Fıkralar

Fıkralar Ve Hikayeler ( Kuyruk Acısı )

Fıkralar ve Hikayeler ( KUYRUK ACISI )

KUYRUK ACISI Çoban dağda kaval çalıp gezerken ufak bir mağaraya rastlar. Mağaranın önüne oturup, kaval çalmaya devam ederken, mağaradan bir kobra yılanı dışan çıkar ve kavalı dinlemeye başlar. Bu ses kobranın çok hoşuna gider. Kaval faslı bitince yılan mağaraya girer ve ağzında bir altın getirip çobana verir. Bu ücret çobanın çok hoşuna gider. Hergün aynı mağaraya gelerek yılana kaval çalar ve bir altını alıp evine gider. Bu durum iki sene devam eder. Nihayet çoban yılana bir gün gidip konuşmak istediğini söyler ve der ki; "Ben artık yaşlandım, hacca gideceğim, bu üç ay sürer. Bu sürede eğer istersen benim yerime oğlum Ali Çavuş sana kaval çalabilir." Yılan da peki öyleyse der sen gelene kadar oglun çalsın. Ve Ali Çavuş babası gittikten sonra yılana kaval çalmaya başlar. yılan da aynı şekilde her çalıştan sonra bir altın vermeye devam eder. Hergün bir altın alan Ali Çavuş bundan sıkılır ve mağaradaki altmları bir seferde alabilmek için yılana bir oyun oynamayı düşünür. Ertesi gün Ali ...Devamını Oku »

Fıkralar Ve Hikayeler( Dilenci )

Fıkralar ve Hikayeler( DİLENCİ )

DİLENCİ Bir dilenci kadın, bir evin avlusuna girip; "Allah rızası için bir sadaka verin" demiş. Evin hanımı üst kattan merdivenin başına çıkmış ve dilenciye "Eğer aşağıda olsaydım sana. bir sadaka verirdim, başka zaman gel veririm" demiş. Dilenci aynı eve 15 gün sonra tekrar gelmiş yine "Allah rızası için bir sadaka" diye seslenmiş. Bu sefer evin hanımı avludaki odadan çıkıp "Kusura bakma yukarıda olsaydım sana sadakam verirdim" demiş. Dilenci sinirlenmiş ve evin hanımına "Hanım, hanım madem vermeyeceksin bari doğruyu söyle, "Ben seni yukanda da gördüm, aşağıda da gördüm" demiş. Fıkralar ve Hikayeler( DİLENCİ )...Devamını Oku »

Fıkralar Ve Hikayeler ( Kemençe )

Fıkralar ve Hikayeler (  KEMENÇE )

KEMENÇE Bir çarşı bekçisi gece çarşı dükkanlannı kontrol ederken lazın biri dükkanlardan birinin asma kilidini testere ile kesiyormuş. Bunu uzaktan gören bekçi lazın yanına gelmiş ve sormuş: "Sen burada ne yapıyorsun bakayım?" laz da bekçiye: görmüyor musun kemençe çalıyorum” demiş Bekçı de, "Kardeşim bu nasıl kemençe ki hiç sesi çıkmıyor" deyince laz da cevap olarak; "Bu yeni model kemençe, sesi sabah olunca çok kuvvetli bir şekilde çıkar". Fıkralar ve Hikayeler ( KEMENÇE )...Devamını Oku »

Fıkralar Ve Hikayeler ( Bahşiş )

Fıkralar ve Hikayeler (  BAHŞİŞ )

BAHŞİŞ Nasrettin Hoca bir gün hamama gitmiş. Hamamdaki görevliler, havlucu, sabunlayıcı ve keseci hocayı tanımadıklan için pek alaka göstermemişler. Hoca yıkanmış, keselenmiş, sabunlanınış ve havlusunu da alıp kurulanmış. Hoca giyindikten sonra hamamı terkederken her zaman bahşiş alınaya alışık olan havlucuya, sabunlayıcıya ve keseciye o zaman bir akçe olan bahşişi hoca İkişer akçe olarak verip hamamdan çıkmış. Aradan onbeş gün geçtikten sonra hoca aynı hamama yine gitmiş. Bu sefer hamamdaki keseci, sabunlayıcı ve havlucu hocayı tanıyarak kapıdan girerken çok hürmet ederek karşılamışlar. Herkesten çok hocaya ilgi ve alaka gösterip çay, kahve ikram edip bir güzel sabunlayıp, keseleyerek, havlusunu tutmuşlar. Hocayı kapıya kadar yolculamışlar. Burada Hoca hamamcıya hamam parasını ödemiş. Yanında bahşiş için duran sabunlayıcı, keseci ve havlucuyada sadece teşekkür edip kapıdan çıkmak üzere iken havlucu, keseci ve sabunlayıcı; "Hoca hoca nereye gidiyorsun, bizim bahşişlerimizi unuttun g...Devamını Oku »

Fıkralar Ve Hikayeler( Bilen Bilir )

Fıkralar ve Hikayeler( BİLEN BİLİR )

BİLEN BİLİR Nasrettin Hocamn onsekiz yaşında çok güzel bir kızı varımş. Kızı köyden bir genç kaçırmış. Aradan üç gün geçmiş, hoca yolda kızı kaçıran damadına rastlamış ve damadı kovalamaya başlamış. Damat koşarken yolda içinden geçtiği mercimek tarlasından bir tutam mercimek koparmış ve koşmaya devam ederek nihayet nahiyeye yetişmiş. Nahiyede kalabalık gruplara kanşmış, arkasından hoca yetişip, damadın yakasına yapıştıp vurmaya başlamış. Kalabalıkta ki İnsanlar araya girip damada sormuşlar: "Yavrum sen bu hocadan niye kaçıyorsun, hoca seni niye dövüyor?". Damat da; "Ben bu hocamn tarlasından geçerken şu hiı' tutam mercimeği kopardırn. Hoca beni bunun için kovalayıp, dövüyor" deyince kalabalıktaki insanlar hocaya; "Hoca hoca ayıp değil mi, bir tutam mercimek için bu dolikanlıyı kovalayıp, dövüyorsun" diye çıkışmışlar. Hoca da Cevap olarak; "Bilen bilir, bilmeyen de bir tutam mercimek için diye cevap vermiş. Fıkralar ve Hikayeler( BİLEN BİLİR )...Devamını Oku »

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70
Yukarı Çık