Hikaye

Çok Kısa Hikayeler

Çok Kısa Hikayeler

Çok Kısa Hikayeler Buket ve İlginç Dünya 1 Buket’in annesi bankacıdır babası ise memur. Annesi eve geç saatte geliyor babası ise eve elinde en on on beş dosya ile geliyordu ve Buket’le ilgilenmiyordu. Aslında her ikisi de Buket’le ilgilenemiyorlardı. Günün birinde Buket’in annesinin İzmir’e tayini çıktı. Hemen taşındılar İstanbul’da ki apartman evine karşın bu eski ama büyük villa bayağı güzeldi. Ev eskiydi ve evin içinde bir sandık nir de pembe bir vazo vardı evin etrafı biraz ıssızdı sadece alt komşuları vardı. Anne ve babası Buket’e evi önce temizleyelim sonra eşyaları yerleştiririz dediler. Buket’in annesi sandığı atmak istedi fakat sandık çok büyük ve ağırdı. Sandığın bir de kilidi vardı. Biraz uzakta kasaba okulu vardı.Adı:Kardeşlik ve Dayanışma ilk öğretim okuluydu. Buket arkadaşlarından ayrıldığına hiç ama hiç sevinmiyordu.Bir gün anne ve babası biz alışv...Devamını Oku »

Hikaye Örnekleri

Hikaye Örnekleri

SORUN YOKTUR BAKIŞ AÇILARI VARDIR Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikayet eden; Her gün hayatinin ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı Hayat, ona göre, çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten yorulmuştu. Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karşısına. Genç kızın bu yakınmaları karşısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi. Bir gün onu mutfağa götürdü. Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu. Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca, Bir cezveye bir patates, diğerine bir yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye başladı. Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karşılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu. Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı.Babası onun bu ısrarlı sorularına cevap vermedi. Yirmi dakika sonra, adam cezveleri...Devamını Oku »

Kızılderili Hikayeleri

Kızılderili Hikayeleri

Yaşlı Kızılderili reisi kulübesinin önünde torunlarıyla oturmuş, az ötede birbirleriyle boğuşup duran iki köpeği izliyordu. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve on iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri köpekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli gözükürken niye ötekinin de olduğunu, hem niye renklerinin ille de siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla sordu dedesine. Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununu sırtını sıvazladı. "Onlar benim için iki simgedir evlât" dedi. "Neyin simgesi?" diye sordu çocuk. "İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları." <...Devamını Oku »

1 2 3 4 5
Yukarı Çık