Aile İçi İletişim Nasıl Olmalıdır

Aile İçi İletişim Nasıl Olmalıdır

 Aile İçi İletişim İçin Aspirin Tavsiyeler
     1- Eşinizi kesinlikle başkalarının yanında (çocuğunuz bile olsa) eleştirmeyin
     2- Eleştiri yaparken rencide edici değil, yapıcı olmaya dikkat edin.
     3- Eşinizi değiştiremeyeceği fiziki özelliklerinden dolayı eleştirmeyin ya da başkalarıyla karşılaştırmayın.
     4- Sürekli eleştiri yapmaktan kaçının. Bu bir süre sonra karşıdaki insanda "duyarsızlığa" sebep olur.
     5- Sadece beğenmediğinizde değil, beğendiğinizde de eşinize bunu belli edin.
     6- Eşinizin ebeveynleriyle iyi ilişkiler kurun.
          Bazı erkekler, kendi anne babasına eşlerinin , ilgi ve saygı göstermesini ,hizmet etmesini beklerler. Ufacık bir kusurda bağırır çağırır, kızar bazen de işi daha da ileriye götürerek fiziksel kabalığa kadar başvurabilirler. Fakat kendileri eşlerinin anne babasına gerekli saygı ve ihtimamı göstermezler.Halbuki eşinizin anne babası da eşiniz için çok önemlidir. Eşimizden kendi anne-babamız için istediğimiz saygı ve sevgiyi, biz de eşimizin anne -babasına göstermek zorundayız.
          Ankara'da bir özel okulda aile içi iletişimle ilgili bir seminer verirken, konu eşlerin birbirlerinin anne babalarına değer verme başlığına gelince yukarıdaki cümleleri söyledim. O sırada önlerde oturan bir beyefendi söz almak istedi. Önce kendisini tanıttı. "Ben, özel bir okulda idarecilik yapıyorum. Aşağı yukarı on beş yıldır Ankara'dayım. Eşimle benim memleketim aynı. Bundan beş yıl önce yaşanan bir olayı eşim hala yeri geldikçe başıma kakmaktadır. Dediğim gibi , bundan beş yıl önce bir iş için memleketime, Boyabat'a gitmem gerekmişti. Aslında bir akşamlığına acil bir iş için gitmiştim.. Yani akşam gidip, gerekli olan bir kaç eşyayı alıp, sabah tekrar ayrılmam gerekiyordu. Kısa süreli gittiğim için yalnızdım. Eşimi götürmemiştim. Akşam, kendi anne-babamın yanında kaldım. Aslında eşimin ailesi de benim ailemin oturduğu sokağa çok yakın oturuyordu. Biraz ihmal biraz da yorgunluk ve önemsememe olacak ki, memleketime gittiğim halde eşimin anne-babasının yanına uğramadım ve sabah tekrar Ankara'ya dönmek üzere yola çıktım. Bu gün bu olayın üzerinden beş yıl geçmiş olmasına rağmen hala eşim, yeri geldiğinde bana kırgın olduğunu, kendi anne-babamın yanına gittiğim halde onun anne-babasının yanına gitmediğim için kendisine değer vermediğimi söylüyor."
          Yukarıdaki olayda görüldüğü gibi eşlerimiz, bizden kendi anne-babamıza gösterdiğimiz ilgi ve yakınlığı kendi anne-babalarına da göstermemizi bekliyorlar.
     7- Boş zamanlarınızı eşinizle birlikte geçirmenin yollarını araştırın. Önceliği eşinize verin. Bir çok çift, her şeye - ve herkese- zaman ayırabilirken, eşleriyle iletişim kurmaya , onlarla beraber olmaya zaman bulamaz. Arkadaşlarımızla beraber olmak için küçük mazeretler uydurur ve eşimizden olur olamaz zamanlarda izin isteriz. " Hayatım, haftada bir gün maç yapmaya gidiyoruz, onu da çok görme bize." Ya da , " Kırk yılın başı bir ava gidiyorum." gibi. Oysa ki yapmamız gereken, arkadaşlarımızla beraber olmaktan mutluluk duyacağımızı; ancak eşimiz ve ailemiz gibi bir önceliğimiz olduğunu sık sık hatırlamamızdır.
     8- Eşinizin olumlu yönlerini takdir edin. Sizin için yaptığı hizmetlere teşekkür edin. Yapılması geren çok basit ama ailede mutluluğun temeli olan bir hareket vardır... Onay sözleri kullanmak.
     - Yemekler çok güzel olmuş, eline sağlık,
     - Evin her tarafı tertemiz, çok güzel,
     - Bu elbiseler sana çok güzel yakışmış,
     - Saçların böyle mükemmel olmuş,

