Kariyerinizde İlk Başlangıç

Kariyerinizde İlk Başlangıç

Kariyerinizde İlk Başlangıç

"Hayatımız ağırlıklı tesadüfler ve dayatmalardan oluşuyor”
demiştim, üniversite mezunu çalışanlarımızın yüzde 39’unun eğitimi ilgisiz bir alanda çalıştığını açıklamaya çalışırken. Eğitim sisteminin yanlışlarından, insanın kendini 'keşfedemeden' derin sularda yüzmeye çabalamasının zararlarından dem vurmuştum. Bu hafta, yine bu meseleye, ama başka bir açıdan yaklaşalım istedim. Daha doğrusu bir adım sonrasına bakmayı. İstemediğimiz bir eğitimi tesadüfler ve dayatmalar sonucu almış olabiliriz. Peki ilk işimizi nasıl seçtik? İlk işinizi hatırlıyor musunuz? Muhtemelen evet. Siz mi işinizi seçmiştiniz, işiniz mi sizi? Sanırım birçoğunuz için cevap aynı: “Hayır”.

 **Mezuniyet sonrası ilk iş, bir insanın geleceğini belirlemesi açısından oldukça önemli. Hatta birçok uzmana göre, iş hayatı başarısının önemli bir göstergesi. Yanlış bir başlangıcın yarattığı zaman ve ruhsal durum maliyetlerini çok gördük hepimiz. Tabii ki, ilk işiniz sizin hayattaki tek işiniz olmalı, diye bir savımız yok. Amacımız yanlış başlangıçların yaratabileceği önemli maliyetleri azaltabilmek.

1996'da alışılmışın dışında bir iş yapmaya karar veriyor ve 1965-1989 yılları arasında mezun olmuş olan tüm MBA öğrencilerine (toplam 4 bin kişi) bir anket postalıyor. Amaç, mezuniyet sonrasında yapılan kariyer ve işyeri tercihlerinin, şu anda bulunulan pozisyona olası katkı ve götürülerini belirlemek. Anket posta anketlerinden beklenmeyecek oranda sürpriz bir geri dönüş oranı elde ediyor (yüzde 61) ve 2 bin 440 mezun cevap veriyor.

Çıkan sonuçlar oldukça ilginç. Örneğin zaman içinde yükselen meslekleri görmek mümkün. 1965-1969 dönemi mezunları daha çok 'üretim' ve 'teknoloji' alanlarında çalışmayı tercih ederken, sonraki yıllarda ibre 'danışmanlık' ve 'yatırım bankacılığı'ndan yana dönmüş. Girişimcilik ruhunun zaman içinde nasıl arttığını da sonuçlarda görebilirsiniz. İlk işi olarak kendi işini kurmayı tercih edenler sadece yüzde 2 oranında iken, 10 yıl sonrasında bu durumu tercih etme yüzde 20 oranında yükselmiş.

Tabii ki biz sonuçların 'ilk iş seçimi' bölümüne odaklanacağız. Ankete göre cevaplayanların dörtte biri, ilk iki senenin sonunda sadece ilk işyerlerini bırakmakla kalmamış, çalıştıkları sanayi kolunu da değiştirmiş. İş değiştirme nedenleri ise, mezuniyet yılından bağımsız olarak, ortaklık göstermiş.

Sebepler sırasıyla; kariyer gelişimi, yeni fırsatlara ilgi, daha çok para, yaşam tarzı, işten duyulan memnuniyetsizlik ve gelişimin önlenmesi olarak belirlenmiş. En ilginç veri ise zaman içinde daha fazla oranda 'orta-küçük ölçekli' firmalara kayış olması. Mezuniyet sonrası ilk iş için daha çok büyük ölçekli firmalar tercih edilmiş. Ancak sonrasında bu tercih oranında ciddi bir düşüş gözlenmiş. Bugün tüm mezunların sadece yüzde 35’i bin ve daha fazla kişinin çalıştığı bir firmada çalışırken, yüzde 33, yirmi beş ve daha az kişinin çalıştığı firmalarda görev alıyor. Boşuna her ülkede firmaların yüzde 99’u 'küçük-orta ölçekli işletme'lerden oluşmuyor.

  ** Yaptığımız online ankette, çalışanlara seçtikleri ilk işin kendileri için doğru bir tercih olduğuna ne kadar inandıklarını sorduk. Cevaplayanların yaklaşık dörtte biri 'çok doğru bir tercih yaptıklarını', hatta halen aynı işte olduklarını beyan etti. İşe olumlu tarafından bakarak halen genç oldukları için değil, gerçekten mutlu oldukları için bu cevabı verdiklerini varsayalım. Pişmanlık belirten kesimin oranı ise yüzde 32. Bu kesimin yarısı işyerlerinden, yarısı da kariyer tercihlerinden mutsuz olduklarını belirtmiş. Muhtemelen tesadüfler ve işsiz kalmamak için yapılan dayatmalar sonucu tercih edilmiş bu 'ilk iş'leri biraz yakından incelemekte yarar var. Çünkü “Aman canım ne olacak ilk işimdi, başka doğru dürüst iş bulamadım, yoksa işsiz kalacaktım” demek aşağıdaki çalışmanın sonuçlarına göre pek de doğru bir yaklaşım değil.

  ** İlk  işin bir 'yükselme basamağı' mı yoksa bir 'kapan' mı olduğu tartışılmış. Almanya, İngiltere ve İtalya’nın, 1983-1998 yılları arasındaki verileri üzerinden yürütülmüş olan bu çalışmada, özellikle işsizlik sebebiyle, üniversite mezuniyetiyle edinmiş olduğu meziyetlerin altında bir işi kabul eden kişiler (under-qualified jobs) kapsama alınmış. Sonuçlar bu şekilde tercih edilmiş bir ilk işin, çalışanın hayatında 'kapan' teorisini daha fazla destekleyen şekilde sonuçlandığını gösteriyor. Her ne kadar, eğitimli biri, ilk etapta düşük kapasiteli bir işte daha hızlı yükselme şansına sahip olsa da, bir süre sonra kendisi 'tavan etkisi'yle (ceiling effect) karşılaşıyor; yani zaten düşük kapasiteli bir işin gidip gidebileceği yer belli ve diğer başlangıç noktalarının sağlayacağı yükselmeyi asla sağlayamıyor.

Dolayısıyla sadece açıkta kalmamak için yapılmış bir tercih, aslında bütün kariyerinize, uzun vadede olumsuz yansıyor. “Ee peki ne yapalım, işsiz mi kalalım?” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Bu noktada hariçten gazel okumam anlamsız. Ama bilimsel verilere dayanarak yapabileceğim tek tavsiye, ilk bulduğunuz işe hemen sarılmamanız ve niteliklerinize uygun bir işi biraz daha fazla kovalamanız. Bir nevi risk yönetimi.

Sonradan pişman olmamak için.İlk işiniz, sizce doğru tercih miydi? , Kesinlikle evet, hala aynı iş yerinde çalışıyorum yüzde 23,62, O zaman için en iyi tercihti yüzde 44,20, Benim için yanlış bir kariyerdi, değiştirdim yüzde 15,85, Kariyer seçimim doğruydu ama iş yerim iyi değildi yüzde 16,33, Katılımcı sayısı: 6737

DERLEYEN....DRPİST

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık