İnanmak Ve Başarı

İnanmak Ve Başarı

İnanmak Ve Başarı

"Bugün kim olduğumuz, dünkü tercihlerimizin sonucudur. Yarın kim olacağımız, bugünkü kararlarımızın sonucu olacaktır." Her insanın en büyük arzusu, başarılı ve mutlu olmaktır. Bunun için hayata atılır. Yeteneklerini kullanarak zorluklarla mücadele eder. İktidar, servet, makam ve mevki, şöhret ve kudret sahibi olmak  ister.

Amerikalı yazar Dale Carnegie:

"Hepiniz önemlisiniz. Toplu hâlde resim çektirseniz, resim elinize geçince ilk önce kime bakarsınız?" diye sorar.

Birçok yerde kişisel gelişim ve başarı konferansı verdim. Bu soruyu kime yönelttimse şu cevabı aldım:

"Kendime bakarım."

Herkes kendini dünyanın merkezinde kabul eder; insanın tabiatı budur. Dünyadaki en önemli insan, biziz. Herkes kendini
geliştirmek, yetiştirmek ve başarılı hâle getirmek ister. Bu, insanın tabiatı gereğidir.

Herkesin en çok sevdiği isim, kendi ismidir. İnsan kendini sever; kendi rahatı, geleceği ve mutluluğu için mücadele eder.
Bu yazının hedefi, başarılı olmak isteyenlere rehberlik etmektir. Hiçbir başarı tesadüfi değildir. Başarının sırları vardır.

Yine Dale Carnegie, "Hepiniz milyardersiniz. Beyninizi kaça satarsınız?" der.

Her insan, çok kıymetlidir ve parayla alınamayacak kadar değerli organlara sahiptir. Bu kadar kıymetli bir donanımla yola çıkan insan, mutlaka dünya ve ahiret mutluluğunu kazanmalıdır. Aksi hâlde 100 bin doları olan ve "Mercedes" araba alabilecekken parasının değerini bilmeyen ve oyuncak araba alan bir çocuğun durumuna düşeriz.

Önemli olduğumuza ve büyük işler başaracağımıza inanmalıyız.

"İnanç, muhteşem bir güce sahiptir. Olumlu inançlar, sizi ustalaştıracaktır. Olumsuz inançlar, sürekli kaybetmenize sebep olacaktır. İnançlarınızı sizden yana olacak şekilde değiştirin." der Anthony Robbins.

"İman hem nurdur, hem kuvvettir. Hakikî imanı elde ederi adam, kâinata meydan okuyabilir." der Bediüzzaman Said
Nursî.


Her zafer, önce beyinde kazanılır; her yenilgi de beyinde cereyan eder.

Olumlu düşünün ve zihninizi başarıların kazanıldığı muhteşem bir mekâna dönüştürün, hezimetlerin tadıldığı yere değil.

Bunun için beyninizi yönetin. Dış dünyadan zihninize yağan olumsuz düşünceleri bir tarafa atın.

Beyninizi formatlayın. Bilgisayarlar, zaman zaman bilgi çöplüğüne dönüşür ve hafızada yer kalmaz. Böyle durumlarda bilgisayarı formatlarız, gereksiz bilgi dosyalarını sileriz.

Zihnimizde oluşan olumsuz düşünceleri silip atmak ve iyimser düşüncelerle zihni süslemek gerekir.

Anthony Robbins, başaramayacağına inanmanın yeteneklerimizi sınırladığından söz eder: "İnsanın gücünü, inançları kadar kısıtlayan çok az şey vardır."

Başaracağınıza inanırsanız veya başaracağınızı inandığınız projelerin peşine düşerseniz, mutlaka başarılı projelere imza atarsınız.

Kişisel gelişim uzmanı Robbins şöyle der:

"Dünyadaki her şeyi doğru biçimde, yeterli inandırıcılıkla ve kendinizi vererek isterseniz, elde edebilirsiniz. Bazı şeylerin elde edilmesi, fazla inanç ve enerji gerektirebilir; çok çalışarak onları elde edebilirsiniz. Başarılı insanlar, başarısızlığı görmezler, ona inanmazlar, onu düşünmezler."

Mark Twain, "Genç bir karamsarın görüntüsünden daha acıklı bir görüntü olamaz." diyor.

Roz Tovvsend, " İnanç, potansiyelinizi belirler. İnanç, sizi inanılmaz derecede enerjik ve güçlü yapar. Neyi başaracağımıza inanıyorsak zihnimizin gözleriyle onun resmini görürüz. Zihnimizdeki resim ve inançlarımız ne kadar güçlü olursa, potansiyelimizi gerçekleştirme şansımız da o kadar artar." der.

İnsan bir şeyi yapabileceğine inanınca, sinir sistemine doğrudan o işin gerçekleşmesi emrini gönderir. Zihin, o amaca giden haritalar çizer, yollar açar ve insanı o amaca ulaştırır. Aksi bir inanç zihinde yer ederse, beyin faaliyetleri durur.
Zaten başarısız olmak için bir şey yapmaya lüzum yoktur; bir şey yapmamak kâfidir.

Başarısızlığa inanan insanlar, vasat olmayı garantilerler, "başarısızlık," büyük işler yapan insanların düşünmediği bir kavramdır; başarısız bir adımdan sonra yersiz hislere kapılmazlar.


Abraham Lincoln'ün Hikayesi

Size, yenilgileri tecrübe hanesine kaydeden ve onları başarı merdivenine taş yapan bir adamın hayat hikâyesini anlatayım.

Bu adam:

21 yaşında işinde başarısız oldu.

22  yaşında girdiği bir seçimi kaybetti.

24 yaşında tekrar işinde başarısız oldu.

26 yaşında karısı vefat etti.

27 yaşında ruhsal bunalıma girdi.

34 yaşında kongre seçimlerini kaybetti.

Abraham Lincoln.

36 yaşında tekrar girdiği kongre seçimlerini kaybetti. 45 yaşında senato seçimlerine girdi ve kaybetti.

47 yaşında başkan yardımcılığı seçimlerine girdi ve kaybetti.

49 yaşında tekrar senato seçimlerini kaybetti. 52 yaşında ABD başkanı seçildi.

Bu adamın adı, Abraham Lincoln'dür. Eğer olayları "başarısızlık" olarak niteleseydi, başkan olabilir miydi?

Thomas Edison hakkında ünlü bir hikâye vardır.

Dokuz bin dokuz yüz doksan dokuz kere denedikten sonra kusursuz ampulü keşfedemeyince biri sorar:

- On bininci başarısızlığı da göze alacak mısınız? Edison cevap verir:

- Başarısız olmadım, yalnızca ampulü keşfetmeyen bir yol daha buldum."

Öncelikle bir hedef belirlemeliyiz. Bu hedefe ulaşacağımıza inanmalıyız, "başarısızlık" düşüncesini aklımızdan çıkarmalıyız.

Başarısızlık yoktur, sonuçlar vardır. Her olumsuz sonuçtan bir şey öğrenmek mümkündür.

Kendinizi iyi motive edin ve işinize verin. İnsanları motive eden öncelikler farklıdır. Bunlardan bir kısmını şöyle sıralayabiliriz:

1. Fara kazanmak ve zenginlik.

2.  Onur ve gururunu korumak, kimseye boyun eğmemek.

3. Değer verdiği insanlarla çalışmak.

4. İcatçılık ve yeteneklerini ortaya koymak.

5. Yönetici olmak, başkalarına hükmetmek, başkalarından güçlü olmak.

6. Zevk alarak çalışmak, zevkle yapacağı bir işi olmak.

7. Hürriyet içinde bağımsız yaşamak.

8. İnandığı gibi yaşamak ve inancına hizmet etmek.

9. Başkalarına faydalı olmak ve sevap kazanmak.

10. Yoksulluk ve değersizlikten kurtulmak.

Herkesin öncelikleri farklı olabilir, fakat hepimizin bir hedefi ve önceliği olmalıdır. Siz bu 10 maddelik hedefler dizisinin sırasını değiştirebilirsiniz, madde sayısını azaltabilir veya çoğaltabilirsiniz. Önemli olan, mutlaka gerçekleştireceğiniz hedeflerin olmasıdır. Böylesine hedeflerinizin olması, sizi çalışmaya yönlendirir. İnsan iyi bir eğitim almazsa, disiplinli bir tempoyla çalışmazsa, başarı prensiplerine uymazsa hiçbir hedefi gerçekleştiremez.

Aksine sıradan, başarısız, kimsenin saygı duymadığı, değersiz bir insan olur.

Sıradan ve silik bir insan olmaya hiç kimse katlanamaz. Herkes önemli olmak ister.

Önemli olmak, önemli işler başarmak için de bu kitapta anlatılacak başarı prensiplerine uymalısınız.

Değerler sistemi ve hedeflerin yanı sıra ihtiyaçlar, insanı çalışmaya mecbur eder ve aynı zamanda onu motive eder.

Herkesin zarurî ihtiyaçları vardır ve herkes bu ihtiyaçları çeşitli yollarla karşılamak zorundadır. İnsan, ihtiyaçlarını karşılayabildiği oranda mutlu olur.

İnsanı başarılı olmaya iten ihtiyaçları, Judith Rich Haris beş maddede toplar:

1. Fizyolojik ihtiyaçlar: Her insan, güzel bir evi olsun ister. En sevdiği yemekleri yemek, en güzel içecekleri yudumlamak arzu eder. Güzel bir ortamda yaşamak, sevdikleriyle birlikte olmak, insanın en önemli ihtiyaçları arasındadır.

2. Güven ihtiyacı: Herkes emniyet ve güven içinde yaşamak ister. Gelecek güvencesi, iş güvencesi, barınma ve sağlık güvencesi... herkesin sahip olmayı arzu ettiği şeylerdir.

3.  Sosyal ihtiyaçlar: Bir soysal gruba ait olmak, toplum içinde önemli yer tutmak, saygı görmek, yalnız kalmamak, her insan için önemlidir.

4. Değerli olmak: İnsan, başkaları tarafından takdir edilmek ister. Bunun için de bilgi sahibi olmak, erdemli olmak, zengin olmak, mevki ve şöhret sahibi olmak gibi insana değer kazandıran niteliklere sahip olmak gerekir. Ayrıca insanın kendine saygı duyma, kendi kendine değerli olduğunu kabul etme ihtiyacı vardır. Bunun için de birtakım hedefleri gerçekleştirmelidir; yani okulunda, iş yerinde başarılı olmalıdır.

5.  Kendini ispatlama ihtiyacı: Her insan sahip olduğu donanımı kullanarak bir şeyler ortaya koymak, birtakım başarılar elde etmek ister. Eser ortaya koymayı, icat ve keşif yapmayı, bir başarıya imza atmayı arzu eder.

Amerikalı başarılı ve zengin bir iş adamı şöyle der:"Maddî her zenginliğe doydum, fakat takdir edilmeye doyamadım."

Takdir edilmek, saygı görmek, başkalarının gözünde önemli olmak, sıradan insan olmamak, hepimizin arzu ettiği bir şeydir.

Bunları gerçekleştirebilmek için önümüze hedefler koymalı ve hedeflere bizi ulaştıracak projeler yapmalıyız.

Netice:_________________________________

1. Başaracağınıza inanın. Her başarı önce zihinde kazanılır.

2.  Olumsuz düşüncelerden zihninizi temizleyin. Yenilgiler de önce zihinde kabullenilir.

3.  Kendinizi motive edecek sebepleri keşfedin ve kendinizi motive etmeyi öğrenin.

4.  Önemli ihtiyaçlar belirleyin. İhtiyaçlar, insanı motive eder.

5. Her insan değerlidir, önemli projeler gerçekleştirmelidir.

"SENİ GEÇECEĞİM!"

İki arkadaş, ormanda geziyorlardı. Birden bir aslan kükremesi duydular, içlerinden biri koşmaya başladı. Öteki eğilip ayakkabısının bağlarını bağlamaya koyuldu.

Koşan, geriye dönüp baktığında arkadaşının lüzumsuz bir iş yaptığını gördü:

- Ne o, aslanı mı geçeceksin?

- Hayır, seni geçeceğim!

Üniversite sınavı, Anadolu ve Fen Liselerini en iyi anlatan fıkra, bu. Kazanamayanları geçmek için sınava giriliyor. Geçilirsen kaybediyorsun. Konuları ne kadar bildiğin, kaç soru yaptığın önemli değil.

Fıkra

"ŞART MİDUR?"

Dursun, Temel'e büyüyünce ne olacağını sorar. Temel de cumhurbaşkanı olacağım, der.

- Ula Temel, ciddî misun?

- Elbette.

- Ula sen deli misun?

- Ula şart midur?

DERLEYEN...Emre ŞEN



Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık