerle donanmış bir kitap hazırlamaktı. Sizi, değiştirmeyi istediğiniz bir şeyi değiştirmenizi ve bunu düşünebileceğinizden çok daha hızlı yapabilmenizi sağlayacak stratejiler ve yeteneklerle donatmaktı. Yaşam deneyimlerinizdeki düzeyi hemen arınmanızı sağlayacak, çok güvenilir bir yolda size bir şans yaratmak istedim. Aynı zamanda yaşantınızda yararlı olabilecek birileri, her zaman tekrar tekrar bulabileceğiniz bir çalışmayı yaratmak istedim. Değinecek olduğum konuların bir çoğunun kendi başlarına birer kitap olabileceğini biliyordum. Buna rağmen size her alanda kullanabileceğiniz bütün bir bilgi kaynağı sunmak istedim. Umarım siz de bunları benimsersiniz. Müsvetteler tamamlandığında son şeklini almış bölümler - birçok kimsenin dediği gibi - bir şey dışında son derece olumluydu. "Burada yazılı iki kitap var. Neden onları ayırıp bir tanesini şimdi bastırıp diğerini de birincinin devamı olarak on iki ay sonra piyasaya sürmüyorsun?" Amacım, size mümkün olduğunca çok bilgiyle, en kısa zamanda ulaşabilmekti. Bu bilgileri bir anda parçalamak istemedim. Her şeye rağmen, birçok kişinin kitabımın en önemli olduğunu düşündüğüm bölümlerine bile ulaşamayacakları konusunda endişelenmeye başladım.  Başta istatistiklere inanamamıştım. Sonra hatırladım ki, halkın yüzde üçünden azı mali bağımsızlığına ulaşmış, yüzde onundan azı hedeflerini yazıya dökmüş; Amerikan kadınlarının sadece yüzde otuz beşi -ve hatta erkeklerinin daha az bir kısmı - kendini ruhsal yönden iyi hissediyor ve eyaletlerin birçoğunda da, her iki evliliğin biri boşanma ile sonuçlanıyordu. İnsanların sadece çok az bir kısmı gerçekten düşledikleri hayatı yaşıyorlardı. Neden? Çünkü bu bir çabayı, sürekli bir eylemi gerektirir de ondan.
Bir keresinde Bunker Hunt'a -Texas'lı petrol milyarderi- insanlara başarıya nasıl ulaşılacağı konusunda bir tavsiyesi olup olmadığı sorulmuştu. Başarının basit olduğunu söyledi, "ilk önce, özellikle ne istediğinize karar verin ve ikinci olarak da amacınızı gerçekleştirmek için ödemeyi göze aldığınız ücreti belirleyin ve bunu ödeyin. Eğer bu ikinci basamağı uygulamazsanız, uzun dönemde isteklerinize hiçbir zaman ulaşamazsınız." Ben, "Konuşan çoğunluk"tan ziyade, ne istediğini bilen ve ideallerine ulaşmak için bunun karşılığını ödemeye hazır olan "eylemci azınlığa" seslenmek istiyorum. Sizi; kitabımı incelemeye, onunla ilgilenmeye, tamamını okuyup öğrendiklerinizi paylaşmaya davet ediyorum.
Bu bölümde, etkili eyleme geçmenin önemi üzerinde durdum. Fakat eyleme geçmenin birçok yolu var. Bunlar büyük oranda sınama yanılma yöntemine bağlıdır. Büyük başarıları olan birçok insan, isteklerine ulaşmadan önce sayısız kereler kendilerini yenilemişlerdir. Sınama yanılma bir şeyin dışında iyi bir yöntemdir: o da zamandır. Zaman hiç birimizin yeterince sahip olamadığı ve çok değişik alanlarda kullanılabilen bir kaynaktır.
Peki ya öğrenme olayını hızlandırmak için eyleme geçmeyi sağlayan bir yol varsa? Mükemmele ulaşanların çoktan öğrendikleri derslerin nasıl öğrenebileceğini gösterebileceksem? Herhangi bir insanın mükemmelleşmek için yıllarını verdiği konuları, siz birkaç dakikada öğrenebilecekseniz? Bunu yapmanın yolu diğerlerinin mükemmelliğini yeniden ortaya koyan bir yoldan, modellemeden geçiyor. Onlar diğerlerinden farklı olarak ne yaptılar da mükemmelliğe ulaştılar?
Merak mı ediyorsunuz? Öyleyse onların dünyasını birlikte keşfedelim !...

DERLEYEN...MURAT KÜDEN(KESFETKENDİNİ EDİTÖRÜ)
İletişim:[email protected]

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık