Fıkralar

NEFES DARLIĞI 67 yaşındaki çok nefes darlığı çeken Vehbi Efendi doktor Agop'a gelir, muayene olur. Hastasını çok konuşturmayan asabi mizaçlı doktor, muayene ettiği hastasına bir reçete yazar ve günde 5 sigara içmesini söyler. 15 gün sonra kontrole gel der. 15 gün sonra kontrole gelen hastasının çok daha fazla ağırlaştığını gören Dr. Agop, "Vehbi Efendi sen günde kaç sigara içiyorsun ki hastalığın böyle ilerledi ve ağırlaştı" diye sorunca Vehbi Efendi cevap olarak; "Sizin söylediğiniz gibi günde 5 sigara içiyorum doktorum", der. Doktor, "Peki Vehbi Efendi sen eskiden günde kaç sigara içiyordun?" diye sorunca, Vehbi Efendi; "Eskiden hiç içmezdim, siz söyleyince içmeye başladım efendim" der. Doktor, "Peki eskiden içmediğini bana niçin söylemedin?" deyince, Vehbi Efendi; "Siz sormadınız, benide konuşturmuyorsunuz ki söyleyeyim" diye cevap verir. Fıkralar ve Hikayeler(Nefes Darlığı)...Devamını Oku »

FENER Kör bir adam gece vakti, testisini çeşmeden su doldurup elinde feneri ile evine dönerken, ona rastlayan biri gülıneye' başlar. "Yahu sen kör bir adamsın. Ha gece olmuş, ha gündüz olmuş. Senin için ne farkeder, bu yanan feneri taşımanın ne anlamı var" deyince, Kör adam şu cevabı verir; "Be hey geveze... Ben bu feneri senin gibi bakıpda görmeyen körler için taşıyorum ki karanlıkta bana çarpıpda testimi kırmasınlar diye." Fıkralar ve Hikayeler(Fener)...Devamını Oku »

ŞİKAYET Hazret-i Davut'a hayvanlar şikayete gelmişler. İlk gelen zürafa, "Efendim, benim boynum iki metre. Hareket ederken çok sıkıntı çekiyorum, ne yapabilirim?" diye sormuş. İkinci olarak gergedan gelmiş. Gergedan, "Efendim, benim vucudum çok iri, her yere çarpıyorum" demiş. Hayvanlar sırayla sıkıntılarını anlatırken sıra tavuğa gelmiş. Hazret-i Davut tavuğa; Senin ne sıkıntın olabilir diye sorunca, tavuk şu cevabı vermiş. "Sıkıntıyı ben bilirim, hergün yumurtluyorum. Ya bu deliği büyült, ya da bu yumurtayı küçült." Fıkralar ve Hikayeler(Şikayet)...Devamını Oku »

YALANIN AFFI Padişah isyankar esiri ölüme mahkum edince, esir de kendi dilinde sövüp, saymaya başlamış. Esirin bir şeyler söylediğini duyan padişah vezİrine ne dediğini sormuş. Çok iyi kalpli ve barışsever olan vezir padişahına esİrin kendisine, "Af kötüleri de iyi edebilir, zaten iyi insanlar da affı sever" diye söyleniyor efendim demiş. Bunu duyan padişah esiri affetmiş. O esnada orada bulunan kötü kalpli ikinci vezir ise padişaha, "O esir size sövüyordu, bu vezirde size yalan söyledi ve sizi aldattı" deyince padişah kaşlarını çatarak uzun uzun düşünmüş, "Onun yalam senin doğrudan daha iyiydi. çürikü o yalan, hem bir can kurtardı, hem de beni memnun etmişti" demiş. Fıkralar ve Hikayeler(Yalanın Affı)...Devamını Oku »

FİL Timur, Akşehir'i zaptettiğinde Nasreddin Hoca'nın köyüne bir fıl hediye etmiş. Hayvan çok oburmuş, köyde ne varsa yiyip bitirmiş. Timur çok sert bir hükümdar olduğu için kimse ses çıkaramıyormuş. Sonunda köylüler dayanamamışlar ve Nasreddin Hoca'ya; "Hep beraber Timurlenk' e gidip şikayetimizi bildirelim. Bu iili başımızdan alsın. Ne olur sen bize öncülük et, Hoca" demişler. Nasreddin Hoca önde, köylüler arkada, hükümdarın sarayına gitmişler. Hoca içeri girerken birde bakmış ki, arkasında hiç kimse yok. Bütün köylüler korkudan birer birer sıVlşmışlar. Bu duruma cam çok sıkılan Hoca, "Durun ben size bir oyun edeyim de görün" diye söylenmiş. Çatık kaşlı, asık yüzlü Timurlenk'in karşısına çıkınca: "Siz bizim köye bir fıl hediye etmiştiniz ya Sultamm", demiş. Timurlenk kükremiş: "Eee ne olmuş?" "O fıl erkek, Efendimiz. Köy halkı bir de dişi fıl armağan etmenizi istiyor. Ikisi çiftleşsin, yavruları olsun, köy daha da şenlensin efendimiz." Fıkralar ve Hikayeler(Fil) ...Devamını Oku »