Başarıyı artırmanın yolları

Başarıyı artırmanın yolları

Zihninizde gerçekleştirmeyi çok istediğiniz bir hedef belirleyin. Kendinize inanın, ısrarcı olun, pes etmeyin. İş dünyasında, aile yaşamında, sporda, politikada bu temel kuralları uygulayın. Başarılı olma şansınız inanılmaz ölçüde artacaktır.

Mahatma Gandi’nin şu sözlerini dikkatlice okuyun: “Ortalama yetenek düzeyinin altında herhangi bir insan olmaktan öte bir iddiam yok. Benim harcadığım çabayı harcayan, beslediğim umudu besleyen ve gösterdiğim inancı gösteren her insanın aynı başarıyı elde edeceğinden en ufak kuşkum bile yok.” İnanç bazen de felaketler karşısında daha güçlü olmanızı sağlar. 9 Aralık 1914 gecesi, Edison’un fabrikası bir yangında enkaz haline gelmiş; bir hayat boyu süren emek ve gayretlerinin neticesi adeta birkaç saat içinde kül olmuştu.

O soğuk kış gecesi, yangını kontrol altına almaya çalışan itfaiyecileri seyreden Edison, büyük bir şaşkınlık içindeydi. Ertesi sabah, fabrika enkazını gezen Edison’un büyük felaketi şu sözlerle değerlendirdiği görüldü:

-“Bir felaketin de büyük bir değeri vardır. Bütün hatalarımız yandı, gitti. Allah’a şükürler olsun, şimdi yeniden başlayabiliriz.”

Yangından 3 hafta sonra, Edison, ilk gramofonu piyasaya sürdü. Bu başarıda inanç ve azmini, büyük bir felaket karşısında bile kaybetmeyip sürdürmesinin payı çok yüksekti.

İnsanlar vardır. Yaşadıkları süre boyunca ve hiçbir zaman önemli bir kimse haline gelemeyeceklerine, bir işe yaramayacaklarını inanırlar. Tüm varlıklarını saran, sarsan bir ümitsizliğe düşerler. Kendilerinden olduğu kadar hayattan da bir şeyler
bekleyemezler. Bu günleriyle değerlendirdikleri gelecekten, korkarlar. Yaşadıkları sürece yenemeyecekleri çeşitli ve sayısız güçlüklerle karşılaşacaklarını düşünürler. Kendilerinden soğurlar, kimseye karşı yakınlık duymazlar, bir arada yaşadıkları, çalıştıkları kimselerle anlaşmakta zorluk çekerler. Sonsuz bir evrende yapayalnız kalırlar. Sırf kendilerine inanmadıkları, varlık kaynaklarının bilincine ulaşamadıkları için başarılı olamadıklarını düşünemezler. Beceriksizliklerinin nedenini yetersizliklerinde ararlar, bulurlar.

Sizi zaman zaman rahatsız eden, huzursuzluk içinde yaşatan, hırpalayan, gizliden gizliye iç dünyanızı kemiren, bunalımlara iten yaşama şeklinizden bir an önce kurtulmaya, uzaklaşmaya çalışınız. İnsanın, sürekli, ısrarlı ve enerjik bir çaba ile daima güvensizlik duygusunu yıkıcı, yıpratıcı, bunaltıcı, her türlü başarıdan yoksun bırakıcı etkilerinden sıyrılabileceğine kesin olarak inanınız. Böyle bir inançla harekete geçiniz. Bir grup öğrenci üzerinde 1950’lerde yapılan bir deneyle, matematikte iyi olup, edebiyatta iyi olmayan öğrencilerin sınav sonuçları onlardan habersiz değiştirilmiştir. Onlara edebiyatta iyi oldukları, ama matematikte o kadar başarılı olmadıkları söylendi. Ne oldu dersiniz? Bildiniz, kendilerinin ve öğretmenlerinin beklentileri doğrultusunda okula devam ettiler. Sonra araştırmacılar aynı şeyi bu sefer edebiyatta iyi olup matematikte iyi olmayan öğrencilere yaptı. Edebiyatta iyi olmadıklarına inanan bazı parlak öğrenciler gerçekten o derste başarısız oldular. İlkokuldayken düşüncesiz bir öğretmen tarafından asla adam olmayacağınız söylendi diye, aradan geçen yirmi, otuz yıla karşın hâlâ ona inandığınızı düşünmek korkutucu! Herkesin başına böyle bir şey gelebilir!

Ama kuşkusuz, bunun tersi de doğrudur. 1950’lerde yapılan deneyin yararlı yanı da öğrencilerin her ikisinde de başarıya ulaşmasıdır. Çünkü öğretmenleri onlara özel yetenekleri olan öğrenciler gibi davranmaya başladı ve onlar da buna uygun şekilde davrandılar. Öğrencilerin deneyden önceki fiili beceri dereceleri artık önemli değil. Burada önemli olan öğrencileri inanma ve inandırılma biçimleri önemlidir. Bunun üzerine düşünün ve kendinizi asılsız, yıkıcı inançlarla sınırlamayın. Bütün inançlarınız öğrenilmiştir; ve öğrenilen her şey yeniden öğrenilebilir. Doğduğunuz zaman zihniniz tertemiz bir sayfaydı.

İnançlarınız ve şartlanmışlığınız büyürken edinilmiş ve zamanla uyarlanmıştır. Zihninizi tertemiz bırakmak veya kirletmek tamamen size kalmıştır.

Aklınızın inanca hazırlamak için şu üç adımın size yardımcı olacağına içten inanıyorum:

* Olumlu düşünün: Aklınızı korku, bencillik, aç gözlülük, kıskançlık, kin, şüphe ve endişe gibi tüm olumsuz düşüncelerden temizleyin. İnancın gücü ancak böylece harekete geçebilir.

* Kendinize güvenin: Önemli olduğunuzu kavrayın. Kendinizi değersiz görürseniz insanların sizi değerli görmesini bekleyemezsiniz.

* Başarısızlığı unutun: Yenilginin geçici olduğunu anlayarak, onun size ilham vermesi ve böylece daha fazla çaba harcamanız için kullanın ve başaracağınıza inanmaya başlayın.

İnsan hayatında, mutluluğun yolu başarılardan, başarının yolu ise varlık yeterliliği duygusundan, inancından, güveninden geçer.
Yukarıdaki bilgilerden hareketle içimizdeki lideri bulmanın ilk adımı, gerekli potansiyele sahip olduğumuza inanmaktır.

Unutmayın:

* Liderlik öğrenilebilir.

* Liderler yaptıkları işe kendilerini adarlar.

* Liderler kendi gayretlerinden, birlikte çalıştıkları insanlardan bir şeyler öğrenirler.

* Liderler bilgi iktidarına sahiptirler.

Bazı insanlar, ”Bir zamanlar inanmıştım, fakat bir işe yaramadı.” diyorlar. Bu kadar kesinlikle bir işe yaramadığını nasıl biliyorlar? Belki de onlara daha çok süre verilmeliydi. Onlar bin yıllık bir Hint öyküsünden bir şeyler öğrenebilirler. Sabanını çekecek tek bir atı olan ve onu da kaçıran bir çiftçinin öyküsüdür bu. Komşusu, “Korkunç bir şey”der.

Çiftçi, ”Belki”der.

Çiftçi ertesi gün iki atla gelir. Komşusu, ”Bu harika”der.

Çiftçi, ” Belki”der.

Bu arada atları terbiye etmeye çalışan oğlunun ayağı kırılır.

Komşusu, ”Felaket”der.

Çiftçi, ”Belki”der.

Ertesi gün ordu savaş için tüm erkekleri silah altına alır, fakat ayağı kırılan oğlunu götürmezler. Komşusu şimdi de, ”Çok
şanslısınız.”der.

Çiftçi”Belki”der.

Yaşamın kendisi gibi, bu öyküde böyle sürer gider. Bir şeye inanıyorsanız ve bu henüz bir işe yaramamışsa, belki de çok erken bir yargıda bulunuyorsunuz.

Başarıyı artırmanın yolları

 Performans yönetimi sistemi uygulama sonuçlarının başarısını artırmaya yönelik pratik öneriler;

İşten çıkarmayı hariç tutarsak yöneticilerin sevmedikleri süreçlerden biri performans yönetimidir. Oysa performans değerlendirme süreci doğru yönetilirse bir yöneticinin en önemli yönetim araçlarından birisidir.


Dikkatli bir performans değerlendirme süreci için harcanacak birkaç saat personelin performansının artması, kariyer gelişimi ve motivasyonu üzerinde olumlu bir etki yaratacaktır.

Yıllık düzenli yapılan performans toplantılarına gösterilen özenin yanı sıra bir yönetici personeline günlük işlerini yaparken sürekli olarak “performans koçluğu” yapmalıdır. Performans koçluğu yaparken hepimizin aşina olduğu 4 pratik yol izlenebilir;

1. Personeli işin içine katın...

Birçok yönetici performans beklentilerini oluştururken önemli bir adımı unutur; kendisine bağlı personel bu beklentilerle aynı fikirde mi ve bu beklentileri yerine getirebileceklerine inanıyorlar mı? Yöneticiler personeline beklentileri hakkında ön bilgi verirse personel hedeflerini gerçekleştirmek için daha fazla çaba sarf edecektir. Böylece yöneticiler hedeflerin tutturulacağı konusunda kendilerini daha rahat hissedebilirler.

Can alıcı soru “ Bu hedefler birlikte ulaşabileceğimiz hedeflerdir, ne düşünüyorsunuz?” dur. Bu soru sorulurken şirket hedeflerine ulaşmak için konulması gereken hedefler unutulmamalı; karşılıklı oluşturulan hedefler şirket performans beklentileri çerçevesinde olmalı ve gerektiğinde birlikte revize edilmelidir. Personelinize toplu olarak vereceğiniz genel hedefler olabilir ancak bireysel hedefler kişilerin görevlerini, kuvvetli yönlerini ve motivasyon faktörlerini içermelidir. Toplu olarak verilecek hedefler kişiye özel imzalı bir mektupla da iletilebilir.

2. Yapabilirliği dikkate alın...

Öncelikle personeliniz ondan ne beklendiğini net olarak anlamalıdır. Yüksek beklentiler içeren hedefler personelinizi daha iyi olmak için zorlayacaktır; dikkate alınması gereken ise yüksek beklentilerin gerçekçi olmaması ve ulaşılmaz algılanmasıdır. Bu algılama gereksiz stres yaratır ve bir süre sonra personel performansını hedefe ulaşamayacağı düşüncesi ile düşürür.

Hedefleri küçük başarılar elde edilebilecek şekilde parçalara bölmek süreci daha ***ifli ve başarılı kılacaktır. Personelinizin kendisinden beklenen zor ancak ulaşılır bir görevi yerine getirmesi için uygun çalışma ortamı yaratmanız ve destek olmanız ise hem performansı hem de motivasyonu artıracaktır. Yetkinliklerin gelişimine yönelik verilen hedeflerde ise mümkünse ilgili yetkinliği arzulanan seviyede olan örnekler gösterilmelidir.

Personelinizi yapmadıkları için eleştirerek özgüvenini incitmeyiniz; özgüveni yüksek bir çalışan kendisini hedeflerini yerine getirmek için daha rahat hissedecektir.

3. Hedefleri gerçekleştirmeye yardım için ara ölçümlemeler ve gözlemler yapın...


Doğru beklentileri oluşturduktan sonraki adım personelinize onları gerçekleştirmek için yardım etmek, geribildirim vermek, yüreklendirmek ve eğitmektir. Bunları yapabilmek için gelişim alanlarını tespit etmeye yönelik ölçüm ve gözlemler yapabilirsiniz. Müşteri memnuniyeti anketleri, müşteri şikayetleri, iç hizmet ölçümleri, çalışan memnuniyeti anketleri vb. ölçüm yöntemleri özellikle sorun olduğunda direkt ve sürekli raporlanacak şekilde oluşturulmalıdır.

Yöneticiler değerlendirme sürecini günlük olarak gözlemlemeli ve kayıt altına almalıdır. Hafızanın yanıltabileceği unutulmamalıdır. Ara ölçümler ve gözlemler hedeflerin revize edilmesine de şans verir. Yüreklendirmek burada önemli bir noktadır; personelinize “yapmanızı istiyorum” demek yerine “biliyorum yapabilirsiniz” demek arasında büyük bir fark vardır. Ayrıca bir yönetici yüksek bir performansı fark edebilmeli ve teşekkür etmelidir.

Adaletli ve güvenilir bir yönetici olarak güven kazanmışsanız “bundan daha iyisini yapabilirsiniz” demek zaman zaman doğru bir yönlendirme olarak kullanılabilecek olumlu bir eleştiri tarzıdır.

4. Personelinizi motive eden faktörlere yönlendirin...

Bu belki de en zor olan bölümdür, hem adil bir iş dağılımı yapmak hem de personelinizin kişisel ilgi alanlarına yönelik hedefler verebilmek oldukça sıkıntılı olabilir. İnsanları başkalarının söylediklerini yapmak değil, kendi yapmak istediklerini yapabilmek mutlu eder. Burada temel nokta hedeflere yani personeli yapması gerekenlere yönlendirirken onu motive eden faktörleri kullanmaktır.

Motivasyon faktörlerini belirlerken motivasyon ölçüm sistemleri kullanabilir ve elde ettiğiniz sonuçlardan performans sisteminin yanı sıra işe alımda ve gelişimde yararlanabilirsiniz.

“Problemimiz var” benzeri cümleler kuran ve hep sorunları gören, olumsuz dil kullanan yöneticiler yerine nelerin iyi gittiğini anlatan, nelerin korunması gerektiğini, nelerin gelişmesi gerektiğini, nelerden vazgeçilmesi gerektiğini net olarak ifade edebilen yöneticiler daha başarılı sonuçlar elde edecektir. Gerçek motivasyon, bağlılık, iş tatmini işi başarı ile tamamlayabilmekle ilgilidir. Yapılacak işlerin neden yapılması gerektiğini gerekçeleri ile birlikte açıklamak personelinizin işlerini daha fazla sahiplenmesini sağlayacaktır.

İşin ana sorumluluklarını belirlemek, tatmin edici bir profil oluşturmak, en uygun kişiyi işe almak, personelinizin günlük, aylık, yıllık iş planlarını yapmak ve takip etmek, motivasyon faktörlerini bilmek, ortaya çıkan sorunlarla başa çıkmak; “ personelinize işini en iyi şekilde yapabilmesi için” yardımcı olmaktır. Bütün bu süreç doğru olarak tasarlandığında ve uygulandığında performans yönetimi hiç de sanıldığı kadar zor olmayacaktır.




Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık