İnsan beyni biyolojik bir bilgisayardır. Zeka ve hafızası güçlü insanlarla sıradan insanlar arasında zihinsel bilgisayarlarında çok az fark vardır. Ancak başarılı insanlar beyin bilgisayarlarını kullanmayı iyi bilmektedirler.
Yaşadığımız olaylar, heyecanlarımız beynimize protein olarak şifrelenir. 2-3 gün sonra aynı olayları heyecanları ile birlikte hatırladığımızda beynimiz o bilgileri kayıtlı odacıktan yani disketten okur ve biz anlatmaya başlarız. Bütün bu bilgiler kimyasal ve elektriksel olarak kodlanmaktadır.
Hafıza Teknikleri Eğitimi, katılımcıların hafıza ve öğrenme becerilerini geliştirerek, tüm hayatları boyunca güçlü bir hafızaya sahip olmalarını sağlamayı amaçlar.
Hafıza teknikleri dediğimizde aklımıza kolay-eğlenceli ve daha kalıcı öğrenme şekli gelir. Zaten Kolay ve Kalıcı kelimeleri hafıza eğitiminin sloganı haline gelmiştir. Kadim bilgilerde bize zaten “Zor ise çalışmaz, uygulanmaz” diye bir söz bırakmışlardır. Hafıza teknikleri beynin çalışma prensibine uygun olarak bilgiyi kaydetme, depolama ve zamanı geldiğinde, geri çağırmak yani hatırlama aşamalarını boşluk bırakmadan tamamladığı için etkilidir.
Kelimelerin hatırlanabilmesi bize anlam ifade etmeleri ile doğru orantılıdır. Bir kelimenin anlam kazanabilmesi için daha önce öğrendiğimiz şeyleri çağrıştırması veya ilişki kurmamızı sağlaması gerekir. İkinci olarak gelen kelime sağ beyne yollanmaz, yani kelime resim formatında değilse ve dolayısıyla sağ beyne yollayamıyorsak yine unuturuz. O halde iki aşamalı işlem yapacağız, önce kelimeyi kendi ana dilimize uygun anlamlı hale getireceğiz sonra resim formatına dönüştürüp sağ beyne yollayacağız ve sihirli hafıza odalarına bırakarak sistematik tekrar sayesinde kalıcı hafızaya atacağız ve bir defa asla unutmayacağız.