BAŞARININ YAŞI BAŞI OLMAZ

BAŞARININ YAŞI BAŞI OLMAZ

Bazen kendimizi çok yorgun, bitkin ve isteksiz hissettiğimiz olur. Böyle zamanlarda kendimizi çökmüş ve ihtiyarlamış hissedebiliriz. Ya da herhangi bir girişimde bulunmak istediğimiz zaman, "Benim için çok geç! Artık yaşlandım. Yıllar evvel yapmalıydım!" gibi mazeretler ileri sürebiliriz. Bu mazeretlerimiz doğru gibi görünebilir. Yani bazı şeyleri zamanında yapmak gerekir. Ama beklediğiniz takdirde zaman geçecek ve o yapmak istediklerinizi halen yapamamış olmanın verdiği sıkıntıyı taşıyacaksınız. O halde beklemeyin. Gün bugündür. Geçmişteki başarısızlıklarımıza takılacağımıza, onu nasıl telafi edebileceğimizi ve aslında zamanı geçmiş gibi görünse de birçok şeyi halen yapabileceğimiz gerçeğini gözden kaçırmamalıyız. İşte size, geçmişte büyük başarılar gösteren kişilerin bu başarılan gösterdikleri yaşları:
*    Kristof Kolomb, Amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı.
*    Pasteur, kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı.
*    Mimar Sinan, Süleymaniye Camii'ni bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye Camii'ni tamamladığında ise 86'ya ermişti.
*    Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı.
*    Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak
hala işinin başındaydı.
*    Goethe,  en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti.
*    Nobel ödüllü Alman doktor Albert Schvveitzer, 88 yaşına rağmen Afrika  hastanelerinde  durmaksızın  çalışarak ameliyat yapıyordu.
*    Ressam Titian 99 yaşında hayata gözlerini yumdu. "Lepanto Savaşı" adlı ünlü tablosunu ölümünden bir yıl önce tamamladı.
*    Dört defa İngiltere başbakanı seçilen Gladstone, son kez göreve geldiğinde yaşı 83'du.
Gençlik, hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir. İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır. Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır. Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.
Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesidir. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların teslim edilmesi ruhu buruşturur. İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, hâlbuki yaşamadıkça yaşlanırlar. İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır. Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz. Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ama görüş alanınız genişler.

DERLEYEN:KESFETKENDİNİ EDİTÖRÜ
İletişim:[email protected]

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık