DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI

DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI

lman Focus Dergisi, düşünce gücünü geliştirmenin yollarını açıkladı. İşte daha zeki olmak için herkesin uygulayabileceği ipuçları:

- Sabahları gözleriniz kapalı duş alın. Lifinizi, sabununuzu, şampuanınızı el yordamıyla bulun. Böylece dokunma duyunuz gelişir.
- Sağ elini kullananlar sol, sol elini kullananlar sağ elle diş fırçalamayı, saç taramayı denesin. Beynin farklı bölgeleri uyarılmış olur.
- İşe giderken farklı yollardan gitmeye çalışın. Böylece beyninizi otomatik pilot sisteminden çıkarırsınız.
- Aracınıza bindiğinizde gözlerinizi kapatın. Kontağın, sileceklerin, radyonun, el freninin yerlerini düşüncelerinizi yoğunlaştırarak bulun.
- İşlerinizi farklı bir sırayla yapın. Her gün gördüğünüz ancak üzerinde düşünmediğiniz eşyaların yerlerini değiştirin.
- Çalışma masanızda aramalı objeler olsun. Taze ve hoş kokular yeni düşünce çağrışımlarını beraberinde getirir.
- Öğle yemeğine her zaman aynı saatte çıkmayın. Bir saat önce ya da sonra çıkarak rutinden kurtulun. Hatta saatinizi farklı kolunuza takın.
- Ara sıra daha önce hiç yapmadığınız yemekleri yapın. Sadece tad alma duyunuzu değil, beyninizi de besleyin.
- Yemek yerken her zaman aynı sandalyeye oturmayın. Ara sıra ailenizin masadaki oturma düzenini değiştirin.
- Eşinizle seksapel dolu bir yemek yiyin. Ağız hareketlerinizle, ısırış ve çiğneyiş tarzınızla birbirinizi baştan çıkarmaya çalışın.
- Eşinizle birlikte banyo yapın. Romantik bir banyo için aromatik yağlara ve sabunlara baş vurun. Mum ışığı, şampanya ve hafif müzikle hoşluk yaratın.
- Teybe çok farklı ve tiz sesler kaydedin. Arkadaşlarınızla biraraya geldiğinizde hangi sesin neye ya da kime ait olduğunu tartışın.


Düşünceyi Geliştirme Yolları (Anlatımda Başvurulan Yollar)

2. Örnekleme
Düşünceyi geliştirmenin bir yolu da örnekle­medir, bir düşünceyi kanıtlamanın en iyi yollarından biridir. İleriye sürülen soyut düşüncenin somutlaştırılması yöntemidir. Genellikle soyut bir düşünceyi ya da kavramı somutlamak; onu görünür, bilinir kılmak için bir yapıtı, bir kişiyi, bir olayı paragrafa aktarmaya örnekleme denir. Örnekleme, soyut bir düşünceye somutluk ve görünürlük katar, söylenmek istenileni okuyucunun zihninde canlandırır; düşünceyi somut kılacağı için onun hem daha kolay anlaşılmasını, hem de inandırıcılık kazanmasını sağlar. Genellikle örnekleme­ye somutlaştırma amacıyla başvurulur. Yerinde kullanılan bir örnek, kimi durumlarda sayfalarca açıklamadan daha etkili olur. Sanatçılar, yazarlar örnekleri gördüklerin­den, yaşadıklarından, okuduklarından seçebilecekleri gibi tasarlanmış olarak da belirtebilirler. Bu bazen bir fıkra, bir eser, bir öykü olabilir.
Örnekleme, örnek olarak verilen şey, anlatımı somutlayacak nitelikte genel ve bilinir bir şey olmalıdır. Örnekler, bir paragrafın daha çok gelişme bölümünde yer alır. Çünkü bu bölümde konu açılacak ve ona somutluk ve inandırıcılık kazandırılacaktır.
Örnek
"Toplumda insanlar arası güvensizlik, iletişimsizlik ve bencillik artarak devam ediyor. İnsanlar arsındaki uçurum her gün artıyor. Bu tablo karşısında derin bir ümitsizliğe düştüğümüzde bazen öyle insani olaylarla karşılaşıyoruz ki birden bire yüreğimizdeki kireçler çözülüyor; umutsuzluklar çiçek açan umutlara dönüyor. Bir sanatçımız için düzenlenen konser de bunlardan biri. Amansız bir hastalığa yakalanan bu müzisyeni iyileştirmek, onun tedavi masraflarını karşılamak için bütün müzisyen arkadaşları seferber olmuşlar."



Düşünceyi Geliştirme Yolları (Anlatımda Başvurulan Yollar)

1. Tanımlama
Bir varlığın, bir nesnenin ya da bir kavramın özel ve değişmez niteliklerini sıralayarak onu tanıtmaktır. Tanımlama, genellikle, paragrafın giriş bölümünde yer alır. Tanımlama daha çok açıklayıcı ve tartışmacı anlatım biçimlerinde kullanılan bir düşünceyi geliştirme yoludur.
Bir varlığı, bir kavramı temel niteliğiyle belirtmedir.
Yazılarda çoğunlukla soyut kavramlar tanımlanır. Yazar, okuyucunun kafasında sınırları tam çizilemeyen bu kavramları tanımlayarak hem kavrama bakış açısını verir hem de okurun kavrama gücünü artırır. Tanımlamada bir anlam yoğunlaştırması var­dır. Okuyucunun anlatılana bakışı ve düşünüşü bu noktada odaklaşır. Kimi zaman sözlüksel tanımlara başvurulsa da çoğunlukla, yazar tanımlayacağı şeye, yazdığı savunduğu düşünceye uygun bir tanım getirmeyi dener.
Tanım cümleleri ya "... denir." ya da "...dir." şeklinde biter. "Bu nedir?", "Kimdir?" sorularının yanıtı tanım cümlesidir.
Örnek
“Roman, insanların başından geçen ya da geçebilecek türdeki olayları yer ve zaman belirterek anlatan uzun yazı türüdür. Yazarın üstün bilgisi, sağlam gözlemi, duygusu romanın başarılı olmasını sağlayan en önemli etkendir.”
Tanımlama iki şekilde yapılır:
Nesnel Tanımlama
Öznel Tanımlama
a) Nesnel Tanımlama: Herkes için aynı olan, varlığın gerçek özelliklerini gösteren tanımlardır.
Örnek
“Altın,parlak ve sarı renkli bir madendir.”
“Kar, bulutlardan beyaz ve uçucu tanecikler halinde yağan donmuş sudur.”

b) Öznel Tanımlama: Kişiden kişiye değişen, göreceli, tanımlardır.
Örnek
“Dostluk dediğimiz çoğunlukla bir aldanmadır. Bir düşünün, yaşamınız boyunca ‘dost dost’ diye inandığınız kişilerle olan ilişkilerinizin başınıza açtıkları işleri, onlar yüzünden girdiğiniz çıkmazları…”


Düşünceyi Geliştirme Yolları (Anlatımda Başvurulan Yollar)

3. Karşılaştırma
Herhangi bir düşünceyi açıklamak için iki varlık, iki kavram arasındaki benzerlik ya da karşıtlıklardan yararlanmaktır. Karşılaştırma da somutlaştırmayı sağlayan bir yoldur. Nesneler, kavramlar, olay ya da durumlar arasındaki benzerlik veya farklılıkların dile getirilmesidir. Dolayısıyla karşılaştırma, yalnızca iki kavram arasındaki karşıtlıkları gösterme değildir. Benzerlikleri gösterirken de karşılaştırmalardan yararlanılabilir. Böylece sözü edilen kavram daha görünür, daha somut bir özellik kazanmış olur.
Örnek
“Hayvanların koşullanmaya ve deneme yanılma etkinliğine dayanan öğrenmeleri yanında, insan öğrenmesinin ayrı bir niteliği vardır. İnsanın her öğreniş aşaması bedence belirli bir olgunlaşmayı gerektirir. Sözgelimi; konuşmayı öğrenmek yalnız ses çıkarmak değildir.”
Örnek
"İnternet medyanın bir parçasıdır ancak çok seçeneğe sahip olması açısından medyadan daha üstündür. İnternette geri beslenme açısından müthiş bir olanak mevcut. Çok seçenek olduğu için insanları geleneksel medya gibi bir kulvarda tutamazsın. Bir gazeteyi al demekle, bir siteyi izle demek arasında çok büyük fark vardır. İnsan medyaya kıyasla internette sürekli yeni şeyler keşfediyor."
Karşılaştırma üç yoldan yapılabilir:
Benzerliklerden Yararlanma
Karşıtlıklardan Yararlanma
İlişki Kurma
a) Benzerliklerden Yararlanma: Kavramları ortak özellikte karşılaştırmaya denir.
Örnek
Nehir suyu akıcıdır; geri dönmez, aynı yatağı ye­niden takip etmez. Ulaşabildiği kadar geniş sular­la kucaklaşır. Yaşam da böyledir. Geriye alamaz­sınız, aynı anı veya olayı sil baştan yaşayamazsı­nız.
b) Karşıtlıklardan Yararlanma: Kavramların karşıt durumlarını belirtmeye karşıtlıklardan yararlanma denir.
Örnek
Cömert insan ay gibidir, parlar. Etrafındaki insan­ları da aydınlatır. Derin merhamet gücüyle kala­balık içinde bile derhal fark edilir. Yüzü de ruhu gibi aydınlıktır çünkü. Cimri insan kapkara taşa benzer. Çevresini aydınlatmak şöyle dursun, etra­fındaki ufacık ışık belirtilerini de kendi koyu karanlığında yok eder. Yardım etmenin, paylaşma­nın yüceliğinden bir şey anlamaz.
c) İlişki Kurma: Bir olayın ya da olgunun kendisine benzeyen bir başka olaya bağlanarak anlatılmasına ilişki kurma denir.
Örnek
Bir sinema dergisi, son dönem Türk sinemasının çok iyi projelerle adından söz ettirdiğini söylüyor ve Batı'nın bizim sinemamızdaki yükselişle hiç il­gilenmediğini de sitemkâr bir yaklaşımla dile geti­riyor. Aslında bunda çok şaşıracak bir nokta yok. Batı bizim sanatsal yolculuğumuza başından beri sırt çevirmiş durumda. Eşi görülmemiş bir kendini beğenmişlik, yıllardır alışık olduğumuz bir tavır.
Örnek
Yemek fiyatlarına zam yapamayan lokanta sahip­leri porsiyonlardaki yemek miktarını azaltma yolu­nu tutmuşlar. Elbette tutarlar; çünkü önlerinde ör­nek var. Bir zamanlar kömür dağıtımı yapan şir­ketler, kok kömürünün fiyatını artırmış görünme­mek için, tonu 900 kiloya indirmişlerdi. Lokanta­cılara niye kızıyoruz ki; üzüm üzüme baka baka kararır.


Bir yorum

Cevapla

  
 
3+2 İşleminin Sonucu    
Yukarı Çık