LİDER ANNE BABA OLMAK

LİDER ANNE BABA OLMAK

Kaç yaşında olursa olsun çocuk ve anne baba arasında çatışmaya dönüşebilecek sorunlar her zaman çıkacaktır. Önemli olan doğru iletişimle bu çatışmaları kalıcı bir hasar bırakma noktasına gelmeden çözebilmektir.
Çocuklarına karşı denetleyici, suçlayıcı yada eleştirel yaklaşan anne babalar böyle sorunlarla karşılaştıklarında genellikle kazan-kaybet yöntemini uygularlar ve kazanan taraf olmak için çocukları üzerinde yoğun bir baskı uygularlar.
* Nilay-baba-yağmurluk (s:135)T6
    -Tamam siz kazandınız o aptal yağmurluğu giyeceğim.
    Evet gerçektende kazanan taraf babadır. Peki ya babasının bu tutumunun Nilay üzerinde nasıl bir etkisi olmuştur.
-Çatışmaları çözmek için bu yola baş vuran anne babalar ağır bir bedel öderler
•    Çözüm dayatma-katkı uyma arzusu az
•    Boyun eğme-cezalandırma korkusu
•    Anne babaya öfke-boyun eğme sonucunda düşmanca duygular
•    Yüzlerde kızgın ifadeler-düşmanca sözler(bu yöntemin uygulandığı çocuklarda)
•    Kötüye giden bir ilişkinin tohumlarını atılır.
•    Aslında tam tersi güç ve otorite kullanarak çocuğun kendini  denetleme ve sorumluluk sahibi olmayı öğrenme şansını elden alma
•    Baskı ile büyüdüklerinde sorumluluk sahibi kişiler olacaklarını sanma.
•    Çocuklar boyun eğerek ağır baskılarla baş etmeye çalışırken sorumluluk sahibi olmayı bırakın davranışlarının denetlenmesi için bir dış otoriteye bağımlı olurlar. Yağcı, içe dönük isyankar
•    Kendilerini gerçekleştiremezler.
-Arkadaşım-lise-orta okul başarı -üniv başarısızlık?__SOR
Çocuklara karşı pasif yaklaşımı tercih eden aileler ise kaybeden taraf olmayı yeğlerler ve onun tehditlerine boyun eğerek kazanmasına izin verirler.

NİLAY: yağmurluğu giymeme zorlarsan hırkamı da çıkaracağım
BABA:tamam ne halin varsa gör. S136 T6

KAYBEDEN YOK YÖNTEMİ

Kaybeden yok yönteminde eşitlik temel noktadır. Sorunlar hiç kimse kaybetmeden her iki tarafında kazanacağı biçimde çözülür. Çözüm her iki taraf içinde kabul edilebilir olmalıdır.
Anne yada baba birlikte çözüm aramak için çocuktan katılım ister. Çözümler değerlendirilir ve sonunda ikisine de uygun gelen birinde anlaşılır. Ortak ürettikleri birim çözüm olduğu için hiç kimse çözüme karşı gelemez ve güç kullanarak birbirlerine boyun eğme ihtiyacı duymazlar.
*Nilay-baba- yağmurluk S170
    Nilay ve babası her ikisini de mutlu edecek bir çözüm buldular. İkisi de güç kullanarak birbirlerini kırmadılar. Sorun çözmeyi birbirlerine sıcak duygular besleyerek bitirdiler.
    Peki bu yöntem neden etkilidir?
Öncelikle;
•    Çocuk çözümü uygulamaya daha isteklidir
Katılım İlkesi:insanlar alınmasında katkıları olan kararların alınmasında kendilerine zorla kabul edilen kararları uygulamaktan daha isteklidirler.
•    Çocukların düşünme becerilerini geliştirir:Zihinsel egzersiz enine boyuna düşünme ve çözümleme
•    Az düşmanlık çok sevgi: İki insan bir çözüm üzerine anlaşınca birbirlerine yakınlık duyabilir. Anne/baba ve çocuk arasında bir çatışmayı birlikte çözünce bir sevgi ve şefkat duygusu doğar. Yalnızca çatışma ortadan kalktığı için değil, kaybetmediklerine de sevinirler.
•    Gerçek sorunlar yakalanır:Nilay baba ve yağmurlukta Nilay’ın yağmurluğu giymek istememesinin sebebinin ekoseli olduğu için arkadaşlarından farklı olacağı korkusuydu ve ortaya çıktı.
Kazan kaybet yönteminde anne-baba hemen kendi çözümlerini öne  sürüp,bunu çocuğa dayattıkları için gerçek sorunun ne olduğunu göremezler.
Bazı anne babalar bu yöntemi uygulamada tereddüt yaşarlar. Bu yöntemi anne babanın zayıflığı olarak görürler ve çocuklarının saygısını yitirmekten korkarlar. Çoğu zaman saygı kelimesini korku kelimesiyle karıştırırız. Oysa ototriter bir yaklaşım sergilediğimizde çocuğumuz boyun eğmesi bize duyduğu saygıdan değildir.

BAŞKA NEREDE?
Kullanabiliriz>>>>Eş>>iş>> arkadaş
Kullanamayız>>>>Acil kararların gerektiği durumlarda (Çocuğunuzun apandisti patladı ve hastaneye gitmek istemiyor) burada kazan-kaybet yöntemini uygulamanız gerekebilir. Önemli olan sonradan bunun sebebini anlatabilmeniz.
    Sevgili anne-babalar çocuğunuza destekleyici olarak yaklaştığınızda, sorunlara onlarla uzlaşarak, birlikte çözüm ürettiğinizde davranışlarınızdaki sevgi ve ilgi onları şımartmaz. Şımartacağım korkusunu bir kenara bırakın ve sevginizi hissetmesine izin verin.
    Sevgi duygu ve düşüncelerin paylaşılmasıdır. Evin sevinçlerine ve sıkıntılarına onları ortak ettiğinizde, her şeyden önce ait olma ihtiyacını karşılamış olursunuz. Bu onlarda ’benim annem’ ‘benim babam’’benim ailem’ duygusunu uyandıracaktır. Ona vakit ayırın ve yaşantınıza her açıdan ortak edin.
    İçten sevmek diye bir kavram bize nereden gelmiştir bilmiyorum ama sevgi ancak uygun araç ve yöntemlerle ifade edildiğinde anlaşılan bir duygudur. Çocuğunuza seni seviyorum demekten çekinmeyin ve sadece sözcüklerle değil gözleriniz ve davranışlarınızda anlatın sevginizi. Gözlerinizle sihirli bir iletişim kurabilirsiniz. Destekleyici, sıcak ve güven dolu bakışlarınızla koşulsuz sevginizi çocuğunuza hissettirebilirsiniz. Onu öptüğünüzde, kucakladığınızda yada sırtını sıvazladığınızda her ne olursa olsun yanında olduğunuzu hissedecektir. Onu karşılıksız sevin sadece sevin. Sevginize maskeler takmayın onu uyursa seveceğinizi uyumazsa sevmeyeceğinizi düşüneceği davranışlardan kaçının. Sevginize şartlar koymayın.
 Çocuklarımızı ne yaptığı, nasıl yaptığı için değil oldukları gibi kabul ederek sevmeli ve her fırsatta bunu onlara göstermeliyiz. Koşulsuz sevginin sırrı burada yatar.
Onlara sevgimizi sadece sözcüklerle değil davranış ve bakışlarımızla hissettirdiğimizde denemekten korkmayacak ve hayatlarında her alanda başarılı olmak için emin adımlar atacaklardır.
Hata yapsalar da başarısızlığa uğrasalar da yanlarında olduğunuzu bilme onlara güç verecek ve pes etmeyeceklerdir
Unutmayın ‘sevgi sevgiyi doğurur’ bu da ancak koşulsuz sevmekle mümkün olur.

Bir yorum

Cevapla

  
 
3+2 İşleminin Sonucu    
Yukarı Çık