     9- Evlenmeden önce eşler sosyo- kültürel denkliğe önem vermelidir. "Evliliğe teşebbüs edecek kimsenin düşüneceği ilk husus, kendi duygu ve düşüncesine uygun bir eş araştırmaktır. Şimdilerde pek çok genç bu hayati işi sırf hisleriyle değerlendirmekte ve sokakta , çarşıda pazarda tanıştığı biriyle hemen yuva kurmaya çalışmaktadır. Oysaki böyle bir mülahazayla kurulan yuvada huzur aramak son derece yanlış bir düşüncedir. Eşlerin her birinin evlenmeden önceki hayatında kendilerine ait bir sosyal kimliği vardır. Kimi dini hayatın emrettiği bir hayat tarzını en güzel incelikleriyle yaşamaktadır, kimi ise dinden diyanetten çok uzak yetişmiştir. Erkek dinini yaşamak ister, kadın rahatsız olur. Bunun aksi de her zaman söz konusudur. Böyle bir ailede çekişme ve sürtüşmenin ardı arkası kesilmez.
.
          Eşler arasında maddi denklik de aile içi iletişimde çok önemlidir. Adamın statüsü, kadınınkinden daha düşükse evliliğin ilerleyen dönemlerinde ailede çatışma yaşanmakta ve eşler daha az mutlu olmaktadır.
     10- Eşler birbirlerine karşı empatik davranmalıdırlar. Empati : Eşlerin birbirlerinin isteklerini, ihtiyaçlarını anlaması, eşini dinlemesi ve ona pozitif destek vermesidir. Eşler arasındaki gerçek yakınlık, içtenlik ve bütünlük empati kurabildikleri sürece ortaya çıkar. Eşler empati kurabilmeyi becerebilirlerse koşulsuz sevgiyi ve aşkı yakalayabilirler.
     11- Aile içinde öfke ve kızgınlıkla başa çıkabilmelidir. Her kızgınlık bir kurallar ihlalidir. Birbirinize kızdığınızda dikkat edin, sizi rahatsız eden o kişinin davranışları değil sizin koyduğunuz kurallarınızdır. Şimdi soruyorum size, sizin için mutlu olmak mı önemli yoksa nedenini çok da bilmeden koyduğunuz kurallarınız mı?
     12- Aile içerisinde yaşadığınız küçük problemlerinizi biriktirmeyin. Bilindiği gibi patlamalar bir birikimin neticesinde olur. Yeri geldiğinde ifade edilmeyen küçük tepkiler bir sonraki ile birleşip tehlikeli hale gelecektir.Aile içerisinde huzur ve mutluluğu yakalamak için, eşinizle sizi karşı karşıya getirecek olan problemler henüz küçükken oturup konuşun ve onu çözmenin yollarını araştırın. Nasıl olsa kendi kendine çözülür diye düşünmeyin.
     13- İlişkinize düzenli olarak bakım yapın. Biz insanların çok garip alışkanlıkları ve davranışları vardır. Araba kullanırız ; kullandığımız araba bize problem çıkarmasın diye periyodik bakım yaptırırız. Aynı titiz bakımı aile içi iletişimimize vermemiz gerektiğini hep unuturuz. Zaman zaman ilişkilerimize bakım yapmalıyız. Duygusal banka hesabımızı kabarık tutmanın yollarına bakmalıyız. Richard L. EVANS'ın güzel bir sözü var: "Her şeyin bakıma, ilgiye, izlenmeye ihtiyacı vardır, özellikle hayatımızdaki en hassas ilişkilerin. Ve evlilik de bir istisna değildir. İhmal edilen bir şey olduğu gibi kalmaz, mutlaka bozulur."
 

Bir yorum

Cevapla

 
3+2 İşleminin Sonucu  
Yukarı Çık