Fıkralar

KUYRUK Balık dükkanına balık almak için giren Şaban çok pis bir koku ile karşılaşır ve eline aldığı lüfer balığını kuyruğundan koklanıaya başlar. Bunu gören balıkçı; - Hey Şaban, sen ne yapıyorsun, balığın neresini kokluyorsun, balık baştan kokar, başını koklayacaksın der. Şaban; - Başı zaten kokmuş acaba kuyruğuna da ulaştı mı? diye kokluyorum. Fıkralar ve Hikayeler( KUYRUK )...Devamını Oku »

TEFECİ Temel vefat eden kayınvalidesinden kalan büyük (nakit) mirasla tefeciliğe baş1ar. Bunu dUY!1n şehrin büyük inşaatçılarından ortak bir tomar çekle Temel'in ofisine gelirler. Temel yanına para almaya gelen insanları odasına tek tek kabul eder. Ortaldardan birisı (birincisi) 50 milyarlık olan çekleri alır kırılması için Temel'in odasına girer. Temel, ana adı, baba adı, doğum yeri, doğum tarihi, nıemleketi, evli bekar kaç çocuğu olduğu, askerlik yapıp yapmadığı vs. durumlarını sorup katip'ine not aldırır ve son olarak haftada kaç kere yıkanırsın diye sorar. Adamda 1 kere diye cevap verir. Peki çık dışarı der. Kapıdaki diğer ortaklar içeriden çıkan arkadaşlarına ne konuşulduğunu sorup anlarlar. Hemen çekleri karıştırıp, birazda eksilterek aynı çekler değilmiş gibi Temel 2. ortağa da aynı sualleri sorar ve yine en son haftaaa kaç gün yıkandığını sorar. Birinci 1 defa deyip dışarı çıktığı için bu ortaK 2 defa acı' ve Temel 2. ortağa da ınşarı çık der. Ve içeri 3. ortak girer, Temel 3....Devamını Oku »

NİYET Kaplumbağayı sırtında heybesi, tozlu Anadolu yolunda (Örenler sormuşlar; - Hayrola nereye? - Kaplumbağa kan ter içinde "Hicaza" demiş. Soruyu gü1müşler. - Senin bu hızla "Hicaza" varmaya ömrün yetmiz ki! Kaplumbağa ters ters bakmış; - Olsun niyet ettim bir kere varamasam da yolunda ölürüm... Allah Haccımı kabul eder. Fıkralar ve Hikayeler ( NİYET )...Devamını Oku »

DON GİYMEYE VAKİT YOK Eski ama çok eski zamanlarda erkekler entari giyerlermiş, altlarında da , genellikle iç çamaşırı olmazmış. öyle olunca da, aniden bir rüzgar estiğinde bağrışan kadınlar mı istersin, kaçışan çocuklar mı? Bu durum bir gün padişahıp kulağına gitmiş. Padişah emir buyurmuş. HER KIM ENTARININ ALTINA DON GIYMEZSE, KADI ONUNE ÇıKARıLACAKI" Bunun üzerine korkudan herkes don giymiş. Padişah sonuçtan emin olmak için vezirini kontrol etsin diye çarşıya göndermiş. Vezir rüzgarlı bir havada inmiş çarşıya, bir de ne görsün. Palabıyık Abdullah don giymemiş. Apar topar Abdullah kadı önüne çıkartılmış. Kadı sormuş; - Adın? - Abdullah. - Baba Adın? - Abdü1mecid. - Karın var mı? - Var nah beş dene. - Çocuk kaç tane? - Birinciden 5, ikinciden 3, üçüncüden 4, dördüncü kan kısır, beşinciden 2, bir " denede yolda... Kadı: "Yaz katip efendi" - Abdü1mecid oğlu Abdullah'ın don giymeye vakti olmadığından beraatİne!.. Fıkralar ve Hikayeler ( DON GİYMEYE VAKİT YOK )...Devamını Oku »

Halim Selim inanmış bir insan olan Salih Efendi Cenab-ı Allah'tan dilek dilemiş, rica etmiş, yalvarmış, yakarmış ve "Azrail benim canımı almadan canımı alacağı zamanı bana 2 ay evvel haber versin" demiş. Yüce hak tarafından dileği kabul olmuş ve Azrail'e emir verilmiş. Adam 80 yaşına geldiği gün Azrail adamın canını almak üzere habersiz çıkıp gelmiş ve ben geldim demiş. Salih Efendi bu İşe itiraz etmiş ve "Benim acizane dileğim, ricam kabul ..dilmişti. Sen gelmeden bana 2 ay evvel haber verecektin" demiş. Azrail de "Ben sana daha nasıl haber vereyim sen ya ıııılamıyorsun ya da anlamak istemiyorsun sana şimdi .., wuyorum; - Senin gözlerin zayıfladı mı? - Evet - Senin kulakların ağırlaştı mı? - Evet . Senin saçın, sakalın, kaşların ağardı mı? -Evet Senin dişlerin döküldü mü? -Evet Senin belin büküldü mü? -Evet . Senin dizlerin tutmuyor ? -Evet Sen yoruluyormusun? -Evet Sen baston kullanıyormusun? -Evet AZRAİL: PEKİ BUNLAR HABER DEGİL DE NEDİR? SANA MEKTUP MU YAZSAYDıM." demiş. Fı...Devamını Oku »